Engizisyon tarafından kafası kesilerek ölüme mahkum olmuş bir suçlunun cezasının infazının ardından, başının bir tepsi içinde engizisyon üyelerine sunulması
Mahkumun çarmıha başı aşağı gelecek şekilde gerilmesi ve ardından göğüs uçlarından başlanarak derisinin yüzülmesi..
engizisyonun en büyük işkence icadından birisi 'Böğüren Boğa'dır.Metalden yapılmış olan bu boğanın karnındaki kapağa suçlu canlı olarak konur ve ardından kapak kapatılır.Boğa ateşe tutulurken içinde kavrulan mahkum bağırmaya başlar.Bu da boğanın böğürme gibi ses çıkarmasını sağlar.Sesin şiddetine göre kişinin suçunun ne kadar olduğu anlaşılır.Şayet kişi hiç bağırmadan can verdiyse,ailesine mahkumun iyi bir hıristiyan olduğu söylenir...
elleri ve ayakları bağlanan bu mahkumun ayakları önce ateşin közüyle dağlanacak,daha sonra harlı ateşe tutulacak...
Arena gelenekselleşmiş bir işkence türüydü. Artık savaşacak düşman bulamayan avrupa ulusları kana karşı açlığını arenalarda gideriyordu.Kölelerin ve savaş esirlerinin aç ve yırtıcı hayvanlara verilmesi trajedisi uzun müddet devam etmiştir.Bu gelenek biçim değiştirmiş bir şekilde İspanya'da hayvanlara karşı hala devam ediyor...
işkenceler bir tek engizisyonun kararı ile değil,aynı zamanda onların cahillikleri ile de yapılıyordu.İlmin gelişmesine karşı çıkan engizisyon,bu şekilde de binlerce insanın ölümüne yol açmıştır.Yukarıdaki çizimde de gördüğünüz gibi vücudu kangren olmuş birinin uzuvları çürüyor ve etraftaki insanlar bunun tanrıdan gelen bir durum olduğunu düşünüyor. Bu durum bize bu zamanda ilginç gelebilir.Ancak ortaçağda ortayaşlı bir insanın bacağının kırılması,ölümü ile eşanlama gelebiliyordu..
Engizisyon rahibinin verdiği emir üzerine suçlu görünen bir kişinin kolları kesilmiş...
Engizisyonun emri üzerine yakılarak idam edilmiş bir kişinin küllerinin toplanması...
Engizisyonun kabul ettiği en büyük ceza yakılarak öldürülmeydi.Bu aynı zamanda kiliseye ve engizisyona karşı gelenlere bir ibret gösterisi anlamına geliyordu...
Toplu İnfaz...
Halkın gözlerinin önünde kimi mahkumun kafası kesilirken, kiminin parmakları kesiliyor
Boğarak öldürülme de engizisyonun sıkça tercih ettii işkencelerden biriydi.Ancak bu metot genellikle "Cadı" olduğu düşünülen kişilere uygulanırdı.Mahkumun elleri ve ayakları bağlanır, ayaklarına bağlanan bir ağırlıkla birlikte suya atılırdı.Şayet kişi kurtulabilirse (!) cadı olduğu onaylanmış olurdu,zira sıkıca bağlanmış bir düğümden kimse kurtulamazdı.Şayet ölürse,mahkumun halâ iyi bir hıristiyan olduğu için ailesine teşekkür edilirdi...
Cezası infaz edilmiş bir suçlunun ölüp ölmediği kontrol ediliyor.Kontrolör kişinin hâlâ yaşadığına kanaat getirirse mahkum tekrar yakılacak...
İçinde şeytan bulunan mahkumun (!) başından aşağı kızgın yağ dökülüyor...
Yakılarak öldürülen birinin feryatları,celladına ulaşamıyor...
Engizisyon işkence konusunda yaratıcılığını epeyce geliştirmiştir.İnsanın içini ürperten bu sahnede kişinin dizlerine çakılan demirlere elleri bileklerinden bağlanıyor...
Yanan odun yığınları mahkumun vücuduna deydiriliyor. Böylelikle mahkumun içindeki şeytanın çıkacağına inanılıyor...
Kırbaçlama,başta avrupa olmak üzere tüm dünyada yaygın bir işkence yöntemidir.Yukardıak örnekte de suçlu, sopalarla kırbaçlanıyor...
İçinde şeytan bulunduğu sabit görülen bir mahkum,ateşe atılıyor...
Engizisyon ve halkın gözlerinin özünde başı kılıçla kesilerek öldürülen bir kişi...
Kafası kesilerek öldürülen bir mahkum...
Vücuduna bağlanan ağırlıkla birlikte baş parmağından asılmış bir suçlu... Istırabı düşünün...
Mahkumun ağzına kor ateş sokularak dilsiz yapılacak...