sadizm ve mazoizm
Açık saçık kitaplar ya da filmlerde en çok işlenen konuların başında sadizm ve onu tamamlayan bir sapık tutum olan mazoizm yer almaktadır. Hatta aynı konulara «ciddin ve edebî romanlarda ve kimi zaman da televizyonda bile rastlanmaktadır. Batı dünyasının özellikle ilgisini çeken bir sapık tutumdur bu «Sadizm» terimi, on sekizinci yüzyılda yaşamış bir Fransız soylusunun adından türetilmiştir. Adı Marguis de Sade olan bu yazar, kendi sapık davranışlarını ayrıntılı olarak anlatan yapıtlar yazmıştır. Pek tabiî olarak, şimdi sadizm olarak nitelenen davranışlar en eski tarihlerden beri bilinen ve, uygulanan şeylerdi; ama o zamana değin adları konmamıştı.
Sadist kişi, eşine çeşitli yollarla acı çektirmediği takdirde cinsel zevk duyamayan ve de orgazma ulaşamayan kişidir. Tek amacı eşini tam anlamıyla kendi hakimiyeti altına almaktır. Çoğu kez, karşısındakine acı çektirmek, sadistin orgazma ulaşabilmesi içi yeterli olmakla birlikte, kimi zaman türlü eziyetlerle başlayan birleşme, normal bir şekilde, yani penisin döl yoluna girmesi ile sonuçlanabilir. Ancak sadist, eşinin acı çektiğini, aşağılık bir duruma düştüğünü görmeden penisinin sertleşmesine yol açabilecek kadar bile cinsel coşku duymaz, ve hele coşkusunda her hangi bir yükseliş görülmez. İşin garibi, bütün acı çektirmek isteğine karşın, sadist kişi pek seyrek olarak eşini ciddî şekilde yaralar.
Sadizmin hemen hemen bütün şekilleri bir oyun havası içindedir; tıpkı çocukların oynadıkları hırsız polis ya da savaşçılık oyunları gibi. Ama sadist kişinin bu sert gövde ve güç gösterilerinin gerisinde çok derin kaygılar yatmaktadır. Ana babasının sevişmesini gören bir çocuk, çoğu kez babasının annesinin canını acıtmakta olduğuna inanabilir. Çok derin cinsel coşku, dış görünüş bakımından çok keskin bir acıyı andırır çünkü. Sadist kişi, eşinin canını yakmak ihtiyacındadır. Bunu her yaptığında bilinçaltımdan şunları söylemektedir kendisine: "işte bir kez daha kanıtladım ki kadın ölmüyor.. Demek babam da annemi öldürmemiş.."
Eşini kırbaçlamaktan zevk alan adam ile, tanımadığı bir kadının zorla ırzına geçip sonra da onu öldüren adam arasında çok fark vardır. Irz düşmanları aynı zamanda sadist olabilirler, ama tipik bir sadist olmadıkları kesindir. Sadizmi tamamlayıcı nitelikte olan bir başka sapık tutum da mazoizmdir. Mazoizm terimi, on dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru yaşamış olan bir romancının adından türetilmiştir. Leopold von Sacher — Masoch, acı çekmekten özel bir zevk duyan kişiler hakkında romanlar yazmıştır.
Her iki cinsten kişi de mazoist olabilir. Hatta bu tür dürtülerin bir bölüğü normal sayılabilir ama bazı kişiler, acı çekmekten cinsel haz duymak gibi ruhsal bir sakatlık içindedirler. Bu terim genellikle gövdesel acı duymadıkça ve de kendisini aşağılık bir durumda görmedikçe cinsel coşku duyamayan ve de doyuruya ulaşamayan kişiler için kullanılır. Kadınların sık sık aradıkları aşağılatıcı durum kendilerini bir fahişe yerine koymak olup, mazoist kadınların çoğu kocalarından para almadıkça orgazma erişemezler.
Saldırganlık, yaşantının gerekli bir parçasıdır. Onsuz, bebeler hiç bir zaman Gebeliklerinden kurtulamazlardı. Ama, bu bağımsızlık ihtiyacının yanı sıra, sevilmek ve korunmak ihtiyacını da duyar kişiler. İşte sadist ve mazoist kişiler, büyüdükçe bu güçlü duyguları ayarlayamamış olan kişilerdir. Ana - baba ile çocuk arasında bulunan «hükmetmek» - «boyun eğmek» ilişkisini her zaman yeniden yaratmak zorundadırlar. Bu nedenle de olgun yaşa geldikleri halde olgun ilişkiler kuramazlar.
|