San Diego Vanderbilt Üniversitesi’nden Kenneth Catania isimli bir bilim adamı, yıldız burunlu köstebeklerin ilginç görünüşlü burunları üzerine bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın sonunda köstebeklerin burunlarının dokunmaya karşı aşırı duyarlı olduğu sonucuna vardı. Ayrıca çalışması esnasında bu oranların daha doğmadan önce, cenin halinde iken belirlenmiş olduğunu ortaya çıkardı.
İnsan Elinden Daha Hassas Bir Dokunma Duyusu
Amerika’nın doğusunda görülen ve toprak altında tüneller kazarak yaşayan bir köstebek türünün burnu 22 adet uzantıdan oluşan bir yıldız şeklindedir. Bu ilginç görünümlü burnundan dolayı yıldız-burunlu köstebek olarak adlandırılan bu canlı uzun yıllar süren araştırmaların konusu olmuştur.
Bu araştırmalar sonucunda da köstebeğin burnundaki uzantıların koku alma ile bir ilgisinin olmadığı ve köstebeğin toprağın içindeki küçük böcekleri bu uzantılarla dokunarak hissettiği ortaya çıkmıştır. İşte yıldız-burunlu köstebeğin, son derecede hassas olan bu doku hissi, araştırmacıları hayranlık içinde bırakmaktadır. Vanderbilt Üniversitesi’nde bir beyin araştırmacısı olan Ken Catania da, yıldız-burunlu köstebeği bu özel burun yapısından dolayı, “yeryüzündeki memelilerden en gelişmiş dokunma hissine sahip” canlı olarak tarif etmektedir.
Bu hayvanın diğer köstebeklerden tek farkı, hayvana burnunun etrafına yapıştırılmış minyatür eller görünümü veren uzantılardır. Yıldız-burunlu köstebek bu uzantıları sayesinde ilgilendiği cisimleri detaylı bir şekilde inceler ve onları çok yoğun bir şekilde hisseder. İşte bu köstebeği bilim adamlarına onlarca yıldır araştırma konusu yapan da, köstebeğin yıldıza benzetilen bu uzantılarının fonksiyonlarıdır.
Köstebek Yıldız-Burnu Nasıl Kullanıyor?
Yıldız-burnun, köstebeğin avlanmasında çok büyük önemi vardır. Zayıf görüş gücüne sahip olan köstebekler tünel kazarken bu dokungaçlarını olağanüstü bir hızla ileri geri sallarlar. Ancak yüksek hızdaki videoların tespit edebildiğine göre bu dokungaçlar bir saniyede 10 farklı objeye dokunabilirler. Bir solucan ya da böcek gibi bir av ile temasa geçtiklerinde ise avlarını bir anda kavrarlar.
Kısacası köstebekler bu yıldızı çevrelerindeki varlıklara dokunup onları tanıyabilmek için bir el gibi kullanırlar. Bu organlar mikroskop altında incelendiğinde, dokunma hücrelerine uzanan oldukça geniş gözenekler, bu gözeneklerin içinde de iletken bir sıvı olduğu görülür. Yüksek-güçte bir mikroskop ile bakıldığında ise bu yıldızın Eimer organları denen yapılarla kaplı olduğu anlaşılmıştır. Köstebeklerin burunlarında bulunan bu organların her biri çok hassas dokunma hissine sebep olan sinir kümeleri içerir. Diğer köstebek türleri burunlarında 2.000 civarında Eimer organına sahipken, yıldız-burunlu köstebekler 25.000’den fazlasına sahiptirler.
Köstebek buna uygun olarak harika bir sinir sistemine ve beyne sahiptir. Sinirbilimcilerle işbirliği yapan Jon Kaas ve Catania 100.000'den fazla sinir lifinin yıldızdan beyne gittiğini bulmuşlardır; bu sayı, insanın elindeki yüksek derecede hassas olan dokunma alıcılarının altı katı kadardır. Yıldız-burunlu köstebeklerin, nesneleri dokunma hissi ile ayırt etmeleri, insanların ancak hayalini kurabilecekleri bir algı hassasiyetidir. Yani köstebek, çevresindeki cisimleri mikroskobik seviyede ayırt edilen yumuşaklık-sertlik derecelerine göre görür.
Yıldız-burunlu köstebeğin beyin yapısı da diğer hayvanlardan farklıdır. Diğer hayvanlarda göz için düzenlenmiş olan sinir ağları, bu köstebek türünde burun için söz konusudur. Örneğin gözdeki ‘fovea’ olarak adlandırılan retina alanına benzer şekilde, köstebeğin burnundaki merkezlerin dışta olanlara göre daha fazla bağlantısı vardır.
Buraya kadar verilen tüm detaylar köstebeğin burnundaki tasarımın varlığını ortaya koymaktadır. Tesadüf eseri köstebeğin burnu ile dokunma hissi kazanması, beyni ile burnu arasında kusursuz işleyen bir sinir ağının kurulması, sinir sayısının gereken hassasiyeti kazandıracak miktarda olması gibi çok sayıda detayın mükemmel bir şekilde ortaya çıkması kesinlikle imkansızdır.