Türk Dizileri Bulgaristan'da Büyük Tartışma Yarattı.
Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da kültürel tartışma ve diyalog merkezi olan Çervenata Kışta (Kırmızı Ev) kulübünde bir araya gelen sosyolog, siyasal bilimci, gazeteci ve film eleştirmenleri, ülkede milyonların büyük ilgiyle izlediği Türk dizilerini, düzenlenen bir açık oturumda tartıştı.
"Türk Dizilerine Evet ya da Hayır" başlıklı açık oturumu, Türk dizisi izleyen ve izlemeyen iki moderatör yönetti. Moderatörler davet edilen yorumculara sordukları sorularla Türk dizilerinin Bulgaristan'da büyük ilgi görmesinin ve izlenme rekorları kırmasının nedenlerini bulmaya çalıştı.
Ülkenin en büyük özel kanalı olan BTV'de prime time kuşağında yayımlanan "Yaprak Dökümü" dizisinin görülmemiş ilgiyle seyredildiğini belirten gazeteci Krasimira Vladimirova, "Önce 'Gümüş' dizisi ile başladık. Şimdi 'Yaprak Dökümü'nü gösteriyoruz. Biz bile bu dizilerin başarısının büyüklüğüne inanamıyoruz" dedi.
Halen okuduğu sosyoloji bölümünde yüksek lisans tezi olarak Türk dizilerini araştıran Vladimirova, şöyle konuştu: "Daha önceleri biz Latin Amerikan dizilerini izledik. Orada senaryo odağında kadınların kaderi yer alıyordu. Türk dizilerindeki odak ise aile üzerindedir. Bulgarlar kendi değerler sistemindeki özlemle andıkları bazı örnekleri bu dizlilerde bulabiliyorlar."
- "TÜRK YAPıMı OLDUKLARı iÇiN KARŞı ÇıKıLıYOR" -
Oturuma katılan Suriye kökenli sinema eleştirmeni ve yönetmen Nidal Hlayf da Türk dizilerinin de modasının geçebileceğini belirterek, "Ancak Bulgaristan'da bu dizilere karşı çıkanlar onları sanatsal özellikleri açısından eleştireceğine sadece Türk oldukları nedeniyle eleştirmeye çalışıyorlar" diye konuştu.
Hlayf, Türkiye'nin bu diziler sayesinde kendini modern, gelişmiş ve batı yanlısı bir devlet olarak tanıtmayı başardığını söyledi.
Sinema eleştirmeni olarak Türk dizilerinde bir kültürel tehdit görmediğini vurgulayan Hlayf, "Tam tersine Bulgarlar bu dizilerde unutulmaya yüz tutmuş bazı değerlerini yeniden keşfediyorlar" dedi.
- "JEOPOLiTiK iSTiLA" -
Milliyetçi görüşlü siyasal bilimci Kaloyan Metodiev ise Türk dizilerinin şöhretinin geniş bir coğrafyaya yayıldığını, ancak bunun asıl amacının sözde "Yeni Osmanlıcı" zihniyetini yaymak olduğunu öne sürdü. Dizilerde içe dönük bir milliyetçiliğin ve Türkiye'nin gerçekleştiremediği Avrupa kompleksinin dikkat çektiğini savunan Metodiev, "Dizilerinde medeni ve Avrupai bir yaşam tarzı göstermeye çalışan Türkiye, 50 yıldır Avrupa hayali ile yaşarken, yönetimi itibariyle aslında islamcı değerlere doğru seyrediyor" ifadesini kullandı.
Türk dizilerinin "yeni bir jeopolitik istilayı kimlikleştirdiklerini" öne süren Metodiev, "Türk dizileri halkımızın Avrupa entegrasyonunu engelleyebilir" iddiasında bulundu.
- iZLEYiCiLER BÜYÜK iLGi GÖSTERDi -
Sofya Üniversitesi sosyoloji kürsüsü öğretim üyesi Milena Yakimova da bir yandan Türk dizileri izleyen diğer yadan ulusal TV kanalında günlük 10 dakikalık Türkçe haber bültenine karşı çıkan vatandaşların tavrının "çok ilginç" olduğunu söyledi.
Türk dizilerinin tartışıldığı açık oturuma davetliler de büyük ilgi gösterdi. izleyiciler zaman zaman soru ve yorumlarıyla tartışmalara katıldı.
izleyicilerin büyük bölümünün Türk dizilerini destekleyici ve övücü yorumlar yapması dikkat çekti.