İnsan düşüncesini okumayı başardılar
Dünyanın önde gelen nörologları, beyin aktivitelerini analiz ederek bilgisayar aracılığıyla geliştirdikleri bir teknikle "insanın düşüncelerini okumayı" başardılar. İleride daha karmaşık düşüncelerin okunması için önemli bir adım oluşturan ve Spielberg’in "Azınlık Raporu" adlı bilimkurgu filmini hatırlatan çalışma, kolay sonuçlanmayacak bir etik tartışmayı da başlattı.
ALMANYA’nın İnsan ve Beyin Bilimi Enstitüsü ile Londra ve Oxford üniversiteleri bilim insanlarının "insan düşüncelerini okuma" çalışmaları başarılı sonuç verdi. Hepsi de nörolog olan uzmanlar, yüksek çözünürlü beyin tarama cihazı kullanarak beynin faaliyetlerini geliştirilen bilgisayar programı aracılığıyla okumayı başardılar. Buluş, ileride daha karmaşık düşüncelerin okunması için önemli bir adım oluşturuyor.
SUÇLUYU TESPİT ETMEK
Yeni teknik, beyin kontrollü bilgisayarlar, yapay kol ve "düşünceyle hareket eden makinalar"ın üretiminde kullanılabilecek. Tekniğin daha da gelişmiş bir versiyonunun, "Azınlık Raporu" (Minority Report) filminde olduğu gibi, suçluların sorgulanmasında kullanılabileceği belirtildi. Ayrıca cezaevinden tahliye edilecek mahkumların ileride yeni suç işleyip işlemeyeceğini saptamak da bu teknik sayesinde mümkün olabilecek.
AKLINIZDAN GEÇENLER
Araştırmacıların bundan sonra "insanın aklından geçenlerle gerçek niyetini ayırt etmeyi sağlayacak" yeni bir yöntem geliştirmek için çalışacakları ifade edildi.
İnsan ve Beyin Bilimi Enstitüsü uzmanı ve araştırmayı yürüten heyetin başkanı
Prof. John-Dylan Haynes, geliştirdikleri tekniği anlatırken "Tarama cihazı aracılığıyla beyne bakıyor ve bilgiyi okuyoruz. Bu, karanlıkta meşale aracılığıyla duvardaki yazıyı okumaya benziyor" dedi.
AZINLIK RAPORU FİLMİNDEKİ GİBİ
Yönetmen Steven Spielberg’in ünlü bilimkurgu yazarı Philip K. Dick’in bir öyküsünden beyazperdeye aktardığı filmde, çok gelişmiş bir sistemle "düşünceleri okuyabilen" dedektifler, yasayı ihlal etmeyi düşünen kişileri, eyleme geçmeden ve yasayı ihlal etmeden yakalıyordu. Yeni teknik, uzmanların belirttiğine göre aynı bu filmde olduğu gibi suçlu ve teröristlerin sorgulanmasında önemli kolaylıklar sağlayabilecek. Ama beyin okuma tekniği, "olumsuz yönü"yle etik tartışmayı da beraberinde getirdi. Prof. Haynes, "Bu teknik geliyor. Ancak bu konuda etik tartışmaya ihtiyaç var. Çünkü insanların bunu kötü amaçlar için kullanmaları sürpriz olmaz. Bu, birkaç yıl içinde tam anlamıyla önümüze gelecek. Buna hazır olmalıyız" diye konuştu. Cambridge Üniversitesi uzmanlarından Barbara Sahakiyan ise şöyle konuştu:
"Biz ’Azınlık Raporu’ toplumu haline gelmek istiyor muyuz? Bu öyle bir toplum tipi ki, belki de hiç işlenmeyecek suçlar için önceden önlem alıyor. Söz konusu teknik, iyi ve kötü amaçlar için kullanılabilir. Onun için şimdiden tartışmalı ve sonuçları hesaplanmadan düşüncesizce kullanılmasının önüne geçmeliyiz."
|