Ben heryerde ve her zaman aşağıda yazacağım metni dile getiriyorum. Tüm canlılarını çift yaratacak kadar adil olan ALLAH kendinde olan meziyetin yani yaratma meziyetinin küçük bir kısmını niye hiç önemsemediği dişi kuluna nasip etsin. ALLAH her yerde ve her zaman ADİL’dir. Erkek başını açarsa ona bir beyis yok ama kadın başını açarsa ona günah var öyle mi.? Böylesine adil olan yaradan niye burada adaletsiz davransın. Akıl, mantık ve adaletten yoksun bir uygulama. Üstelik İslâm’la birlikte ilk emirlerinden biri olan diri diri toprağa gömülen kız çocuklarının kurtarılmasını buyuran RAB.!!!! Niye böyle yapsın.??? Bunun böyle olduğunu kabul etmemiz demek yaradana; HAŞA sen ADALETSİZ’sin demek gibi bir şey olur. Oysa bu ADALET’sizliği yapanlar yüzyıllardır kitabı kendi meşreplerince yarım yamalak okuyup anlayabildiklerinden ise kendince çıkar umarak cahil halka bu böyledir diye dayatan örümcek kafalılardır.
Cumhuriyetin tüm kadınlarına sesleniyorum. Sizi buna zorlayan Baba, kardeş kim olursa olun karşı çıkın. Baş örtmek ALLAH’ın bir buyruğu değildir. Ziynetlerinizi örtmek için kapanmak deyimini bize nasıl olurda BAŞINI ÖRTECEKSİN diye dikte ettirirsiniz deyin. Sizler bu adamlara boyun eğdiğiniz sürece, bu ülke kıyamete kadar bu sorunla uğraşır durur. Tıpkı İstiklâl harbinde olduğu gibi O ERKEK YÜREKLERİNİZLE bu örümcek kafalılara baş kaldırın.
Sözüme Atatürk ten bir anekdotla birlikte devam ediyorum...
İstiklâl harbinin en zorlu günlerinde bile eğitime önem verdiğini gösterebilecek kadar ileri görüşlü olan sevgili ATA’mız öğretmenlerle yapılacak bir toplantıya katılır. Toplantıda gördüğü manzara şudur. Kadınlar ve erkekler salonda ayrı ayrı oturmaktadırlar. Toplantı sonrası toplantıyı düzenleyenlere dönerek şöyle der «Sizler Türk kadınının iffetine mi, yoksa kendi nefsinize mi güvenemiyorsunuz..?»
Şimdi soruyorum ALLAH yarattığı dişi kulunun iffetine mi GÜVENEMİYOR.???
Yarattığı her şeyi en ince detayına kadar tasarlayan ALLAH; Bir hata yapmışım bu kadın milletini yaratırken bunu düzeltmek için bir iki ayet mi göndereyim demiş yani.??
Böylesi kapanmaya insanları teşvik etmek işte böylesine bir PARADOKS oluşturur.
Kaldı ki hepimiz görüyoruz gün içerisinde böyle dayatmalarla kapanan kız çocuklarını. TREN de, VAPUR da, MİNİBÜS de, hatta DOLMUŞLAR da bile böylesine kapanmış kızlar nasıl olurda böyle cilveleşir erkek arkadaşları ile diye kendimize soruyoruz. Yani ALTI KAVAL ÜSTÜ ŞEŞHANE bir durum ortaya çıkıyor bu dayatmalardan.
Tanrı yaratırken kullarını onların sınırlarını bilerek yaratmıştır. Ondan akıl dışı bir şey yapmasını arzu etmez.
Kaldı ki günümüz bilim adamları KADINLAR’ın, ERKEKLER’den daha çok olarak, kemiklerinin güçlenebilmesi için GÜNEŞ IŞIĞINA daha fazla ihtiyaçları olduğunu kanıtlamıştır. Bu buluşta, onun verdiği akıl sayesinde insanoğlu tarafından bulunmuş bir gerçektir.
Ha bu demek değil ki kadınlar istedikleri kadar açılıp saçılmakta özgürdürler. Hangi erkek istediği kadar açılıyor.?? Bu kimsenin özgürlüğünde olan bir şey değil dört duvar olmadıkça. Balta girmemiş ormanlardaki o yamyam kabilelerin bir çoğunda bile bu EDEP zaten mevcuttur.
Burada asıl olan insana yakışır bir şekilde kadın olsun erkek olsun giyinebilmektir. Peygamberimiz şu çağda yaşamış olsa idi emin olunki kendine en iyi yakışan kıyafet ve gereken diğer en iyi donanımlar ile halk arasına çıkardı. Zira onun misyonlarından biri de insanlara daima en iyiyi ve en güzeli tanıtmak ve uygulamalarına da misal olmaktı.
SÖZÜN KISASI: Tüm sınırları koyan RAB’dır. Sen değilsin ÖRÜMCEK KAFALI ve küçücük insanoğlu.!!
Hasbel kader elde ettiğin güzelliği kimse görmesin diye bohçalamak sadece senin fikrindir. ALLAH’ın değil. İlla bohçalamak ve kimse görmesin istiyorsan, aktara git iri kaya tuzlarından al birkaç kilo ve onları birde ayrıca bohçaladıktan sonra tuzla ki hem uzun süre saklayasın hem de kokutmayasın.
ALLAH HER ZAMAN ve HER YERDE ADİL’dir. AKSİNİ DÜŞÜNMEK;? BEN SENDEN DAHA İYİ BİLİRİM DEMEKTİR (HAŞA).