Kuran'da, saçın, bir telinin bile görünmeyeceği şekilde kapatılmasına dair bir hüküm yoktur.
Kuran sadece ''örtünün'' der.

Siyasal İslam'a bağlı olan erkeklerimiz ise kendi görüşlerinin simgesi olarak türbanı yaratmışlardır.Ve kadınlarımızı bu şekil örtünme ile 2. sınıf vatandaş seviyesine indirgemişlerdir.

Zamanında para verilerek ya da zorla kapatılan genç kızlarımızın şaşırtıcı orandaki artışı, ülkemizin düşünce yapısının ne tarafa doğru kaymakta olduğunu apaçık göstermektedir.

AKP iktidarının önde gelenleri ve Abdullah Gül de türbanın en yılmaz savunucusudurlar.

AB'ye ve ABD'ye hiçbir zaman gıkını bile çıkaramayan RTE, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin türbanın yasaklanmasını doğru bulan kararında ise adeta aslan kesilmiş ve ''efendi bu senin değil ulemanın işidir.'' diyebilmiştir.

Peki genç yaşlarından beri türbana sokulan genç kızlar, neden türban taktıklarını ve neden bunun mücadelesini adeta ölümüne verdiklerini biliyorlar mı?

Bunu kendilerine sorsanız ''dinimizin gereği'' diyeceklerdir.

Ama bilmiyorlar ki, Kuran'da böyle bir hüküm kesinlikle yok.

Bilmiyorlar ki, türban başka şey başörtüsü başka şeydir.

Bilmiyorlar ki, türban dinin gereğini yerine getirmek için değil sadece siyasal simge olduğu için eşleri, babaları vs. tarafından başlarına geçiriliyor.

Türbanın gerçek amacının ne olduğunu en azından o kızlara anlatabilirsek bu iş kendiliğinden çözülmüş olur.