Supernatural, Misha Collins Röportajı
Dördüncü sezonda seyirciyle buluşan Castiel Supernatural‘ın favori karakterlerinden biri haline geldi ve çok farklı bir melek olduğunu kanıtladı. Karakteri canlandıran aktör Misha Collins Supernatural Rusya’yla röportaj yaptı. Bu karmaşık karakteri oynamak, kendisi, Supernatural üzerindeki etkisi ve diğer projeleri hakkında konuştu. Misha dünya çapında çok geniş bir hayran desteğine sahip, özellikle Rusya’dan.
Supernatural Rusya hayranlarının sizi daha yakından tanıyabilmeleri için bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Neden bir aktör olmayı seçtiniz? Belki de aktör bir aileden geliyorsunuzdur?
Ben küçükken annem bir çok tiyatroda sahne aldı. Aslında benim de ilk oyunculuğum 6 yaşındayken oldu. Annem ana karakterlerden biriydi. Oyun 3 1/2 saat uzunluğundaydı ve Massachusetts’teki Amherst Fakültesi’nde oynanıyordu. Ben 6 yaşında bir erkektim ama 5 yaşındaki bir kızı oynadım. Benim kısmım oyunun 2 1/2 saatleri sırasında oynanıyordu. Söylediğim şey de; “Evet, yapabilirim. Buna inanabilirim çünkü doğru.” Her zaman sahnede uyuklardım ve sıram geldiği zaman birileri beni uyandırırdı ki repliğimi söyleyebileyim. Çok sıkıcıydı. Her neyse, evet, sanırım oyuncu bir aileden geldiğim söylenebilir. Aslında ben hiçbir zaman aktör olmak istemedim. Oyunculuk yaptığım diğer işlerden olan yazlım firmaları işletmek, mobilya imal etmek ve bazı kar amacı güdmeyen işlerimin yanında ek bir meslek gibiydi. Ama bir noktadan sonra oyunculuk hepsini bastırdı ve herşeyden çok onunla ilgilenir oldum.
Supernatural’ı ilk nasıl duydunuz?
Supernatural ile ilk karşılaşmam Jared ve Jensen’ın olduğu bir Supernatural posterini otobüste görmemle oldu. İstemeden de olsa içimden “Hey, o şovda olsam ne güzle olurdu.” diye geçirdim. Dilediğin şeye dikkat etmek lazım!
6. sezon hakkında bize bir şeyler söyleyebilir misiniz? Bazı aktörlerin 7. sezon için anlaşma imzaladıkları doğru mu?
Televizyon için yapılan işlerde studyolar genelde aktör ve yazarları birkaç yılı kapsayacak şekilde anlaşma imzalatmak isterler. Bir TV serisinin daha ilk bölümünü çekerken genelde 6 ya da 7 yıl için anlaşma imzalarsınız. Bu o programın 7 yıl boyunca devam edeceği anlamına gelmez, sadece studyonun bu anlaşmayı her yıl yenileme hakkı olduğunu gösterir. Lafı uzatmadan diyebilirim ki, evet, bazı aktörlerin bir yıl daha geçerli olan sözleşmeleri mevcut, ama bu dizinin 7. sezonunun kesinlikle olacağı anlamına da gelmiyor.
Castiel bir bölümde, “Uriel garnizondaki en komik melek.” demişti. Bir meleğin gözünde komik olmanın anlamı nedir? Espri anlayışları var mıdır?
Osurmak meleklere komik gelir. En çok osuran da Uriel’dir.
Senaryoya tamamıyla bağlı kalmayı mı tercih edersiniz yoksa siz de oynadıkları karakterlere kendilerinden bir şeyler katan aktörlerden misiniz? Castiel’in hangi özelliği size ait?
Tamamen karışımdan oluşur her zaman. Aktör yönetmen ve yazarlarla çalışır ve herkes ortaya orjinal bir şey çıkması için birleşir. Kimin hangi özellikten sorumlu olduğunu söylemek zor.
Çok farklı rollerde oynadınız. “Karla”da Paul Bernardı, “Nip/Tuck”da Manny Skerritt, “Finding Home”da Dave, “24″te Alexis Drazen, “CSI:LV”de Vlad, “CSI:NY”da Morton, “Stonehenge Apocalype”de Doctor Jacob ve tabii ki Castiel. Rolleri nasıl seçtiğinizi merak ediyoruz, neye dayanarak seçiyorsunuz? Hangi karakterleriniz size en yakın olanlardı?
Dr. Jacob Glazer kesinlikle bana en yakın olanı, çünkü tek başına dünyayı kurtardı. Ama Castiel de bana oldukça yakın geliyor, çünkü ikimiz de zaman içinde yolculuk yapabiliyor, teleport olabiliyor ve insanların zihinlerini okuyabiliyoruz.
Eğer oyunculuğa atılmasaydınız, ne ile uğraşıyor olurdunuz? Oyunculuk dışında neler yapmaktan hoşlanırsınız? Hobileriniz nelerdir?
Eğer aktör olmasaydım, at eğitmeni, tünel kazıcı veya boş gezen biri olurdum.
En sevdiğiniz söz nedir?
Death to normalcy.
