Arkeologlar 'Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal'in Çanakkale Savaşı'ndan kısa bir süre önce ziyaret ettiği yeri açıkladı.
AA
Çanakkale Savaşları sırasında "Anafartalar Kahramanı" unvanı alan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, Çanakkale Savaşları’ndan önce 27 Mart 1913 tarihinde, Troia Antik Kenti’ni ziyaret ettiği, yörenin ve Troia Savaşları’nın tarihsel algılamasının Atatürk tarafından da devam ettirildiği bildirildi.
Troia Kazı Heyeti Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Rüstem Aslan ile Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay, Atatürk’ün Troia Antik Kenti’ni ziyaretiyle ilgili Korfmann Müzesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Doç. Dr. Aslan, bu yılki kazı çalışmalarının dışında, arşivlerde ortaya çıkan bir bilginin, Troia’nın önemini, antik kente gelen tarihi kişilerle ilgili olan bilgileri biraz daha geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi. Herkesin Troia’yı Pers Kralı Kserkes, Büyük İskender, Romalı imparatorlar ile Fatih Sultan Mehmet’in ziyaretlerinden tanıdığını, arşivlerde yapılan son çalışmada, Atatürk’ün de yöreyi ziyaret ettiğinin belirlendiğini bildiren Aslan, şöyle konuştu:
"Troia’yı politik anlamda değerlendirdiğimizde, Asya’nın Avrupa’ya karşı verdiği bir savaş olarak algılanmıştır. Burada tarihsel bir devamlılık söz konusudur. Bu devamlılığı, biz hep Fatih Sultan Mehmet’e kadar getiriyorduk. Buranın tarihsel algılamasının Atatürk tarafından da devam ettirildiğini anlıyoruz. Çanakkale Boğazı’nın Anadolu yakasındaki savunma çok güçlü. Gelibolu’nun ise öncelikle savunulması gerekiyor. Atatürk, gezisi sırasında askeri ve stratejik açıdan İlyada Destanı’ndan, Troia Savaşları’ndan dersler çıkarıyor. Yeni sonuçlar ortaya çıkarıyor ve bunu Çanakkale Savaşları’ndaki savunma sırasında bir şekilde uyguluyor diyebiliriz."
Aslan, Troia Savaşı’nı bilmeden, Çanakkale Savaşları’nın algılanamayacağını, Çanakkale Savaşları’nı algılayamadan Troia Savaşları’nın anlamlandırılamayacağını belirterek, "Çanakkale Savaşları, eski Troia Kazı Başkanı Manfred Osman Korfmann’ın da dediği gibi, son Troia Savaşı’dır. İki savaş arasında sonuçları ve stratejileri açısından çok önemli benzerlikler vardır. Atatürk’ün Troia’ya ziyareti de bunu açık bir şekilde göstermektedir" dedi.
Troia Savaşı’nda, Troia’yı Akhalılara karşı savunmak için Anadolu’dan gelen güçleri gördüklerini ifade eden Aslan, "Burada kenti savunmak için Anadolu birliği var. Aynı savunma tarzını, aynı dayanışmayı Çanakkale Savaşları’nda da görüyoruz. Çanakkale Savaşları’nda, Anadolu’nun her köşesinden insanlar bu bölgeyi savunmaya geliyor. Troia Savaşı’nın, Anadolu birliğinin sembolü ve komutanı Hektor, Gelibolu’daki dayanışmanın, savunmanın en önemli ismi de Atatürk’tür" diye konuştu.
"ATATÜRK’ÜN DÜŞÜNCELERİ 1913 YILINDA ŞEKİLLENDİ"
ÇOMÜ Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay de 1913 yılındaki Balkan Savaşları sırasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun çok zor günler yaşadığını, siyasi ve ekonomik alandaki sıkıntıların had safhaya ulaştığını dile getirdi.
Atatürk’ün 26 Mart 1913 yılında bir askeri inceleme gezisine çıktığını, bu kapsamda, Bolayır’dan hareket eden Mustafa Kemal ve yaverinin Ortaköy, Tayfur üzerinden Karainebeyli, Kumköy, Yalova, Akbaş ve Sestos’a geldiğini, güzergah üzerinde, Pers kralı Kserkes’in ordusunu 674 parça gemiyle Anadolu’ya geçirdiği yer olan Sestos-Abidos bölgesini incelediğini ve notlar aldığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Atabay, "Atatürk, Bigalı Kalesi’nde öğle yemeğini yedi. Kilye Koyu ve Maydos’a (Eceabat) geçti. Kilitbahir, Namazgah ve Hamidiye tabyalarının durumunu inceledi. Daha sonra Kirte’ye (Alçıtepe) geldi ve akşam orada kaldı" dedi.
Yrd. Doç. Dr. Atabay, ertesi gün Seddülbahir Kalesi’ni gezen, tekneyle Anadolu yakasına geçen ve Büyük İskender’in karaya ayak bastığı yerden Anadolu topraklarına çıkan Atatürk’ün Orhaniye Tabyası’na uğradığını, yel değirmenlerini geçip, Yenişehir’e geldiğini ve Aşil’in mezarı olarak bilinen yere baktığını anlattı.
Atatürk’ün gezisi kapsamında, 27 Mart 1913 tarihinde Troia Antik Kenti’ne geldiğini, harabelerin tamamını gezdiğini ve küçük not defterine krokiler çizdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Atabay, şunları söyledi:
"Mustafa Kemal’in bu askeri inceleme gezisi sırasında, Büyük İskender’in savaşı nasıl gerçekleştirdiğini, nasıl başarıya ulaştığını, coğrafi açıdan nasıl bir konuma sahip olduğunu çok iyi bildiği görülmekte. Kolordusunun da hareket tarzı ve planlamasını, bu örneği dikkate alarak sonuçlandırmak istediği anlaşılmaktadır. Bu ziyaretin, Atatürk’ün 1915 yılında Çanakkale Savaşları başladığında, Gelibolu Yarımadası’nın savunma sistemiyle ilgili olarak ortaya koyduğu düşüncelerin, 1913 yılında şekillendiğine örnek teşkil etmesi gerekir."