Birbirlerine deliler gibi aşık olan Celia ve Nick için o gün hayatlarının dönüm noktasıdır. Çünkü saatler sonra Amerika?da olacaklar ve her şeye sıfırdan başlayacaklardır. Celia, sıradan geçmişini geride bırakırken, Nick bugüne dek ulaştığı her türlü pis işten sıyrılacağı için mutludur. Ama, unutmak istediği eski günlerden bir alacaklı yakasına yapışır. Bu işlere artık bir nokta koymak isteyen Nick, yol üstündeki bir marketi soymaya kalkışır. Markete bir sivil polisin gelmesi ile tüm planı altüst olur. Çünkü kaçmaya çalışırken, polis kendi silahıyla vurulur.
Artık yola kendi arabasıyla devam edemeyeceği için, Celia ile ilk gördükleri eve girerler. Amaçları kapıdaki arabanın anahtarını almak ve havaalanına varıp, bu ülkeyi sonsuza dek terk etmektir. Fakat evin etrafı kısa sürede özel tim tarafından sarılır. Marketteki polis ağır yaralıdır, evin sahibi olduğunu düşündükleri bir adamı rehin almışlardır ve dışarıdaki polisler içeride ailenin tamamının bulunduğunu iddia etmektedir. Bu ateş çemberinde Nick, kontrolünü iyice kaybetmeye başlar. Kapana kısılmıştır. Evin içinde delirmiş halde bir çıkış, bir anlaşma yolu ararken, kapalı salon kapıları ardında, ailenin geri kalanını bulur.
Rehin aldıkları adam onları yemek masasında katletmiştir! Nick için kaçmak; bu cinayetleri de üstlenmek demektir. Ve iki sevgili için tek tehlike artık dışarıdaki polisler değildir.
Aileden sağ kalan tek kişi olan Nadine?i, Victor adındaki bu caniye vermeyi kabul etmezler ve evde ölümcül bir kovalamaca başlar.