KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Yaşam & Eğlence > Sağlık


Sağlık - Sağlığımız hakkında bilgileri bulabilirsiniz


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 20.02.07, 17:08
ZipMaker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
İlk KeLBaYKuŞ!
 
Kaydolma: 28.08.06
Erkek
Mesajlar: 12.101
Teşekkürler: 516
Üyeye 12.629 kez teşekkür edildi
Standart boşanma ve cinsel yaşam

Evlilik yaşamının çıkmaza girmesi, boşanmayı doğurur. Boşanmaların sayısı bugün bile yüksektir. 1957 yılında Japon nüfus istatistiklerine 71.000 boşanma olayı geçmiştir. Bu, bütün evliliklerin aşağı yukarı onda biridir. Her yedi dakikada bir, evli bir çift boşanmaktadır. Bununla birlikte bu yüzde oranı, çağımızın başlarına göre biraz daha düşüktür. Geçmişle bugün arasında gözle görülür bir ayrım vardır. Eskiden sadece erkek boşanmak için başvurabilirdi, bugün kadına da aynı hak tanınmıştır. Kısırlık artık boşanmak için neden oluşturmamaktadır.

Mahkemelerin boşanma nedenleri son on yıl içinde çokluk sırasına göre şöyledir:

Erkek Aleyhine

1. İhanet,
2. Karakterlerin uyuşmazlığı,
3. Eziyet,
4. Savurganlık,
5. Aksaklık,
6. Ekonomik kriz,
7. Akrabalarla anlaşmazlık,
8. Diğer nedenler,
9. Hastalık,
10. Suç işleme.

Kadın Aleyhine

1. Karakterlerin uyuşmazlığı,
2. İhanet,
3. Hastalık,
4. Akrabalarla anlaşmazlık,
5. Diğer nedenler,
6. Aksaklık,
7. Savurganlık,
8. Ekonomik kriz,
9. Eziyet,
10. Suç işleme.

Kadınlar, erkeklerden üç kat daha fazla boşanma davası açmışlardır. Yukarıdaki listenin her ilk iki maddesi, gerek aşk evliliklerinde, gerekse üçüncü bir şahsın aracılığı ile kurulmuş evliliklerde ağır basmaktadır.

Bu kopan evliliklerin altıda birinde beraberlik süresi 7-10 yıldır. Bunu 10-15 yıl, altı ay ile 1 yıl arası, 2-3 yıl izlemektedir. Kopan evlilik bağlarının dörtte birinde sadece bir çocuk vardır. Aşağı yukarı evli çiftlerin öteki üçte birinin hiç çocuğu yoktur. Bunu, boşanma sayısının az olduğu çok çocuklu evlilikler izlemektedir.

Boşanma konusunda yukarıda söylenenler bize şunu öğretmektedir:

(1) Evlilik yaşamının yorgunluğu, yani çekiciliğini yitirmiş, tekdüze hale gelmiş evlilik yaşamı, evliliğin çökmesine neden olabilir. Değişik karakterler uyum içinde olamazlarsa kısa zamanda karşılıklı, dayanılması olanaksız durumlar ortaya çıkar.

(2) "Çocuk ayak bağıdır" (Japonca: ko wa kasugai) atasözü aslında doğru değildir. Fakat çocuksuz veya bir çocuklu aileler, karşılıklı anlaşmaya pek önem vermemekte ve kolayca boşanmak için harekete geçmektedir: Çocuğa olan sevgi, sadece çocuğa değil, aynı zamanda eşe de karşıdır.

(3) Tatmin olmamış, uyumsuz cinsel yaşam, birçok durumda boşanmayı doğurabilmektedir. Böylece cinsel yaşam tam anlamıyla yıkılmaktadır; sonuç ihanet ve ihmaldir.

Manevi bağdan yoksun, tek başına bedeni sevgi, kadında ve erkekte kayıtsızlık oluşturmaktadır. Evlilik yaşamını uyum içinde tutabilmek için seks tekniği adı verilen yolu bilmek, aynı zamanda yalnızca buna güvenilmemesi gerektiğini, tersi durumda tiksinti ve nefreti peşinden sürükleyebileceğini unutmamak gerekir.

Cinsel organların uyarılması hiç bir zaman daima yenilenen bir heyecan yaratmaz; bu beynin uyarıya ne şekilde karşılık vereceğine bağlıdır.

İnsan ruhunun kaynağı beyindedir; uyarıya karşı duyarlığın azlığı veya çokluğu burada ayarlanır.

Eğer eşler, birbirlerini, keşfedilmesi gereken bakir alan olarak görmemeye başlar, karşılıklı canlandırma ve cesaret verme kesilirse yorgunluk dönemi ortaya çıkar. Demek oluyor ki bu evliliğin zaman ölçüsüne bağlı bir şey değildir.
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006