Nihayet iki ay öncesinden bilet aldığım oyunu izliyorum... Beklentim üst seviyede..Yağmurlu bir cuma akşamı. Elimde şemsiyem, şalım, paltom...Salon sıcak, yanımdaki iki koltuk da boş, geniş geniş kuruluyorum koltuklara ...Ne de olsa hayatımda ilk defa bir oyun için iki ay öncesinden bilet almıştım...Heyecanla bekliyorum perdenin açılmasını...
Eric-Emmanuel Schmitt tarafından yazılan bu oyun, iki kişilik.... En son oynadığı reklamla oyunculuğuna bir kere daha hayran bırakan Haluk Bilginer ve kitlelerce dizilerden tanınan ama aslında köklü bir tiyatrocu olan Vahide Gördüm ...Kemal Aydoğan�ın yönettiği oyunun sahne tasarımı Bengi Günay�a, müzikleri Tolga Çebi�ye, ışık tasarımı ise İrfan Varlı�ya ait.
Perde açıldı...
Dakika bir, gol bir ...Sahnenin sol tarafını kullanmışlar giriş için.. Derinlik katmışlar ve ışıklandırarak kapının arkasının görünmesini sağlamışlar.....Hayran oluyorum�
Herhangi bir evin sıradan bir odası var tam karşımda... Hani biliriz ya bir evi yaşanılası kılan içinde yaşanılanlardır... Anlıyorum ki, bir çiftin �özeline� tanıklık edeceğim biraz sonra.. Çalışma masası , tüm duvarı kaplayan tozu üstünde bir kitaplık, tablolar, koltuklar , küçük ve samimi bir oda... Aslında ağır hüzün var bu oyunda...
Düşünün kısa bir an..On beş yıldır evlisiniz. Birden kocanız bir kaza geçirir ve hafızasını kaybeder. Size ise ona olanı biteni hatırlatmaya çalışmak kalır..Ne yapardınız ? Bu hamuru istediğiniz gibi mi şekillendirirdiniz ? Yoksa �
Sonra neler olurdu? ..Memnun olur muydunuz yarattığınız eserden...Sahiden siz onu nasıl sevmiştiniz ? Hangi halleriyle...Hatırlamıyor musunuz artık...O kadar oldu mu unutalı ?
Bir kitapta şöyle yazıyordu , �İlişkinizi sorgulamaya başladığınız an , O�nu ilk gördüğünüz anı hatırlayın...Yüzünüzde hala bir gülümseme varsa doğru yoldasınız�� İşte bu oyunu izlerken bu satırlar geldi aklıma birden. Kadınlar Venüs�ten , Erkekler Mars�tan...
Hafızası oyunlar oynayan bir adam , karşısında ne yapacağını neyi söyleyeceğini şaşırmış bir kadın..On beş yılın sonunda ilişkileri iki tarafın da bakış açısıyla ameliyat masasına yatırmayı becerebilen bir çiftin hikayesi. Aslında acı ve hüzün her saniyede başrolde ama bana drammış gibi geldi...İnanılmaz gerildim oyunu izlerken... O gerilimi saniye saniye hissettiren iki dev oyuncuydu şüphesiz.. Hani tek kelime bile yazamam oyunculukları için.. Ama Vahide Gördüm�ü böyle şehirli modern üst tabaka bir kadın rolünde görmek kesinlikle apayrı bir zevkti
Bu oyunu izleyin... Unutmaya çalıştığınız, ama birlikte yaşamayı da öğrendiğiniz acılar vuracaktır yüzünüze.. Hatırlayacaksınız kısa bir an ne yaşamakta olduğunuzu ama korkmayın sonra unutacaksınız......Oyundan sevgilinizle çıkarken muhtemelen bir müddet sessizlik olacaktır...Sonra espriye vurup replikleri, kendi oyunlarınıza devam edeceksiniz
Kendimden bir şeyler buluyorken oyunu izlerken, görüyorum ki salondaki Ayşe, Fatma Ergün, Sevil de bir şeyler buluyorlar kendilerinden...Salondaki herkesin yüzünde kendilerine bile itiraf edemedikleri acı-tatlı karışık ifade var, görüyorum.
İki ay sonrası için şimdiden iyi seyirler...