"Acarkent’te, Beykoz Konakları’nda, Ataköy Konakları’nda bir tek cami yok."
"İstanbul’da mabetsiz kentler kuruluyor. Binlerce konutun bulunduğu Acarkent’te, Beykoz Konakları’nda, Ataköy Konakları’nda ve daha başka benzerlerinde bir tek cami yok."
İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı ezan sesini belli bir seviyede sabitleme çalışmalarını "Ezanımı susturmam" sözleriyle eleştirenlere yanıt verdi.
Asıl bu hamasi yaklaşımın bazı yerlerde ezanı susturduğunu belirten Çağrıcı, şunları söyledi:
"Bugün İstanbul’un çevresinde mabetsiz, minaresiz, ezansız semtler, uydukentler kuruluyor. İçim kan ağlıyor. Binlerce konutun bulunduğu Acarkent’te, Beykoz Konakları’nda, Ataköy Konakları’nda ve daha başka benzerlerinde bir tek cami yok. On binlerce nüfusun yaşadığı yeni Halkalı’nın, Ataşehir’in içinde kilometlerce gidiniz, cami göremezsiniz. Ve bu vahim durum halen kurulma sürecinde olan çok katlı modern semtlerde de devam ediyor. Bu semtler, oralarda yetişen yeni nesiller artık dini ve kültürel anlamda bize yabancı. Şayet bunun üzerine konuşmazsak öncelikle ezanımıza, ezan kültürümüze kötülük etmiş oluruz. İyi niyetlileri anlayışla karşılıyorum ama ‘ezanımı susturmam’ şeklindeki hamaset çığlıklarının, adı geçen uydukentlerde ezanı nasıl susturduğunu da, bu konularda epeyce bilgisi olan bir ilgili ve sorumlu olarak acıyla görüyorum."
ALLAHÜ EKBER SESİ DUYULMUYOR
Habertürk gazetesinin haberine göre; bu semtlerde cami yapılmamasının bir nedeni olarak çoğunlukla ezanların yüksek sesle okunmasının gerekçe gösterildiğini söyleyen Çağrıcı, "Abartılı, estetik ve dini ölçülerin üzerine taşan ve artık huzur veren bir ezan değil huzursuzluk veren bir gürültünün, bu insanların tavrında etkili olduğunu düşünüyorum. Ezana ideolojik olarak karşı çıkılması ise başka bir şey. Biz zaten ona pabuç bırakmayız. Oranın insanları Allahü ekber diye bir ses duymuyor çok üzülüyorum. Oralarda yaşayan bazı tanıdıklarım, arabalarına atlayıp camisi bulunan başka semtlere gitmek zorunda kalıyorlar" dedi.
HER ŞEY VAR; CAMİ YOK
Bu uydukentlerde alışveriş merkezi dahil her türlü sosyal alan ayrılmasına rağmen bir tek caminin olmadığını söyleyen Çağrıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örneğin Acarkent başlı başına bir kent; bütün sosyal donatılar mevcut ama bir tek sosyal alanı yok, o da cami. Ataköy Konakları’nı düşünün. Böyle bir yerde caminin yer alması, şu kadar milyon doların suya atılması gibi algılanıyor. Demek ki bir zihniyet böyle düşünüyor. İmar planı yapılırken belli bir nüfus oranına göre dini tesis koyma zorunluluğu var. Fakat oralarda nasıl olmuş da dini tesis alanı bırakılmamış o bir soru tabii. Tüm bunlar belediyenin konusu.
Florya’da havaalanı tarafına yakın camiye acil bir ihtiyaç tespit edip, proje çalışmasını tamamladık. Hacı olduğunu söyleyen arsa komşusu ‘Yanlış anlamayın ben camiye karşı değilim ama ben evi aldığımda burada cami yoktu, şimdi olsun istemiyorum’ diye itiraza geldi. Bir insan hacı olduğunu söylediği halde evinin yakınına cami yapılmasını istemiyorsa sorunu nedir onu anlayalım."