|
Sponsor |
|
||||
Almanca:
Almanca:
Dil Ailesi Aile: Hint-Avrupa Alt Grup: Alman dilleri ailesi Kol: Batı dilleri Almanca, Batı dünyasında yaklaşık yüz milyon insan tarafından konuşulan, temel kültürel dillerden birisidir. Buna ilaveten Doğu Fransa'nın Alsace-Lorraine ve Kuzey İtalya'nın Alto Adige bölgeleri ile Doğu Belçika, Lüksemburg ve Liechtenstein'da da Almanca konuşulmaktadır. ABD'de Almanca konuşan yaklaşık bir ya da bir buçuk milyon, Kanada'da ve Güney Amerika'nın büyük kolonileri ile Namibya ve Kazakistan gibi uzak ülkelerde de beş yüzer bin İnsan bulunmaktadır. Diğer Germen dil ailesi kökenli diller gibi Almanca da Hint-Avrupa dil ailesinin bir üyesidir. Almanca yazı sistemi oldukça düzenlidir, fakat konuşulan lehçeleri büyük ölçüde değişiklik gösterir ve hatta bazen iletişim kopukluğu gibi problemler doğabilir. Bu lehçeler Yüksek Almanca ve Alçak Almanca olmak üzere iki gruba ayrılır: Yüksek Almanca (Hochdeutsch) lehçesi güneyin yüksek tepelerinde konuşulmaktadır. Bu lehçe özellikle kitaplarda, gazetelerde ve hatta Alçak Almanca lehçelerinin yaygın olarak konuşulduğu yerlerde bile standart yazı dili olarak kullanılır. Alçak Almanca lehçesi ise kuzeyin alçak topraklarında konuşulmaktadır ve ses sistemi İngilizce'ye yakındır. Örneğin 'door' (door-Yukarı Almanca: Tür) ve 'eten' (to eat-YA: essen) kelimelerinde görüldüğü gibi. Geleneksel olarak Almanca 14. yüzyılda 'Fraktur' diye bilinen Gotik tarzında yazılmaktaydı. Fakat II. Dünya Savaşı'nı izleyen dönem içinde Fraktur büyük ölçüde tüm Batı Avrupa'da kullanılmış olan Latin yazı karakterleriyle yer değiştirdi. Latin yazı düzeni fazladan sadece bir harf olan 'b' ya da çift 's'yi içerir. Ayrıca j harfi y olarak (örneğin, ja-yes); w harfi v olarak (weiss-white); v harfi f olarak (vier-four) okunur. Bunun yanısıra sch hecesi sh olarak (Schnee-snow); st hecesi sht olarak (Strasse-street) ve sp hecesi shp olarak (sprechen-to speak) okunur. Tek fonetik işaret a, o ve u harfleri üstüne konulan çift noktadır (Rücken-back). Almanca bütün isimlerin büyük harfle başladığı tek dildir. İngilizce, Alman dil ailesi kökenli bir dil olduğu için her iki dilin kelimelerindeki benzerlik derecesine şaşırmamak gerekir. 'Finger, hand, butter, ring, name, warm and blind' kelimeleri İngilizcede tam olarak ne anlama geliyorsa Almanca'da da aynı anlamına gelmektedir. İngilizce'ye çok benzeyen diğer Almanca kelimeler: Vater (father-baba), Mutter (mother-anne), Freund (friend-arkadaş), Gott (God-Tanrı), Licht (light-ışık), Wasser (water-su), Feur (fire-ateş), Silber (silver-gümüş), Brot (bread-ekmek), Milch (milk-süt), Fisch (fish-balık), Apfel (apple-elma), Buch (book-kitap), gut (good-iyi), alt (old-yaşlı), kalt (cold-soğuk) ve blau (blue-mavi). Son zamanlarda İngilizce'de görülen Almanca'dan alınma kelimeler: