25.07.07, 16:27
|
|
İlk KeLBaYKuŞ!
|
|
Kaydolma: 28.08.06
Erkek
Mesajlar: 12.101
Teşekkürler: 516
Üyeye 12.629 kez teşekkür edildi
|
|
Ruşen Çakır: "Abdullah Gül aday olacak çünkü..."
Gül bugün düzenlediği basın toplantısında aday olacağının sinyalini verdi. Bana göre de kesinlikle aday olacak.. ÇÜNKÜ...
Seçim sonuçlarının belli olmasının ardından en çok muhatap olduğum soru şu: Abdullah Gül yeniden cumhurbaşkanı adayı olacak mı? Bunu “kesinlikle evet” diye cevaplıyorum. Çünkü:
1) Erdoğan adaylık konusunda Gül’ün iradesinin belirleyici olacağını söyledi;
2) AKP seçim kampanyasını Gül’ün cumhurbaşkanlığının engellenmesi üzerine kurdu;
3) AKP seçmeni mitinglerde Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını istediğini söyledi;
4) Gül her defasında adaylığının meydanlar tarafından onaylandığını, dolayısıyla sürdüğünü söyledi;
5) Bu seçim sonuçlarından sonra Gül, arzulamasa bile adaylığını sürdürmek zorundadır ki istemediği de söylenemez.
Ne var ki bu aşamadan sonra “ama” diye başlayan bir cümle kurmamız ve “Gül, yeni TBMM’de kendi adaylığı durumunda 367’nin bulunamayacağını anlarsa adaylığından, bunu resmen ilan etmeden feragat edecektir” dememiz gerekiyor.
Yani Gül için şöyle bir yol haritası öngörüyorum:
1) Çok gecikmeden kamuoyunun karşısına çıkıp, Meclis açılır açılmaz diğer siyasi partilerin ve bağımsızların nabzını tutacağını, ona göre bir karara varacağını söyler;
2) Meclis açıldıktan sonra bu temasları yapar ve 367’yi garanti görürse resmen aday olur ve seçilir.
3) Aksi takdirde çekilir ve partisinin, muhalefetle yeni bir aday üzerinden uzlaşma aramasına imkan sağlar.
Kimileri Gül’ün 367’yi bulmasının imkansız olduğunu, bunu yeniden aramasının bile ülkeyi gereceğini ve bulamadığını anlayıp geri adım atması durumundaysa iyice yıpranacağını savunuyor. Bense tam tersi görüşteyim. Şöyle ki:
367’yi bulur mu?
1) Gül’ün bu sefer 367’yi bulma ihtimali hayli yüksek. Öncelikle, DTP kökenli bağımsızlar ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun oturuma katılmaları şaşırtıcı olmaz. Ancak Gül, ağırlıkla DTP’lilerin desteğiyle cumhurbaşkanı seçilmek istemiyor. Bu nedenle kilit parti MHP olacağa benziyor. Bahçeli’nin ilk değerlendirmeleri AKP’lileri ümitlendirmiş. MHP’nin, örneğin daha önce ANAP’ın yaptığı gibi Gül’ün adaylığını çok açık ve sert bir şekilde engellemeyeceğini düşünenlerin sayısı giderek artıyor. Hatta CHP’nin bile bu sefer farklı bir tutum izleyebileceğini, en azından Baykal’ın grubu serbest bırakabileceğini uman AKP’liler de var;
2) AKP’liler, seçim sonuçlarının bir nevi Gül’ün adaylığının onaylanması anlamına geldiğini, dolayısıyla yeniden aday olmasının değil, tam tersine adaylıktan çekilmesinin gerilim nedeni olabileceğini düşünüyorlar;
3) Diğer partilerin nabzını tuttuktan sonra 367’yi göremeyip adaylıktan çekilmesi durumundaysa Gül’ün itibarı azalmaz, tam tersine azalır. Ancak onun adaylığını engelleyenler, özellikle de MHP yara alır.
Bütün bu süreçte Erdoğan’ın ne yapacağına gelince: Başbakan’ın bugüne kadarki açıklamaları genellikle “Gül’ün cumhurbaşkanlığını istemiyor, ama bu noktaya kendisinin varmasını bekliyor” şeklinde yorumlandı. Erdoğan’ın çevresine bunu sorduğumda “Hayır, Başbakan kesinlikle Gül’ün adaylığını istiyor” diyene rastlamadım. Ama “Gül adaylığını ilan ederse Başbakan destek vermez” diyen de yok. Yani AKP üst yönetimi de, tıpkı tüm Türkiye gibi Gül’ün vereceği kararı bekliyor. O kararını verdikten sonra herkesin yanında olacağı da kesin. Peki Gül adaylıktan şu ya da bu aşamada çekilirse ne olur? İşte o zaman mümkünse CHP ve MHP’nin birlikte veya en azından birinin onay vereceği bir isim arayışına girilecek. Bu isim ya bir kadın olacak ya da eşinin başı açık bir erkek. Ama her durumda dışardan olmayacak, AKP milletvekili olacak.
Ruşen ÇAKIR Analiz
|