özellikle mitolojide iksirlerin yenileyici ve şifa verici özellikteki karışımlar olduğuna inanılırdı. önce simyagerler buldu iksiri ki onların kullandığı iksir aynı zamanda felsefe taşı olarak ta bilinmektedir, metalleri altına çevirmekti temel kullanım amacı ama sonra zamanla tedavi ve yaşamı uzatma amaçlı kullanmaya başladı insanlar.

aslında iksiri bulanın simyagerler olmadığı daha önceden de var olduğu konusunda birçok hikaye vardır. bunlardan en önemlisi ise gılgamış destanı’dır. uruk kralının sonsuz derinliklere iner sonsuz yaşam iksirini bulmak için bulur da ama bıraktığı yerden iksiri bir deniz yılanı çalar. sonrasında insanlar ölümsüzlüğe erişmek, uruk kralının bıraktığı iksiri geri alıp sonsuz yaşama kavuşmak için hayatlarını tehlikeye atar.

hikayede bahsedilen deniz yılanı mitolojide tüm sihirli şeylerin bekçisi olarak düşünülen yaratıkları tasvir etmektedir. bütün bu yaratıkların koruduğu ölümsüzlük maddeleri ile ilgi hikayelerin arkasında korkusuz tanrıların korkusu yatmaktadır insanoğlunun bir gün ölümsüzlük iksirini eline geçirip kendi mertebelerine erişeceği korkusu. ama insanoğlu uzun süreler yılmamış kendi hakkı olan ölümsüzlüğü geri kazanmak için türlü iksirleri bekleyen yaratıklara karşı savaş vermiş ve genelde mağlup olmuşlardır.

birçok uygarlığın yaratılış efsanelerine göre “hayat, her şeyin özünü taşıyan ilkel madde olan sudan çıkar.” vaftiz törenleri de suyun bu ölümsüzlük ve yeniden doğma özelliğinden dolayı doğmuştur. yaratılış efsanelerine göre sudan gelen yine suya dönüp orda yeniden can bulacaktır, yani su ölümsüzlük iksiridir, ab-ı hayat * * * tır.


mitlerden anlaşıldığı kadarıyla iksirler yapılırken özellikle bitki, hayvan ve mineraller ve metaller kullanılmaktadır. rastgele tarifler değildir iksirler. ay yinelenmenin sembolüdür çünkü ay devamlı kendini yenilemektedir ve yaşamın kaynağı olan su üstünde hükmedici etkilere sahiptir * . bu materyallerin ay ile bağlantısı olduğuna inanılır ve iksire ilave edilir.


birçok insan tanrıların itina ile koruduğu iksirlerin peşindeyken simyacılar kendi ölümsüzlük iksirlerini yaratmanın peşindeydi. uzun süre çalışan simyacılar zicifrenin adlı kan kırmızı renkte bir madde buldular ve bunun gerek rengi gerekse diğer özellikleri yüzünden ölümsüzlük iksiri için en uygun madde olduğuna karar verdiler ancak zincifre oldukça zehirli idi. işte burada ölümsüzlük arayışı içinde olan simyacılar ve diğer insanlar birleşiyor. ölümsüzlük uğruna ölümü göze almaya değer bir şeydi. zincifre ile hazırlanmış ölümsüzlük iksiri yüzünden çok kısa süre içinde çin’de 7 hükümdar ölümsüzlük yolundan geriye dönemedi.

sonuçta iksirler hep ölümsüzlüğe ulaşmak için yapıldı çağlar boyunca. ölümsüz olmaktı tek hedef, tanrılara kafa tutmak, hak ettiğini almaktı belki de ama başarıya ulaşan pek olmadı. sadece yapraklarda ölümsüz olmakla yetindiler.
(alıntıdır.)