"Seksi ama artık gizemli değil!"
Açılması yılan hikayesine dönen "seksi otel" Adam&Eve, sonunda kapılarını konuklarına açtı.
İlk konuklardan olan Gastronomi Dergisi Yayın Yönetmeni Hülya Akyurt, otelle ilgili izlenimlerini TurizmdeBuSabah ile paylaştı. İngiliz Observer Gazetesi'nin oteli yerden yere vuran yazarı EuEren Talu, Hillside Su'dan sonra Adam&Eve ile büyük bir çıkış yaptı. 'Hayalimdeki proje' dediği Adam&Eve ile sınırları zorlayan Talu, akıl almaz boyutlardaki bir projeye imza attı... Projenin sahibi, tesisin yatırımcısı KayıGroup ise cesaretini kanıtlamış oldu. Tesis için 100 milyon Euro'yu aşan haracama yapan grubun Türkiye'ye yaptığı yatırımı önemsememek mümkün değil!
Oteli önce 'Dünyanın En Seksi Oteli" diye tanımladılar, açılmasına yakın ise 'Yeryüzü Cenneti' olarak... Basında -hatta dergimizde de- proje tamamlanmadan en çok haberi çıkan otellerden olan Adam&Eve'e dair hemen herşeyi, herkes neredeyse ezberledi. Ama yine de gidip görmek ve içinde olmak başkaydı...
Önce cehennem!..
Şimdi başlıyorum anlatmaya... Otelin girişinde iki taraflı bir dizi elma ağaçları, elbette üzerlerinde otelin simgesi olan kare elmalar... Ayna esprisi nedeniyle gerçekten geniş bir yer mi yoksa birbirini takip eden ve sonsuza kadar gidiyormuş görüntüsü veren yansımalar nedeniyle mi böyledir, ilk bakışta kavramak zor. Asansörde de aynı ayna yanılmaları sürüyor. Bulunduğumuz kata gelince ise kabus başlıyor! Upuzun hiç bitmeyecek görüntüsü veren zifir gibi çok az aydınlatmalı, ince-uzun bir koridor! Yürü yürü bitmiyor. İnsan daha da fazla gitse, yoksa da panik atak geçirebilir gibi geliyor. Daralıyor... Şükür sonunda aranan numaraya sahip kapının önünde durup içeriye adım atmak mümkün oluyor. Ohhh burası bembeyaz ve çok ferah. Işıklar hiç durmadan renk değiştiriyor. 'Cennet sanki' demek mümkün ama oda öyle sıcak, ben o koridorda fazla yürümekten midir nedir öyle bir daralmışım ki. İlk işim dışarıya yönelmek oluyor. Bu kez de kapıyı açabilirsen aç! İlk olarak kumandalardan biri sayesinde ışığı istediğim bir renge sabitliyorum. Bu iyi. Sonra nazik kat görevlisine ulaşıyorum ve kendisinden kapı kolları takılmadığından kapıyı büyük bir kuvvetle itmek gerektiğini bakarak öğreniyorum. Balkona çıkınca ferhlıyorum. Dünya varmış. Yine her yer ayna... Havuzun renkleri karşımda. İçeride iki tane, balkonda bir tane iki kişilik kocaman yerden çok yüksek olmayan yatak var. İçeridekilerden biri dinlenme yatağı imiş. Enteresan... Dizayn bar çalışma masasında ise iki adet Philip Starck tasarımı sandalye ilgimi çekiyor. Bir de jakuzi... Işık terapisi şahane... Banyoda ise Vitra'nın son özel koleksiyonu Lovegrove serisi ve iki kişilik duş buhar banyosu... Odada nereye baksanız kendinizden sonsuz tane görüyorsunuz ve de gözünüzün gördüğü her şeyden. Kavramlar değişiyor... Normal olan bir durum asla değil... Bu arada herşey çift kişilik hazırlandığı ve de otelin adı Adam&Eve yani Adem ile Havva olduğu için yalnız olmak insana biraz dokunuyor... Odalardaki romantizmi ise çiftlere sormak gerekiyor!
İlerleyen zamanda, kat görevlisinden koridorun karanlık tasarlanmasının nedenini öğreniyorum. Meğerse Eren Talu istemiş ki insanlar bu simsiyah ortamda yürürken daralsınlar, sonra odaya girince beyazlara bakıp rahatlasınlar; cehennem sonrası cenneti yaşasınlar! Düşününce mantık doğru aslında...
