Allen Iverson, 7 Haziran 1975 yılında Virginia,Hampton'da Dünya'ya geldi.
NBA kariyerine başlamadan önce hayatı tam bir kabustu. Babasız büyümesi, "ırkçı" olaylara karşı çete kurmak suçuyla 4,5 ay kadar hapis yatması, babasının yıllar sonra "sevgilisini bıçakladığı" haberiyle karşısına çıkması, hapis olayı yüzünden Üniversite yıllarında çektiği zorluklar.
Hayatının belki de "spor" ile kurtulacağını biliyordu Iverson. Lise yıllarında sadece basketbolda 1 numara değildi. Amerikan Futbolunun da en iyilerindendi. Bethel Lisesinde hem basketbol hem de Amerikan Futbolunda takımlarını "Eyalet Şampiyonu" yaptı. Bu başarıyı gerçekleştirirken de neredeyse "tek başına" idi.
Bu başarılara rağmen "hapis olayı" birçok Üniversitenin burs vermeye yanaşmamasına neden oldu. Yine de "risk" olarak gözüken bir karar ile "Georgetown Universitesi" burs vermeyi kabul etti ve bu andan sonra NBA yolu açıldı Iverson'a.
Üniversitede "yılın çaylağı", "yılın savunmacısı", üstüste "en iyi 5'e seçilmek" gibi başarılar elde etti. Bu başarılar ise "1. sıradan NBA'e seçilmesin" sebep oldu.
İlgili olanlar o görüntüyü hatırlar. Yıllarca Onunla birlikte çile çeken annesi ile sarılışı vs. O draftın bir diğer önemi ise "Efsane Draft" olmasıdır. 96 draftı kadar sansasyonel çok az draft oldu.
Iverson'ın "1. seçlidiği" O drafttan birkaç isim sayayım sizlere. 4. sırada hep kıyaslandığı "Stephon Marbury, 5. sırada "Ray Allen", 13. sırada "Kobe Braynt"(ki en sansasyonel bu oluyor zamanla geldikleri yere bakacak olursak), 14. sıra "Peja Stojakovic", 15.sıra "Steve Nash".Daha da saymaya devam edebiliriz. Böyle bir kadronun içinde 1. oldu.
İstatistik olayına girmeyeceğim. 4 normal sezon sayı krallığı, NBA finaline (tıpkı lisede olduğu gibi) takımını tek başına taşıması ve Lakers'ın efsane kadrolarından birine mağlup olması, 2 All Star MVP(en değerli oyuncu) ödülü, 1 NBA'de "yılın oyuncusu" (normal sezon MVP'si) ödülü, tabii ki 1 "Yılın Çaylağı" ödülü ve daha sayamadıklarımız.
İşte böyle bir yıldız Allen Iverson. Son yıllarında başarısız gözükmesinin nedenleri neler bilemiyoruz. Ama Beşiktaş Cola Turka'da, Akatlar Arena'da, hatta bazen "Sinan Erdem Spor Salonunda" (çünkü sığmayacak Akatlara taraftar) taraftar Onu kendine getirecektir.
Beşiktaş'ın "ihtiyacı var mı?" sorusu soracaklara da cevabım "evet" olur. Iverson sadece 1 numara oynamıyor, 2 numarada da görev alıyor. Yani Chatman ile yanyana oynayabilir. Ayrıca "Türk basketboluna" müthiş bir ilgi olacak. Her hafta 1-2 ABD tv.si izlemeye gelecektir, belki orada bile maçlar yayınlanacaktır (bunun için yönetimin çabası lazım biraz, reklam şart). Ayrıca sponsorlarında dikkati çekilecek. Basketbolu, futbol ve diğer branşlardan bağımsız yönetme imkanı ele geçirilebilecek, -ecek, -acak...
Faydaları çok büyük olabilir. Zararının neler olacağını görmek, düşünmek istemiyorum açıkçası. İki ucu keskin bıçak, rakipleri doğrasın bize yeter. Ayrıca "Çin'den istiyorlar sadece, anca öyle aldı Beşiktaş" diyenler olacaktır. Benim cevabım "Coachlar ve Takımlar, "Iverson" adı altında ezilmemek adına bu işe girişemedi" olur.
Vereceği cevaplar rakipler için pek hoş olmayacak, bizi ise "çağ atlatacak"...