Schnitzel, sauerkraut, pumpernickel, kindergarten, dachshund, poodle, yodel, lager, ersatz, edelweiss, meerschaum, wanderlust, hinterland ve blizkrieg. Frankfurther ve hamburger kelimeleri birer Alman şehri olan Frankfurt ve Hamburg'dan gelmektedir. "Almanca" kelimesi diğer dillerde çok çeşitli biçimlerde görülür. Almanca'da 'deutsch', İtalyanca'da 'tedesco', İskandinav dillerinde 'tysk' ve Rusça'da 'nemetsky' Neden Almanca? - Almanca'yı öngören ya da öneren birçok akademik program arasında anatomi, sanat, tarih, biyokimya, biyoloji, biyomedikal fizik, botanik, kimya, tasarım, mühendislik, film incelemeleri, genetik, dilbilimi, mantık ve teknik bilimler, moleküler biyoloji, müzik, Yakındoğu araştırmaları, felsefe, doğa bilimleri, fizik, fizyoloji, dini araştırmalar ve zooloji vardır. - Almanca, Avrupa Birliği'nde ve hızla büyüyen Merkez ve Doğu Avrupa pazarlarında çok önemli bir dildir. - Çoğu insan Almanca'nın Avrupa'da konuşulan en yaygın dil olduğunun farkında değil. - Uzun geçmişi olan ilginç bir kültürü ve birçok ilginç geleneği tecrübe edersiniz. - Alman ressam, müzisyenlerini, bilim adamı ve düşünürlerini inceleme fırsatı bulursunuz. - Lise öğrencisi olarak öğrenci değişim programlarına katılabilir ya da birçok Alman öğrenciyle okullarda tanışma fırsatı bulabilirsiniz. - Almanca bilim, teknoloji, ticaret, edebiyat, müzik, resim ve tarih dilidir. - Almanca konuşulan ülkeler ziyaret edilecek en güzel ve ilginç yerlerdir. Uluslararası Almanca Almanca yaklaşık 100 milyon insanın anadilidir. Başlıca Almanya, İsviçre, Avusturya, Lüksemburg ve Liechtenstein'da konuşulur. Ayrıca, Belçika, Fransa ve Kuzey İtalya'nın küçük komşu yerleşim yerlerindeki pek çok insanın anadildir. Asırlar boyunca Alman kültür ve dilinin birleştirici bir rol oynadığı Doğu Avrupa'daki pek çok ülkede Almanca ikinci dil olarak konuşulur. Bu Almanca'yı uzun zamandan beri Avrupa'da en yaygın olarak konuşulan dil haline getirmiştir. Bu dil ayrıca, dünyada birbirinden bağımsız bazı bölgelerde de konuşulmaktadır; mesela Güney Amerika'nın çeşitli yerleşim merkezlerinde. Almanca şu anda, kısmen Almanya'nın ekonomik statüsü sayesinde, çok önemlidir. Almanya, AB'deki en önemli ve yönlendirici ekonomiye sahiptir. AB'de Almanca'nın iletişim dili olarak önemi artmaktadır, özellikle Avusturya'nın 1995'te AB'ye katılmasının bunda büyük etkisi vardır. Spor dünyasında bile, Almanca konuşan kesim kendini belli etmektedir. Futbolda, dünya kupası tarihinde Almanya finale diğer ülkelerden daha fazla katılmıştır ve sadece Brezilya en fazla alan ülke olmuştur. İngilizce'ye benzeyen Almanca kelimeler İngilizce konuşanlar Almanca'da İngilizce'de olduğu gibi kullanılan kelimelere rastlarlar. Bu onların aynı dil ailesinden gelmesinden kaynaklanır. Bazı Almanca kelimeler Bazı Almanca fiiller Bazı Almanca sıfatlar