Böyle "Atrium" görülmedi!..
Atrium, 25 m2 tavan yüksekliği, 175 metre taban uzunluğuna sahipmiş. Tam 4 milyon 980 bin adet 5x5 cm. ebatlarında ayna ile dekore edilmiş. Aynalar tek tek yerleştirilirken 3.112 adam/saatlik mesai harcanmış. Düşünün ki tesisin genelinde Türkiye'nin ayna üreticisi Şişe Cam'ın olağan koşullarda iki yıllık üretimine eşit miktarda yani 120 bin m2 ayna kullanılmış!
Atrium, zaten dev gibi, artı aynalarla ortam iyice büyüyor tabii... Burada ortada 100 metreye yakın Bluetooth Bar; iki yanda 6 restoran, 4 bar, 8 mağaza var. Adam&Eve'de toplamda aynı anda 1.115 kişi yemek yiyebiliyor, 1.055 kişi ise kadeh kaldırabiliyormuş.
Havuz başı ve SPA'sı!
İki olimpik havuz büyüklüğündeki upuzun havuza gelince daha önce üç boyutlu resimlerinden gördüğümüz gibi içindeki yine çift kişilik şezlongları ve havuzun kenarındaki elbetteki çift kişilik dinlenme yatakları ile çok hoş görünüyor... Uzandığınız yerden önce havuzun sonra Akdeniz'in mavisi sizi kendine çekiyor. Bunun için de yazı beklemek... Olsun hava güzel ve açık hava, doğanın renkleri ve sesleri insana iyi geliyor... SPA'ya gelince orasının girişi de odaların bulunduğu koridoru hiç aratmıyor! Randevulu gidenleri bir süre dinlenmeleri için buyur ettikleri koyu renkli deri koltuğu, mum ışığında bulmak biraz da şansa kalıyor! 13 adet Türk hamamı, biri Fin, biri Rus iki adet sauna, jakuzi, 65 metre boyunda kapalı havuz, Thai masaj, ayurveda masaj, taş terapi, kromo (renk) terapi, kum terapi, ses terapi küveti, klag masaj, balneo terapi, oksijen terapi, aromaterapi, buhar banyosu, iki kişilik masaj odası ile burası çok komplike bir yer... Klavuza gereksinim duyuluyor ki uzman bir kişi zaten mutlaka size eşlik ediyor. Masaj konusunda iddialılar ve bunda haklılar... Kare olarak dizayn edilen hamamın dinlenme bölümünden söz etmeden olmaz. Ortada barı, kenarlarındaki dinlenme köşeleri ile burası gece kulübü modunda. Zaten biz oradayken turistlere yönelik hamam sefası öncesi, dansözlü parti bile yapılıyor.
Daha başka!
Otelde 270 elma ağacı varmış! Her bir ağaçta 250 adet dal ve 12 adet kare elma... Işık ve ses düzeneği ise Adam&Eve'in özgün tasarım anlayışının sıra dışı tarafının simgesi. Havuz içleri dahil tüm ışıklandırma sistemi RGB LED ile gerçekleştirilmiş. Odalarda isteğe göre değişen onlarca renk ışıklandırma seçeneği ile kişisel kullanım ve beğeniler ön plana çıkartılmış. Ve tüm mekanlarda bağımsız ses düzenekleri kullanılmış. Aynalardan söz etmeye gerek yok da bir de gastronomisinin üzerinde durmak gerekiyor. Ana yemek salonu aşırı büyük uzun bir salon... Büfe ne kadar uzun tahmin bile edemezsiniz. Her bölümde iki kenara masalar konmuş, karşınızda aynalar, yani yine kalabalıktasınız!.. Açık büfe başarılı... Güzel şeyler var. A la carte seçenekler ise çok fazla... Bizim denediğimiz Teppenyaki ve Mutbak denemeye değerdi mesela. Servis ise yoğunluktan olacak biraz ağır olsa da personelin gülen yüzü kendini affettirir cinstendi...
Sonsöz!
Adam&Eve izlenimlerim böyle... Otel, iddialı bir otel... Benzersiz, "ilk"lerin ve "en"lerin oteli... İnsanı şaşırtıyor... Hemen adapte olunmuyor! Gelgelelim alışılıyor... Farklı şeyler yaşamaktan, sıra dışı konseptlerden hoşlananlar Adam&Eve'e bayılacaklar... Benden söylemesi!
-airport haber-
|