satılık adamlar çarşısı
satılık adamlar çarşısı
Aklın kabakları beğen beğen al
Satılık düşünceler salatalık,
Sulu boya kalemler satılık
İlke turşuları satılık
Yürekleriyle satılık bataklık
Çok kalabalık.
Çuvalını al git çarşıya
Parti purtu için binlerce
Gazetelere ağalara göre
Gündelik çığırtkanlar, ilke devşiriciler
Koş her arabanın önüne
Başlarlar türküne…
Dizilmişler sıra sıra
Boyalı saksılarda beni al dikenleri
Kiminin değeri kalp altın,
Kimi on para etmez
Doyur gübre ile diplerini
Büyür uşaklık ağacı bir günde.
Bir ağızdan hepsi: Çıkardır efendimiz,
Ne imiş namuslu gökyüzü, arındırıcı deniz?
Yüreklerimizi yemiş bitirmiş leş kurdu,
Biz de yeriz bitiririz bu yurdu.
Yasalar mı? Töreler mi? Erdemler mi?
Tam, bilenmiş dişlerimize göre.
En sağlam canlıyı koyun önümüze,
Deviririz koca ağaçları bile,
Temelini insan emeği yapıların,
Gelin sandıklarını umutların, güzelliklerin
Bir günde yok ederiz, gezin görün bu çarşıyı
Biz yok ettik yeryüzünde şimdiye dek her şeyi.
Gül yaprağını yedik bitirdik,
Gelen en güzel seheri tırtıl tırtıl yiyen
Biziz insanca gökyüzünü didik didik eden
Kara tozumuzdur günlerinizi örten
Kentlerin üzerindeki umutsuzluk bulutu,
Pis dişlerimizde kemirdiğimiz o güzel gökyüzünden.
|