Birçok insanın saygı gösterdiği bir figür haline geldiniz. Bu sizi herhangi bir şekilde değiştirdi mi yoksa aynı mı kaldınız? Ünlü olmayı nasıl karşıladınız? Demek istediğim uaynıp ünlü olduğunuzu ne zaman gördünüz? Popüler olmak sizi herhangi bir şey yaparken engelliyor mu?
10 yıl önce nasıl hissediyorsam hala öyle hissediyorum. Bazen bazı insanlarla karşılaşıyorum ve sanki beni çoktan tanıyormuş gibi davranıyorlar. Bu benim için yeni ve değişik bir şey ve biraz da garip. Ama her zaman nasılsam hala öyleyim, yan değişim çok küçük.
Kişiliğiniz hakkındaki eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz? Sadece oyunculuk işiniz değil, günlük yaşamınızı da kastediyoruz.
Umurumda bile değil.
Twitter doğal davrandığınız bir yer mi yoksa online olmadan önce hakkında çok fazla şey planlar mısınız? Bloglar hakkında ne düşünüyorsunuz?
bazen ne yazmam gerektiğini düşünüyorum ama çoğunlukla düşünmem bile. Bloglar hakkında pek bir şey bilmiyorum. Gerçekten hiçbir şey bilmiyorum. Twitter kullanmayı bile çok az biliyorum.
En sevdiğiniz kitaplar, filmler, gruplar ve müzisyenler kimlerdir?
Coetzee’nin “The life ve times of micheal K” kitabını seviyorum. Tabii ki bir çok Rus yazarı da. Dostoyevsky, Gogel, Nabokov, Tolstoy, Solzhenitsyn, Pushkin’i zevk alarak okudum.
Sizin hakkınızdaki en büyük söylenti nedir? Yapılan en garip iltifat neydi? Sizin en inanılmaz yeteneğiniz nedir?
En büyük söylenti benim robot olduğum yönünde. İnsanlar İngilizce’yi Rus aksanıyla konuşabildiğim için iltifat ederler. En büyük yeteneğim de neredeyse boş olan bir buzdolabı ile güzel yemekler yapabilmemdir.
Bir sebepten bir çok insan sizin resim çizip çizemediğinizi merak ediyor.
Tabii ki, çizim yapabiliyorum. Çok yavaşım ama bana gerekli zamanı verirseniz ortaya güzel şeyler çıkarabilirim. Nü çalışmayı tercih ediyorum. Yani bir çok nü modelin sürekli etrafta dolaşmasını tercih ederim.
Daha önce hiç Rusya’ya geldiniz mi? Rusya’ya hiç gelmemiş çoğu insan bu ülke hakkında yanlış düşüncelere sahip oluyorlar. Rusya’ya gelmeden önce siz ne gibi beklentilere sahiptiniz? Hangi beklentileriniz doğrulandı ve ziyaretinizden sonra ülke hakkındaki hangi düşünceleriniz değişti?
Rusya’ya 1989, 1991 ve 2994 senelerinde geldim. Moskova, St. Petersburg ve Yaroslavl. Çevre sovyet ülkelerinden birkaçına da gittim, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan. Rusyayı seviyorum. Birazcık Rusça konuşabiliyorum. Lisede 4 sene boyunca Rusya görmüştüm ve bir kışım Yaroslavl’da geçti. Benim büyüdüğüm zamanlarda annem keşke Rus olsaydık derdi. Erkek kardeşim Sasha ve bana “Benim küçük rus oğullarım.” diye seslenirdi. Komik olan şey biz Rus değiliz. Benim babamın babasının babasının babası 150 yıl önce Rusya veya Ukrayna’dan Kanada’ya göç etmişler. Rus kökenim de buradan geliyor. Çok ince bir bağ. Ama Rusya ve Rus olmak benim aile terbiyemde büyük rol oynadı. Çok fazla Borsch (sebzeli rus çorbası) yerdik. Evin bazı yerlerinde Matruşka bebeklerimiz vardı. Hatta Rus magazininin İngilizce versiyonu olan “Rus Yaşamı” dergisine aboneydik bile. Rusya’ya son gittiğimde St.Petersburg’ten Moskova’ya giden bir nehir seyahatine katılmıştık. Mayakovsky isimli bir tekneydi. Harika bir seyahatti. Moskova son 20 yılda çok fazla değişti. O şehri seviyorum. Çok fazla anım var.
Rus kökenli olmak hayatınızı olumlu mu olumsuz mu etkiliyor?
Tabii ki yardımcı oluyor. İnsanlar her zaman benim bir ajan olduğuma inanıyorlar, böylece bana gizli el sıkışmaları sunuyorlar.
Supernatural ve Misha Collins hayranlarına ne söylemek istersiniz? Vakit ayırdığınız için minnettarız ve sizi tekrar Rusya’da görmeyi çok isteriz.
Bu kısımda Misha Rus hayranları için Rusça bir şeyler söylemiş.
Onun çevirisi:
Misha: Umarım yakın bir tarihte Supernatural’ın Rusya toplantısı olur. Rusya’yı tekrar ziyaret etmeyi isterim. Çok teşekkür ederim. Yakında görüşürüz.
|