Kim biraz daha Sims'e hayır diyebilir ki?.. Herkesin sesini duyar gibiyim. Ek paketleri ile yıldırsa da Sims gerçekten de ilk ortaya çıktığında, her ne kadar çok standart ve zevksiz bir konseptin etrafında dönüp durmuş olsa da epey ilgi çekmişti. Bu zevksizlik dediğim şey ise aslında çok komik bir kavramdı; çünkü bu zevksizlik aslında bizim, yani bir insanın yaşantısıydı. Bir karakteri tutup kulağından her gün yedirip içirmek, sonra uyutmak, uyandırıp işine götürmek, dahası bir de kariyer yaptırmak; çoluk çocuğa karıştırmak ve sonra da ölümüne şahitlik etmek. Bu aynı zamanda benim de hayatım, hepimizin hayatı hatta. Şahsen bir insanı yaşatmaya çalışmanın pek de bir cazibesinin olmadığına karar vermiştim kendimce (çoğu oyuncunun da farklı bir düşüncesi yok tabi), Sims 2'ye de ancak üçüncü jenerasyona varabilecek bir aile olarak tahammül etmiştim, o kadar. Sims bana göre değil; ama yeni oyun hakikaten de çok güzel ve orjinal fikirlerle geliyor.
Comen Snala
Yaşam simülasyonu oyunumuz Sims'in üçüncü versiyonunun serinin ikinci oyununa çok fazla şeyler katarak geleceğini söylemek mümkün. Öncelikle içerik adına çok daha geniş bir çekirdek oyunla karşı karşıyayız; her ne kadar geleceğinden adımız gibi emin olduğumuz yeni ek paketlerle çok daha farklı imkanlar yaratılacak olsa da görülen o ki ana oyundaki içerik olabildiğince fazla tutulmaya gayret gösterilmiş. Öncelikle oyundaki yaşam alanından bahsedelim. Serinin üçüncü oyunda yalnıca tek bir mahalle olacak; adı da Sunset Valley. Sims 2'de bile farklı coğrafik özellikleri ve insanları, mekanları bulunan 3 farklı mahalleyi görmüştük. Üçüncü oyunda bu konuda bir artırım düşünülmüyor; fakat bu, gidilip görülebilecek yerlerin de aynı oranda azalacağı anlamına gelmiyor. Yaşam alanını tek bir mahalleyle sınırlayan yapımcılar, burayı alabildiğine doldurmuş. Çok geniş ve yapılabilecek çok şeyin olduğu bir yer burası. Oyunun bu sene içindeki E3 fuarında gösterilen ilk oyun içi görüntülerinin de bulunduğu videosunda da bize yansıtılmak istenen bir yerde de bu. Buna göre aslında biz kelimenin tam anlamıyla evin içinde yemek yiyip, hayatını idame ettirmeye çalışan ufacık bir yaratıktık. Sims 3 ile evimizin kapısı açılıyor ve dışarı çıktığımızda etrafımızda aslında başka insanların bulunduğunu ve iyi zaman geçirdiklerini fark ediyoruz.
Bunun sanatsal aktarımından ziyade gerçekte aslında karşımızda ne bulacağız? Bir defa Sims 2'de ek paketler satın alarak sahip olduğumuz pek çok özelliği doğrudan elde etmiş olacağız ve çok farklı sosyalleşme alanları, farklı insan tipleri gözlerimizin önünde olacak. Kısacası şehrin gerçekten de yaşayan bir yer olduğunu görmüş olacağız.
En büyük artılardan birisi artık şehirde herhangi bir yere gittiğinizde ara yükleme ekranlarının ortadan kalkacak olması. Bunun oyunun akıcılığını oldukça artıracağını söylemek hiç de zor değil; çünkü arabanıza atlayıp bir kafeye gitmek istediğinizde önünüzde herhangi bir ekstra zaman kaybettirecek durum Sims 3'de olmayacak. Bu mekanlar, kafeler, restoranlar, vücut geliştirme merkezleri veya parklar şehrin haritasında görebileceğiniz birer bina olarak istediğiniz şekilde etkileşime geçebilmeniz için bulunuyor olacak. Yani bu evinizden çıkıp herhangi bir yere, örneğin bir gece klübüne, gidip kapısından içeri girip herşeyle etkileşime geçmeniz anlamına geliyor. Bu hakikaten de oynanış ve akıcılık adına oyunun çok şey kazanmasını sağlayacaktır. Keza komşularınız da belli bir artış gösterecek ve çok daha farklı insanlar tanıyabileceksiniz.
