Yahya Kemal - Açık Deniz
Açık Deniz
Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum
Her lahzâ bir alev gibi hasretti duyduğum
Kalbim de vardı Byron'u bedbaht eden melâl
Gezdim o yaşta dağları hülyâm içinde lâl
Aldım Rakofça kırlarının hür havasını
Duydum akıncı cedlerinin ihtirasını
Her yaz şimâle doğru asırlarca bir koşu
Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu
Malüpken ordu, yaslı dururken bütün vatan
Rüyama girdi her gece bir fatihâne zan
Hicretlerin bakıyyesi, hicrânlı duygular;
Mahzun hudutların ötesinde akan sular
Gönlünde hep o zanla beraber çağlıdadı
Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı
Bir gün dedim ki: İstemem artık ne yer ne yâr
Çıktım sürekli gürbete gezdim diyâr diyâr
Gİttim o son diyâra ki serhaddidir yerin
Hâla dilimdedir tuzu engin denizlerin
Garbın ucunda, sen kıyıdan en gürültülü
Bir med zamanı gökyüzü kurşunla örtülü
Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi
Gördüm güzel vûcudunu zümredleyen deri
Keskin bir ürperişle kımıldandı an-be-an
Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan
Sonsuz ufuktan ah o ne çoşkun gelişti o
Birden nasıl toparlanarak kükremişti o
Yelken, vapur ne varsa kaçışmış limanlara
Yalnız onundu koskoca meydan ve manzara
Yalnız o kalmış ortada âsi ve bağrı hün
Bin mağara ağzı açmış ulurken uzun uzun
Sendin bir âşina gibi heybetli hüznünü
Ruhunla karşı karşıya kaldım o med günü
Şekuânı dinledim ezeli muztârib deniz
Duydum ki ruhumuzla bu gurbette sendeniz
Dindirmez anladım bunu hiç bir güzel kıyı
Bir bitmeyen susuzluğa benzer bu ağrıyı
Yahya Kemal'in Yüce Anısına
Karabük/12.08.2000
.
Yahya Kemal Beyatlı
|