Haus=house (ev) singen=to sing (söylemek) warm=warm (sıcak) Buch=book (kitap) schwimmen=to swim (yüzmek) kalt=cold (soğuk) Band=band (bant) trinken=to drink (içmek) jung=young (genç) Land=land, county(arazi) washen= to wash (yıkamak) alt=old (yaşlı) Sand=sand (kum) sitzen=to sit (oturmak) braun=brown (kahverengi) Sturm=storm (fırtına) kommen=to come (gelmek) blau=blue (mavi) Wurm=worm warnen=to warn (ikaz etmek) grün=green (yeşil) Hand=hand (el ) helfen=to help (yardım etmek) Arm=arm (kol) organisieren=to organize (organize etmek) windig=windy(rüzgarlı) Finger=finger (parmak) Ring=ring (yüzük) Knie=knee (diz) Yukarıda kelimelerin aslında Almanca'dan kazanıldığını muhtemelen bilmiyorsunuz. * Köpekleri sever misiniz? Almanlar köpeklere çok düşkündürler: Bazı Alman cinsleri: Schnauzer, Dachshund, German Shepherd, Doberman, Poodle, Pincher, Rottweiler, Weimaraner, German Shorthair. Yeni bir dil öğrenmek hayatınızı zenginleştirmenin heyecanlı bir yoludur. Almanca İngilizce'ye çok benzeyen bir dildir, iki dil de aynı dilsel kökene ve temele dayanmaktadır. Çok sayıda kelime ve kavram ortaktır. Her İngilizce bilen kişi zaten pek çok Almanca kelimeyi biliyor demektir: Ball, beginnen, bringen, finden, finger, hand, kindergarten, land, mann, mild, singen, still, wild, wind, winter. Almanca, Avrupa'da en fazla konuşulan dildir. Avusturya, Almanya ve İsviçre'de 100 milyon kişi tarafından anadil olarak konuşulmaktadır. Almanca'yı anadili olarak konuşan diğer 20 milyon kişi Avrupa'nın içinde ve dışındaki ülkelerde yaşamaktadır. Almanya dünyadaki en güçlü ekonomiye sahip ülkelerden biridir ve Avustralya'nın 4. büyük ticaret partneridir. Almanya, Avustralya'daki en büyük tek yatırımcıdır. Yaklaşık 200 Alman şirketi -30 tanesi Avustralya'da üretim yapar- iki ülke arasındaki 5 milyar dolardan fazla olan yıllık ticaret hacminde yer alır. Almanca Einstein, Marx, Freud, Beethoven, Bach, Kant ve Kafka'nın dilidir. Almanca bilmek, yönetim, yabancı ilişkiler, uluslararası ticaret, uluslararası hukuk, çeviri, yayıncılık, gazetecilik ve turizmde kariyer yapmak için kolaylık sağlar ve ayrıca Avustralya ve diğer denizaşırı ülkelerde de iyi bir eğitim alınabilmesine imkan verir. kaynak: |
|
||||
Wochentage
Pazartesi: Montag (mo:nta:g)
Salı: Dienstag (di:nsta:g) Çarşamba: Mittwoch (mitvoh) Perşembe: Donnerstag (donırsta:g) Cuma: Freitag (frayta:g) Cumartesi: Samstag (samsta:g) Pazar: Sonntag (zonta:g) Not: ( : ) işareti, kendinden önce gelen harfin biraz uzunca okunacağını belirtir. |
|
||||
Jahreszahlen
Almancada tarihleri okurken:
19-97 ondokuz - yüz - doksanyedi diye okunur yani önce ondokuz sonra hundert doksanyedi deriz. Neunzehn-hundert-siebenundsiebzig. 1876 : Achtzehn-hundert-sechsundsiebzig 1803 : Achtzehn-hundert-drei 1721 : Siebzehn-hundert-einundzwanzig 2000(ikibin yilindan sonra hundert degil TAUSEND olarak okunur. 2000:zwei tausend 2001:zwei -tausend eins 2030:zwei-tausend-dreizig 19yy. Neunzehnte Jahrhundert 20yy. Zwanzigste Jahrhundert |
