Üniversitelere Türbanla Girmek Hukuken Mümkün Değil
YÖK başkanı Erdoğan Teziç başkanlığında toplanan Rektörler Komitesi yayınladığı bildiride hükümetin hazırladığı Anayasa taslağına sert tepki gösterdi
Rektörler Komitesi, Teziç'in başkanlığında YÖK binasında toplandı.
Teziç, toplantının ardından, hazırlanan açıklamayı düzenlenen basın
toplantısında okudu.
Anayasa değişikliğinin, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren bir konu
olduğunu vurgulayan Teziç, şunları kaydetti:
"22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde TBMM'de çoğunluğu elde eden AK
Parti'nin hazırlattığı anayasa değişliği taslağının katılımcı demokratik
yollara başvurularak tamamlanacağı vaatleri inandırıcılıktan uzaktır.
Yürürlükteki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası günümüze değin pek çok
değişikliğe uğradı ve uğramaya da devam etmektedir. Anayasa'nın tamamı
değil, ancak devletin temelini oluşturan değiştirilemeyecek cumhuriyet,
laiklik, Atatürk milletçiliği, bölünmezlik, insan haklarına dayalı
demokratik sosyal hukuk devleti olması hükümleri dışında kalanları
değiştirilebilir. Kanunlardan farklı olarak Anayasa'nın
değiştirilmesinde teklif ve karar aşamalarında TBMM'de aranan nitelikli
çoğunluk da aslında değişikliğin partiler arası bir uzlaşma ile
yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır."
Bu uzlaşmanın gerçekleştirilmesi halinde Anayasa'nın toplum sözleşmesi
niteliğini kazanacağını ve bir güven ortamının oluşmasını sağlayacağını
belirten Teziç, "Demokratik bir süreç içerisinde anayasa değişikliği
metninin ortaya konabilmesi için demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez
unsurları olan siyasi partilerin değişiklik sürecinde birlikte hareket
etmeleri, gerek siyasi gerekse hukuki bir zorunluluktur. Bu bakımdan
demokratik bir ortamda anayasa değişikliği yapılmak isteniyorsa hazırlık
çalışmaları aşamasında siyasi partilerin öncelikle değişiklikle ilgili
temel esasları görüşmeler yoluyla belirlemeleri isabetli ve inandırıcı
olacaktır" diye konuştu.
"ÇALIŞMALARA ARA VERİLMELİ"
"Anayasa değişikliğinin yalnızca bir siyasi partinin inisiyatifinde
hazırlanıyor olması, sürecin demokratikliğine gölge düşürmektedir"
görüşünü savunan Teziç, şöyle devam etti:
"Daha açık bir ifadeyle bu aşamada sürecin demokratikliğinden söz etmek
mümkün değildir. Bu açıdan 'usul esası da belirler' ilkesini
hatırlatmakta yarar görüyoruz. 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde TBMM'de
çoğunluğu elde eden AK Parti'nin hazırlattığı anayasa değişiklik
taslağının katılımcı yollara başvurularak tamamlanacağı vaatleri
inandırıcılıktan uzaktır. Taslağın hazırlanma şekli ve usulu toplumda
tedirginliğe ve güvensizliğe yol açmıştır.
Anayasa değişiklik teklifinin Türk toplumunda oluşan endişe ve
tedirginliği giderecek bir güven ortamı içinde yapılması, gelecekte bu
metnin uygulanabilirliği ve benimsenmesi açısından büyük önem
taşımaktadır. Bu bakımdan anayasa değişikliği girişimine bir an önce ara
verilerek, 21 Ekim 2007 günü yapılacak olan halk oylaması ve devamında
öngörülen 11. cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hukuki belirsizliğin de
açıklığa kavuşturulmasından sonra siyasi partilerin katılımıyla yeni bir
sürecin başlatılması isabetli olacaktır."
TÜRBAN KONUSU
Rektör Komitesi'nin ayrıca üniversitelerin öğretime başladığı bu
günlerde bazı tereddütleri gidermek bakımından bir konuyu da tekrar
vurgulamakta yarar gördüğünü ifade eden Teziç, şöyle devam etti:
"Bilindiği gibi yükseköğretim kurumlarında uygulanmakta olan türban
yasağı, yüksek mahkemelerin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin
kararlarıyla oluşan bir hukuki durumdur. Bu hukuki durum ortaya
çıkarken, Türk yüksek mahkemelerinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile
Atatürk ilke ve devrimleriyle oluşturduğu laik tanımı ve yorumu, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi tarafından Avrupa norm ve değerleriyle de uyumlu
bulunmuştur. Bu nedenle Rektörler Komitesi Anayasa'da kılık kıyafet
serbestliğini öngörecek bir düzenleme yapılmasının hukuken mümkün
olamayacağını bir kez daha kamuoyuna hatırlatmak sorumluluğunu
duymaktadır."
|