|
|
|
Seçenekler |
|
||||
İki 'Hanımefendi' arasındaki 8 fark
Ahmet HAKAN ahmethakan@hurriyet.com.tr
İki 'Hanımefendi' arasındaki 8 fark BİR Emine Hanım, mahallenin "Perihan Abla'sı"dır... Aldatılan milletvekili eşleri, partili kocalarından şiddet gören kadınlar, geçim darlığına düşen eski "Milli Görüşçüler" falan... Hepsi ama hepsi "Aman derdimize bir çare" diyerek Emine Hanım'ın kapısını aşındırırlar... Hayrünnisa Hanım ise "Muhafazakar" yönü kuvvetli bir Madam Bovary'dir... En büyük sosyal projesini şöyle bir cümle açıklar: "Whasington'un en ünlü restoranında öyle bir sipariş veririm ki herkes afallar!" Yani iyi bir restoranda verilen iyi bir siparişin bir tür "davaya hizmet" olduğunu düşünür Hayrünnisa Hanım... İKİ Hayrünnisa Hanım açısından "Abdullah Bey'in imajı" mühim bir sorundur... Bunun için titizlenir... Abdullah Bey'e rağmen müdahale etmekten kaçınmaz... Emine Hanım'ın ise "Tayyip Erdoğan'ın imajı" diye bir derdi yoktur... Neden acaba? Herhangi bir müdahalenin yapaylığa yol açacağını düşündüğünden mi, yoksa "Bu hali gayet iyi" dediğinden mi? Yanıtını bilmiyorum... ÜÇ Emine Hanım modern olduğunu ya da olmadığını kanıtlamak için parmağını bile oynatmaya gerek duymazken, Hayrünnisa Hanım modern hayatla uyumunu "İstakozlu makarnaya asla hayır denilmez" havasıyla kanıtlamak ister gibidir. DÖRT Emine Hanım'ın bir iddiası yoktur... "Dekorasyonda çok iyiyimdir" ya da "Türbana yeni bir form kazandıracağım" gibi iddialı yaklaşımlardan kaçınır... İddiasızlığıyla etkilemek ister... Hayrünnisa Hanım ise baştan sona bir iddiadır... Bütün çabası "O da bir türbanlı ama bildiğiniz türbanlılardan değil" algısını yerleştirmek içindir. BEŞ Emine Hanım "İçeriye yakın, dışarıya uzak"tır, Hayrünnisa Hanım "Dışarıya yakın, içeriye uzak"tır. ALTI Hayrünnisa Hanım'da bir tür "Ahmet Hakan'laşma eğilimi" göze çarpmaktadır... Bunu "Konut"un aşçılarını "Beğendi dışında yemek bilmiyorlardı" diye suçlamasından ya da yakın arkadaşlarının başı açık kadınlardan oluştuğunu kamuoyuna gururla duyurmasından çıkarabiliriz... Emine Hanım ise "Mahallesinin alışkanlıkları"ndan hálá çok memnundur... Bu açıdan Tayyip Erdoğan'a da pek bir benzemektedir. YEDİ Emine Hanım boş vakitlerini vitrin bakarak geçiren bir alışveriş hastası değildir. Bu yüzden ne "Louboutin" bilir, ne de yüzde yüz yerli "Nursace"den çakar... Hayrünnisa Hanım ise markaların hepsini pek iyi bildiğinden, "Kırmızı tabanlı ayakkabıları" ile önce "Louboutin" imajı verir, ardından da "Ne 'Louboutin'i! 'Nursace' canım! Yüzde yüz yerli" sonucunun çıkmasına neden olarak puan kazanır... SEKİZ Hayrünnisa Hanım, bir "Cumhurbaşkanı eşi" ne kadar "bağımsız kadın" olarak takılabilirse o kadar bağımsız kadın olarak takılmak isteğiyle dopdoludur. Emine Hanım ise hálá "Her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır" şeklindeki demode yaklaşımı benimser... |
Sponsor |