|
||||
Monate
Ocak : Januar (yanuar)
Şubat : Februar (februar) Mart : März (merts) Nisan : April (april) Mayıs : Mai (may) Haziran : Juni (yuni) Temmuz : Juli (yuli) Ağustos : August (august) Eylül : September (zemtembır) Ekim : Oktober (okto:bır) Kasım : November (novembır) Aralık : Dezember (detsembır) MEVSİMLER İlkbahar: Frühling (frü:ling) Yaz : Sommer (zo:mır) Sonbahar : Herbst (herpst) Kış : Winter (vintır) |
|
||||
Nord-Süd-Ost-West
OBEN:yukarida
NACH OBEN:yukariya UNTEN:asagida NACH UNTEN:asagiya LINKS: solda NACH LINKSola RECHTSagda NACH RECHTSaga IN DER MITTErtada IN DIE MITTErtaya VORN:önde NACH VORNE:öne HINTEN:arkada NACH HINTEN:arkaya GERADEAUSosdogru ÜBER DIE BRÜCKE:köprünün üzerinden UNTER DIE BRÜCKE:köprünün altindan AN DER ECKE:kösede UM DIE ECKE:köseden sonra(dönünce) BIS ZUR ECKE:köseye kadar ÜBER DIE STRASSE:caddenin karsisina AUF DER RECHTEN SEITEag tarafta AUF DER LINKEN SEITEol tarafta DIE STRASSE ENTLANG:cadde boyunca DIE TREPPEN HINUNTER:merdivenlerden asagiya DIE TREPPEN HINAUF:merdivenlerden yukariya EINBIEGENapmak ENTFERNT:uzaklikta 200 METER ENTFERNT 200metre uzaklikta nord kuzey nord-ost kuzeydoğu nord-west kuzeybatı süd güney süd-ost güneydoğu süd-west güneybatı ost doğu west batı NACH norden kuzeye nach süden güneye nach osten doğuya nach westen batıya |
|
||||
Die Zahlen
Almanca'da Sayılar
0 : null (nul) 1 : eins (ayns) 2 : zwei (svay) 3 : drei (dray) 4 : vier (fi:ır) 5 : fünf (fünf) 6 : sechs (zeks) 7: sieben (zi:bın) 8 : acht (aht) 9 : neun (no:yn) 10 : zehn (seiyn) 11 : elf (elf) 12 : zwölf (zvölf) 13 : dreizehn (drayseiyn) 14 : vierzehn (fi:ırseiyn) 15 : fünfzehn (fünfseiyn) 16 : sechzehn (zeksseiyn) 17 : siebzehn (zibseiyn) 18 : achtzehn (ahtseiyn) 19 : neunzehn (noynseiyn) 20 :zwanzig (svansig) Yukarıda yazılan sayılarda, 16 ve 17 sayılarının yazılışındaki ayrıcalığa dikkat ediniz.(6 ve 7 sayıları ile karşılaştırınız.Sieben=sieb ve sechs=sech olduğunu göreceksiniz) Yirmiden sonraki sayılar, birler ile onlar basamağının arasına "ve" anlamına gelen "und" sözcüğünün konulmasıyla elde edilir. Fakat burada Türkçe'dekinin aksine birler basamağı önce gelir. 21 : einundzwanzig (ayn und svansig) (bir ve yirmi=yirmi bir) 22 : zweiundzwanzig (svay und svansig) (iki ve yirmi=yirmi iki) 23 : dreiundzwanzig (dray und svansig) (üç ve yirmi=yirmi üç ) 24 : vierundzwanzig (fi:ır und zwanzig) (dört ve yirmi=yirmi dört) 25 : fünfundzwanzig (fünf und svansig) (beş ve yirmi=yirmi beş) 26 : sechsundzwanzig (zeks und svansig) (altı ve yirmi=yirmi altı) 27 : siebenundzwanzig (zi:bın und svansig) (yedi ve yirmi=yirmi yedi) 28 : achtundzwanzig (aht und svansig) (sekiz ve yirmi=yirmi sekiz) 29 : neunundzwanzig (noyn und svansig) (dokuz ve yirmi=yirmi dokuz) Burada görüldüğü üzre önce birler basamağındaki rakamı yazıyor, "und" kelimesini ekliyor ve onlar basamağını yazıyoruz.Bu kural yüze kadar olan sayıların hepsinde (30-40-50-60-70-80-90 için de) geçerlidir.Yani önce birler basamağı, daha sonra onlar basamağı söylenir. 