Günlerdir twitter sayfasına tepki dolu mesajlar yazan Düvenci, bir kâğıda da "23 Nisan Siirt'in utanç günüdür. Suça sessiz kalıp örtbas eden de suçludur" yazarak otomobiline astı ve yazının yaygınlaşması için kampanya başlattı.

Kampanyaya twitter'dan Düvenci'yi takip eden 17 bin kişi arasından destek verenler de, tepki gösterenler de çıktı.

Yaşanan drama sessiz kalmayacağını söyleyen Düvenci, twitter'da yapılan bazı yorumlara sinirlendi. Cipinin arkasına yazdığı yazının yaygınlaşması için elinden geleni yapacağını belirten Düvenci, "17 bin takipçim arasında bir kişinin yorumuna çok şaşırdım. 'Çok rastlanan bir durum. Sakin olun' yazmış. insanların tavırları beni dehşete düşürüyor. Bir kısmı da 'Bütün Siirt'e mal etmeyin bunu' diyor. insanları anlamıyorum. Tecavüze uğramış kızların mı, şehrin namusunu kurtarmanın mı derdindeyiz?" dedi.

23 Nisan'da Siirt'le ilgili yazıyı aracına asmaya karar verdiğini söyleyen Düvenci, şöyle konuştu:

'Basın yasağı neden?'

"Yine bir kişi 'Dayak yersek, sen mi bizi koruyacaksın?' diye sormuş. Orada 7 tane kızın, 100 tane adam tarafından tecavüze uğramasını, Siirt nüfusu kaç ki, iki yıldır saklayabiliyorlar? Niçin bu dava sessiz sessiz sürdürülüyor? Neden basın yasağı konuluyor? Tecavüz edenlerler arasında yok okul müdürünün yardımcısı, yok emniyetten biri, yok hacı dede, yok bakkal, yok kasap var. Bu ne demek? Buna ses çıkarmalıyız. Yoksa tecavüzcüler kapımıza kadar dayanacak. Benim gibi 5 kişi arabasına bu yazıyı assa kâr."

Bu olayla ilgilenip böyle bir hareket başlatmasını takdir ettim.
Teşekkürler.

Bencede toplumun çok sağduyulu yaklaşması gereken bir olay bu...
Ben teşekkür ederim...

bir kişinin bile böyle sağduyulu olduğunu görünce,azda olsa insan rahatlıyor...

az da olsa rahatlama iyimi ki canım...
bence bu konulara devletin v milletin daha çok önem vermesi gerekiyor...
saçma sapan konuları tartışan siyasi programlar , kimin eli kimin neresinde tarzı magazin programlarından ziyade bu tarz ülkemizde gelişmekte olan insanlık dışı durumları ele alan programlar olmalı benceki halkımız bilinçlensin caydırıcı bir etken oluşsun...

evet ama bu söylediklerimiz hep lafta kalıyo..sadece bu konuda da değil..şöyle elimizi atıp,tartışarak,ortak çözüm bularak hallettiğimiz kaç konu var??
oyüzden biz hep az olan şeylerle yetindik..bu konuda da öyle...!

sence neden peki bizdenmi kaynaklanıyor yani azla yetinmek yoksa yıllardır gelen aza yetinmeye alıştırılma çalışmaları yüzündenmi...
dediğin gibi biz burada bu konuları konuşuyoruz ancak elimizden fazla bir şey gelmiyor ama birde şurasından bakalım en azından ben bu haberi paylaştıktan sonra bu haberi okuıyupta hiç haberi olmayan bir kaç kişi bilinçlenmiş olmadımı... bu şekilde bile bilinçlenme anlamında bir kar sağladık bence... Bunun bir de ulusal ve reyting bakımından yüksek olan kanallarda yapıldığını düşünsen...

eğer bu az ile yetinme konusunu deşersek çok eski tarihlere kadar gitmemiz gerekebilir..ama şuandan bahsediyorsak tabiki azla yetinmeye zorlandık..her konuda...çevreyi falan bırak kendimizden bile görebiliriz bu azla yetinme olayını...

bilgilendirme anlamında ise,evet tabiki işe yarıyor..hiç bilgisi olmayan bile öğrenmiş oluyo..ki ben yaşıtımız olan çoğu arkadaşın da bilgili olduğunu varsayıyorum(ya da polyanna'yım ben!)ama ulusal anlamda bişiler yapmamız gerektiğinden bahsediyorum...

Elbet sıra onlarada gelir be '' pollyannam '' benim elbet gelir
Kafalarını saçma sapan haberlerden kaldırırlarsa Türkiyenin bu yarasınıda elbet görürler...