Sims 3'ün komşularınız adına getireceği bir diğer yenilik de istediğiniz tarzda insanların bir yerde toplanabilmesini sağlayacak olması. Ortak zevkleri olan bu insanlarla çok daha farklı etkileşimler de gösterebileceksiniz ve daha da önemlisi, Sunset Valley yaşayan bir ortam olduğu için, bir jenerasyon sonraki Sunset Valley asla bir diğeriyle aynı olmayacak. Yani düşünün: bir siminiz doğumundan sonra büyüor, okula gidiyor, çalışmaya başlıyor, evleniyor, çocukları oluyor, yaşlanıyor ve sonunda da ölüyor. Bunun sadece kendiniz için olduğunu sanmayın; çünkü Sunset Valley'deki bütün simler de sizin gibi. Onlar da günün belli saatlerinde işe gidip gelecekler, balkona çıktığınızda komşunuzu görebileceksiniz, onlar da eğlenecek ve nihayet, onların da kendi idealleri, hayat görüşleri, evlilikleri olabilecek. Bu, aynı yerde yaşayan (gerçek manada "yaşayan") belki de yüzlerce sim anlamına geliyor. Sadece birini sizin kontrol ettiğinizi, diğerlerinin ise bilgisayar tarafından oynatılan ama yaşayan, tıpkı sizin gibi biri olduğunu düşünün.
Soodl soodl
Sims 3'ün karakter yaratma ekranı ve simlerin gelişimleri de önceki Sims oyunlarından haliyle çok daha detaylı. Karakterinizi yaratırken artık sadece birtakım özelliklerini puanlandırıp, sonucunda da burcunun doğrultusunda bir yaşam planına ve hayat görüşüne sahip olmayacaksınız. Yaratacağınız karakter oyundaki 70'den fazla kişilikten birine sahip olacak ve bu karakterin tanıdığı herhangi birini de tek bir kelime ile tanımlamasına yardımcı olacak. Fakat isterseniz bunu da kendiniz oluşturmanız mümkün. Yani utangaç, spora meraklı, kötümser, paraya düşkün ve idealist bir sim yaratabilirsiniz. Evet biraz uçuk oldu, farkındayım; ama işte bu yaratma olayı tamamen sizin elinizde. Yapımcıların Trait System olarak isimlendirdikleri bu durum size kendinizi tam olarak oluşturmanızı sağlayacaktır. Bu özellikleriniz dahilinde çevrenizdeki insanlarla olan ilişkileriniz de şekillenip farklılaşacak.
Ayrıca ek olarak yarattığınız karakterlerin bir de yaşam boyu istekleri doğrultusunda ana idealleri olacak. Bunun oyun içine aktarılması ise çok hoş olacak gibi görünüyor. Yapımcıların verdiği basit bir örnek çocukluğunda teleskopla uzayı gözlemleyen bir simin ilerde astronot olmak isteyebileceğiyle alakalı. Böylece oyunda bir amacınızın da bulunması istenmiş gibi görünüyor. Simler aynı zamanda birden fazla yaşam idealine de sahip olabilecekler. Yalnız bunun zorluğu üzerinde de durulmuyor değil; çünkü her simin isteyebileceği kendine özgü bu idealleri onun çok da sıkı çalışmasını gerektirecek düzeyde. Geniş bir aileye sahip olmak, bir rock yıldızı olmak ya da zengin olmak şeklinde bu listeyi uzatmak mümkün.
"Simlerin yüzlerini çok daha detaylı görüp söylemek istediklerini mimikleriyle de gayet güzelce anlayabileceğiz."
Grafiksel olarak da oyunun kendini aşacağından hiç şüphe duymaya gerek yok. Ekran görüntüleri ve videodan da bu oldukça rahat fark ediliyor. Grafiklerin gelişiyor olmasının bir büyük katkısı da bulunmuyor değil. Zira böylece simlerin yüzlerini çok daha detaylı görüp söylemek istediklerini mimikleriyle de gayet güzelce anlayabileceğiz. Yalnız yine grafikler sayesinde sanki simler biraz daha gerçekçiliğe yaklaşacaklar; yani çok abartı olmamakla birlikte yüzlerindeki o hafif çizgi filmsi ifade gidecek, yerine daha insansı bir görüntü gelecek. Bunun bu yönde gitmesinin oyunu biraz daha sıkıcılaştıracağını kısmen de olsa düşünmüyor değilim. Nitekim zaten bir hayatı yaşamaya çalışan oyuncuların Sims'in görsel gerçekçiliğinden bunalabilecekleri ihtimali de illa ki akla gelecektir. Ama zannetmiyorum ki bu, oyunun renkli atmosferinin sekteye uğratacaktır.
Sims 3 büyük umutlarla gelen, muhtemelen hepimizin deneyeceği ve bir süre sonra bıkacağı, bırakacağı, ek paketleri de geldikçe mantıksızlığından yakınacağı bir oyun olacak. Ama EA, çok büyük ihtimalle Sims 3'ün suyunun suyunu çıkarınca Sims 4'ün yapımına farklı ve güzel vaatlerle çoktan başlamış olacaktır. Yeni fikirleri ile çok daha kompleks bir Sims bulacağımız ise bu kez kesin; çünkü Sims'den Sims 2'ye olan grafiksel ağırlıklı atlayıştan çok daha fazlası olacak Sims 3.