10 : zehn (seiyn) 20 : zwanzig (svansig) 30 : dreißig (draysig) 40 : vierzig (fi:ırsig) 50 : fünfzig (fünfsig) 60 : sechzig (zekssig) 70 : siebzig (sibsig) 80 : achtzig (ahtsig) 90 : neunzig (noynsig) 100 : hundert (hundert) Yukarıdaki 30,60 ve 70 sayılarının yazılışındaki farklılığa da dikkat ediniz. Bu sayılar sürekli olarak bu şekilde yazılırlar. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim : 31 : einunddreißig (ayn und draysig) 32 : zweiunddreißig (svay und draysig) 33 : dreiunddreißig (drayunddraysig) 34 : vierunddreißig (fi:ırunddraysig) 35 : fünfunddreißig (fünfunddraysig) 36 : sechsunddreißig (zeksunddraysig) 37 : siebenunddreißig (zi:bınunddraysig) 38 : achtunddreißig (ahtunddraysig) 39 : neununddreißig (noynunddraysig) 40: vierzig 41: einundvierzig 42: zweiundvierzig 48: achtundvierzig 55: fünfundfünfzig 59: neunundfünfzig 67iebenundsechzig 76: sechsundsiebzig 88: achtundachtzig 99: neunundneunzig |
|
||||
Wann in die Schule, Wann zur Schule?
Im Deutschen ist der Unterschied zwischen "in der Schule" und "auf der Schule" genauso nuanciert wie im Englischen, jedoch ist die Bedeutung jeweils anders:
Ich gehe in die Schule. (= ins Gebäude) Ich gehe zu der Schule. (= an das Gebäude heran, auf dem Weg dorthin sein) Ich gehe zur Schule. (= Unterricht nehmen) Ich gehe auf eine Schule. (= die Schule ist höher als eine Grundschule, z.B. Gymnasium oder Uni, auch College) Ich gehe in die Uni. (= gehe hinein) Ich gehe auf die Uni. (= allgemein [wird immer verstanden]: bin dort im Unterricht) Ich gehe zu der Uni. (= bin auf dem Weg dorthin) Ich gehe zur Uni. (= bin dort im Unterricht, meist in Verbindung mit "schon" --> Ich bin schon so alt, dass ich zur Uni gehen kann.) |
|
||||
BESTIMMT und UNBESTIMMT
BESTIMMT:
NOMINATIV : DER DIE DAS COGUL DIE MÄNNER AKKUSATIV : DEN DIE DAS DIE MÄNNER DATIV : DEM DER DEM DEN MÄNNERN(dativ te die DEN olur ve isim N takisi alir) GENITIV : DES DER DES DIE MÄNNER UNBESTIMMT : NOMINATIV : EIN EINE EIN AKKUSATIV : EINEN EINE EIN DATIV : EINEM EINER EINEM GENITIV : EINES EINER EINES (unbestimmt -belirsiz artikkellerin nasina K harfi getirerek(KEIN,KEINE)bulabilirsiniz veya M harfi ile (MEIN,MEINE,MEINEN)bulabilirsiniz. mesela NOMINATIV DER MANN-Adam EIN MANN- Her hangi bir adam MEIN MANN- KEIN MENN AKKUSATIV DEN MANN EINEN MANN MEINEN MANN KEINEN MANN DATIV DEM MANN EINEM MANN MEINEM MANN KEINEN MANN |
|
||||
Das Adverb
Das Adverb (Zarf) baslica dört cesittir.
