BURASI NERESİ GAZZE Mİ BAĞDAT MI
Bu ne rezalet ya! Yine İstanbul sokakları ve Taksim sanki bir savaş alanına döndü.
Bu kovalananlar kimdir? Teröristmidirler, vatan hainlerimidirler? Birisi bana söylesin Allah aşkına. Tüm dünya Tv lerinde görüntü olarak işlenecek ve itibarımız daha çok artacak sayın başba-kan. Bu nasıl bir yönetim şeklidir? Nasıl bir anlayıştır. Polis ile vatandaşı karşı karşıya getirmenin anlamı nedir? Devlet gücünü kendi vatandaşına böyle mi göstermelidir? Coplatarak, tekmeleterek, plastik mermilerle ve gaz bombalarıyla. Yazıklar olsun ,yazıklar olsun ki polis aldığı emirle kendi vatandaşına öylesine gaddar davrandı ki inanın tüylerim ürperdi.Bu film geçen sene de seyredil-mişti. Provokasyon olabilir, yok efendim istihbarat aldık kötü şeyler olabilir masalı ile verilen be-yanların hepsinin yalan olduğu meydana çıktı işte. Esas provokasyonu devlet kendi eliyle yaptı.İşçi ve polisi karşı karşıya getirmenin anlamı neydi? Hükümet bir çeşit intikam aldı böylece. 1 Mayıs İşçi ve Bahar Bayramı değil de, sanki devletin kendi halkından intikam alma günü oldu artık. Bu bir rezalettir. HALKI İLE İHTİLÂFI OLAN--ANAYASA İLE İHTİLAFI OLAN--KENDİNDEN OLMAYAN MEDYA İLE İHTİLAFI OLAN bir iktidarın ömrü ne kadar olabilir ki? İktidardan yana değilmisin? İktidarı eleştiriyormusun? Hakkını mı arıyorsun?
O zaman VURUN KAHPEYE misali sürün kendi vatandaşınızın üzerine polisi.
Yerde kanlar içerisinde yatan bir insanı dahi tekmeleyen böyle polisten nefret ettim. Polis ,evet polis bizim can güvenliğimizi sağlamakla görevli polisimiz, sanki kendi kardeşinin,vatandaşının Azrail'i gibi davranıyordu.Ortada bir terör havası vardı ve terörü iktidar kendi halkına yaptı. Oysa ki ben isterdim ki başbakan işçi kardeşlerinin en önünde olsun birlikte Kazancı yokuşuna gitsin karanfil-leri birlikte atsınlar. Ama nerede öyle bir başbakan? Ayaklar baş oldu diyen bir başbakandan zaten bu umulamazdı. Başbakan unutmasın ki, kendisi de bir zamanlar bayat simitleri evinde ısıtıp ısıtıp sokaklarda satan bir insandı.Yani bir çeşit işçi idi. Allah ya kulum yürü dedi yürüdü.Ama sayın başbakan ne oldum değil, ne olacağım diye düşünmek sözü çok anlamlıdır.Ve herkes için geçerlidir.