Ulu Cami (Cami-i Kebir) (Melikgazi)
Ulu Cami (Cami-i Kebir) (Melikgazi)
Kayseri il merkezinde Camii kebir Mahallesi’nde, Kapalı Çarşı’nın hemen yanında yer alan Ulu Cami, eski kayıtlarda Sultan Camisi olarak geçmektedir Camiyi Kayseri’yi başkent yapan Danişmendlilerin üçüncü hükümdarı Melik Mehmet Gazi 1134-1143 yıllarında yaptırmıştır Selçuklu hükümdarı IGıyaseddin Keyhüsrev’in emirlerinden Muzafferüddin Mahmud bin Yağıbasan 1205-1206 tarihinde onarmıştır Bu onarımı belirten bir kitabe caminin kuzey yönündeki duvar üzerine yerleştirilmiştir Bu kitabe mermer üzerine sülüs yazı ile dört satırlık olup, mealen anlamı şöyledir:
“Bu camiyi, Kılıçaslan oğlu büyük sultan Keyhüsrev devrinde, Allah onun yardımını yüceltsin, h602 (1205-1206) Yağıbasanoğlu Muzafferüddin Mahmud tarafından onarılmıştır
Caminin kuzey kapısı üzerindeki bir kitabeden öğrenildiğine göre; h1126 ( 1714 ) yılındaki depremden kısmen yıkılmış ve Matbah ve Sur Emini Halil Efendi tarafından 1722-1723 yılında tamir edilmiştir Bu kitabe sülüs yazılı olup mealen anlamı şöyledir:
“Yalnız matbah emini değil, Sultan suru eminidir de Malının çoğunu hayra yöneltmek herkesçe malum itiyadı, o temiz müstesna kişi cümle alemin Halili’dir, dostudur Ser ve azadır Hayrın gül bahçesi denilse lâyıktır Arşı asa olan bu ibadet yeri zelzeleden yıkık halde iken en iyi onarımla bu harabe binayı yepyeni yaptı Güzel kubbesinin üst örtüsü yıkılmıştı Yine eski şekil üzere binası ortaya çıktı Yüce Kâbe’nin nuru Mecidi Mevlâ Ona göstermesin imar edilmiş bu eve şöyle bir yeni tarih yazılsın; Halil’in Ulu Camisi’nin binası Kâbe gibi oldu
Ulu Cami bunun dışında birkaç onarım daha geçirmiştir Caminin içerisinde mihrap içindeki kitabeden Salih Paşa tarafından h1230’da (1814) onarıldığı öğrenilmektedir Ayrıca caminin mihrap tarafındaki kubbenin doğu kısmında 1856 yılında bir kez daha onarıldığını belirten bir başka kitabe daha bulunmaktadır
Ulu Cami dikdörtgen planlı olup, 1750 m2’lik bir yer kaplamaktadırCami Selçuklu ve Danişmendli Ulu Cami plan tipinin erken örneklerinden birisidir İbadet mekanı 4745x2700 m ölçüsündedir Caminin üzeri 12 kemer ayağının taşıdığı düz bir çatı ile örtülüdür Biri mihrap önünde, diğeri de ortada olmak üzere taş kaplamalı iki kubbesi bulunmaktadır Yarım yuvarlak olan mihrabı çeşitli motiflerle bezenmiştir Ayrıca ağaç minberi Anadolu Selçukluları döneminde yaygın olan taklit kündekâri tekniğinde yapılmıştır İki katlı olan minberin kapısında ortada altı köşeli bir yıldız, geometrik desenler ve Rumiler, kıvrık dallarla bezelidir Ayrıca Kuran’dan alınma ayetler minber üzerine yazılmıştır İbadet mekanı mihrap duvarına dik olarak sıralanmış 30 sütunla sekiz sahna ayrılmıştır Bu sütun ve sütun başlıklarının çoğu Roma ve Bizans yapılarından toplanmıştır
Caminin batısında sekizgen bir taban üzerinde kalın silindirik gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır Bu minare mozaik tuğlalarla yapılmıştır
Hacı Kılıç Camisi (Kocasinan)
Kayseri İstasyon Caddesi’nde bulunan bu camiyi yanındaki medrese ile birlikte kitabesinden öğrenildiğine göre; IIGıyaseddin Keyhüsrev’in oğlu İzeddin Keykavus’un emri ile Selçuklu emirlerinden Ebü’l Kasım Ali et-Tusi tarafından 1249-1250 yılında yaptırmıştır Camiye Hacı Kılıç isminin neden verildiği bilinmemektedir
Cami yanındaki medrese ile bir bütün oluşturmaktadır Her iki yapı da kesme taştan yapılmıştır Yalnızca güney cephe duvarlarında yer yer devşirme malzeme de kullanılmıştır
Cami mihrap duvarına dik beş nefe payelerle ayrılmış ve bunlar sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır Üzeri tamamen beşik tonozlarla örtülü olup, orta nefin mihrap önüne rastlayan bölümü pandantifli bir kubbe ile örtülüdür Caminin dışa taşkın ve oldukça yüksek olan giriş kapısı dikdörtgen çerçeve içerisinde yuvarlak kemerli olup, mukarnaslarla sona ermektedir Ayrıca kapının yüzeyini geometrik geçmeler boş yer kalmamacasına kaplamıştır Caminin batısında ikinci bir giriş bulunmaktadır Ancak fazla derin olmayan sivri kemerli bir niş içerisindeki bu kapıda bezeme bulunmamaktadır
Caminin giriş cephesinde, kapının iki yanında birer dikdörtgen pencere bulunmaktadır Bunlardan sağ taraftakinin önü sonradan yapılmış minare kaidesi ile kapatılmıştır İbadet mekanında, mihrap duvarında üç, batı duvarında da iki pencere daha bulunmakta olup, bunlar mazgal pencere niteliğindedir Mihrap nişi geometrik örgülü yıldız geçmelerden meydana gelmiş bir bordürle çevrilmiştir Ayrıca köşe dolgularındaki düğümlü geçmeler Konya Alaaddin camisi’ndeki bezemeyi hatırlatmaktadır
Caminin ve medresenin köşelerinde destek kuleleri bulunmaktadır Bunlardan medrese ve cami arasındaki alana, dikdörtgen kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli tek şerefeli taş minare oturtulmuştur