1 Zaman Zarflari (Temporaladverb) 2 Mekan Zarflari ( Lokaladverb) 3 Hal Zarflari (Modaladverb) 4 Sebep Zarflari (Kausaladverb) 1 Zaman Zarflari (Temporaladverb): Wann kommst du? :ne zaman geliyorsun? Ich komme morgen. :yarin geliyorum. Wann arbeitest du? :ne zaman calisiyorsun? Ich arbeite tagsüber. :gündüzleri calisiyorum. wann? ne zaman ? wie oft? kac defa? wie lange? ne kadar müddet? seit wann? ne zamandanberi? bis wann? ne zamana kadar? Sorularina yanit verebilecek zarflarin bazilari; Heute: bügün – gestern: dün – vorgestern: önceki gün – heute abend: bu aksam - morgen abend: yarin aksam – heute morgen: bu sabah – in der nacht: gece – nachts: geceleri – mittags: öglenleri – abends: aksamlari – tagsüber: gündüzleri – morgens: sabahlari – sonntags: pazarlari – immer: daima – immerzu: devamli – tagelang: günlerce – wochenlang: haftalarca – jahrelang: yillarca – seitdem: o zamandanberi – seit damals: o zamanlardanberi – seit gestern: dündenberi – bisher: bugune kadar – bis nachher: sonraya kadar v.b. 2 Mekan Zarflari ( Lokaladverb): Wo bist du? :nerdesin? Ich bin hier. :buradayim. Woher kommt er? :nereden geliyor Er kommt von oben. :yukaridan geliyor. Wohin gehen sie? :nereye gidiyorlar? Sie gehen hinein. :iceriye gidiyorlar. Wo? Nerede? Wohin? Nereye? Woher? Nereden? Sorularina yanit verebilecek zarflarin bazilari Dort/da: orada – hier: burada – draußen: disarda – drinnen: icerde – oben: yukarda – unten: asagda – vorne: önde – hinten: arkada – drüben: karsida - links: solda – rechts: sagda – von unten: asagidan – von oben: yukaridan – von hier: burdan – von dort: ordan – von drinnen: iceriden – von außen: disaridan – von vorn: önden – von hinten: arkadan – nach vorne: öne – nach hinten: arkaya – nach links: sola – nach oben: yukariya – nach unten: asagiya v. s. Hin: konusan veya seyredenden uzaklasmayi gösterir. (öteye, oraya) Her: konusan veya seyredene dogru yaklasmayi belirtir. (bu yana , buraya) Hinauf : (uzaklasarak) yukariya Herauf : (yaklasarak) yukariya Hinein : (uzaklasarak) iceriye Herein : (yaklasarak) iceriye Hinab / hinunter : (uzaklasarak) asagiya Herab /herunter : (yaklasarak) asagiya Hinaus : (uzaklasarak) disariya Heraus : (yaklasarak) disariya Geh hinauf! : Yukariya git! (cik) Komm herauf! : yukariya gel! 3 Hal Zarflari (Modaladverb) Wie lebst du? :nasil yasiyorsun? Ich lebe allein. :yalniz yasiyorum. Wie? Nasil? Sorusuna yanit verebilecek zarflarin bazilari Gern: seve seve - absichtlich: kasten – mündlich: sözlü – sehr: cok – wenig: az – ziemlich: oldukca - überhaupt: hic – nur: yalniz – fast: yaklasik – besonders: özellikle – ganz: tamamen – etwa: yoksa – eben/genauso: ayni sekilde – anders: baska – auch: de/da – sonst: bunu disinda – vielleicht: belki – sicher: kesin - leider: ne yazik ki – sogar: hatta v.b. 4 Sebep Zarflari (Kausaladverb) Warum ist er nicht hier? neden burda degil? Er ist meinetwegen nicht hier :benim yüzümden burda degil. Warum? Neden ? Sorusuna yanit verebilecek zarflarin bazilari Seinetwegen/ihretwegen: onun yüzünden –daher/darum/deswegen/dadurch/ folglich: bu nedenle – nämlich: zira – also: o halde – andernfalls: aksi taktirde v.b. |