Kütahya'da bulunan ve yaklaşık 4 bin yıllık oldukları belirlenen insan beyni kalıntılarının bor madeni sayesinde günümüze kadar kaldığı saptandı.
AA
Kütahya Seyitömer Höyüğü'nde bulunan ve yaklaşık 4 bin yıllık oldukları belirlenen insan beyinlerinin bor madeni sayesinde günümüze kadar bozulmadan kaldığı saptandı.
Höyüğün kazı grubu başkanlığını yürüten Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, 2006'dan bu yana her yıl 6'şar aylık dönemler halinde devam ettikleri kazı çalışmalarını bu yıl planlanan tarihten 1 ay 10 gün önce sonlandırmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Prof. Dr. Bilgen, höyükte buldukları yaklaşık 4 bin yıllık 6 insan iskeletindeki beyinlerin küçülmeye başladığını gözlemlediklerini, normal yaşam koşullarında tahrip olmaya yüz tutunca çeşitli kimyasal maddeler kullanarak muhafaza etmeye çalıştıklarını bildirdi.
Daha önce beyin kalıntılarını yerinde inceleyen Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aydın Sav ile Haliç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Dr. Meriç Adil Altınöz'ün, bunlardan bir miktar parçayı İstanbul'a götürdüğünü anlatan Prof. Dr. Bilgen, “Yapılan incelemede beyin kalıntılarında DNA ve sıvı örnekleri tespit edildi” dedi.
“BEYİNLERİN BOR MADENİ SAYESİNDE KORUNDUĞU BELİRLENDİ”
Haliç Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Meriç Adil Altınöz de Prof. Dr. Bilgen'in korunmuş beyinler olduğunu bildirmesinin ardından bu yönde çalışmalara başladıklarını söyledi.
Cesetler üzerinde ilk olarak DNA izlerine rastladıklarını bildiren Dr. Altınöz, daha sonraki çalışmalarda çok enteresan bulgular rastladıklarını belirtti.
Bu enteresan bulguların başında bir dokunun nasıl korunabileceği konusunda çevre koşullarının saptanması olduğunu anlatan Dr. Altınöz, şöyle konuştu:
“Bugüne kadar hep korunmuş bedenler ve cesetlerle ilgilenilmiş. Çünkü hep ölümsüzlüğün sırrını aramışlar. Mumyalama da insanların ilgisini çekmiş. Bugüne kadar dünya üzerinde bulunan bulgulara, ya çok yüksek rakımlardaki büyük dağların tepesinde veya dokuların suyunun alınması neticesinde çöllerde rastlanmış. İlk defa toprağın içinde bu derecede çürümeden kalmış ve beyin gibi yumuşak ve kolay yok olabilecek dokuya rastlandı. Ülkemizin bor madeninde büyük rezerve sahip olduğunu biliyoruz. Bu konuda da Kütahya borlu toprak açısından belki de en zengin il. Nitekim cesette de ciddi miktarda bora rastladık ve bu bor cesetleri korumada etkin olarak ön plana çıktı.
Bunun dışında daha önce çürümemiş cesetlerde ve beyinlerde ulaşılmadık seviyelerde yağ sisteminin korunduğunu, hala sinir sistemine ve beyne özgü bir yağ sisteminin bulunduğunu gördük. Bu ülkem adına çok sevindirici bir bulgu.”
“DNA İZLERİNDEN CESEDİN ERKEK OLDUĞU BELİRLENDİ”
Dr. Altınöz, beynin toprağın altında neden korunduğunu bulmanın, normal dokuların ve beynin korunmasına yönelik çalışmalarda adeta çığır açacağını söyledi.
Yağ asitleri, bor, alüminyum ve magnezyum açısından buradaki toprağın zengin olduğunu, cesette ve beyin dokusunda da bunlara rastladıklarını anlatan Dr. Altınöz, şöyle devam etti:
“Dokulardaki yağların sabunlaşarak korunması da bor madeninden kaynaklanıyor. Yapılan yağ analizi de bunları gösterdi. İncelediğim cesette DNA izleri bulundu ve erkek olduğu saptandı. Türkiye'de ilk defa 3 bin 800 yıllık bir cesette DNA varlığı da tayin edilmiş oldu. Borun toprak altında zengin olarak bulunması ve bunu bir cesedi koruyup çürümesini engellemesi dünyada ilk olarak görünen bir bulgudur.”
“BUGÜNKÜ İNSANLIĞIN BEYNİYLE ÖRTÜŞÜYOR”
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aydın Sav da Prof. Dr. Nejat Bilgen ve Dr. Meriç Altınöz'ün daveti üzerine bu araştırmaya katıldığını söyledi.
Kendisine gelen beyin parçalarında çıplak gözle çıkan sonucun, hem kemik örneklerinde hem de beyin örneklerinde bulunan bulguların, bugünkü çağdaş insanın bulgularıyla tamamen örtüştüğünü anlatan Prof. Dr. Sav, şunları kaydetti:
“Nero görüntüleme teknolojinden yararlandık. 3 bin 800 yaşındaki bir beynin bugünkü çağdaş insanlığın beyniyle örtüşmesi çok önemli bir bulgudur. Böylece Türkiye'nin ciddi anlamda bilim üretilebildiği, çağdaşlarıyla yarışabilecek kapasitede olduğu bir kere daha ortaya konmuş oldu.”
en iyisi gömülmemek...
Hristiyanların bi kısmı kendini yaktırıyor , zaten öldükten sonra napıcaksın kemiği eti...
Hem ölcem hemde böle adamlar gelcek yok tarihmiş yok bilmemneymiş die kobay gibi kullancak beni alla alla ya
- yok canım niye..temiz temiz gömülmek varken niye yaktırayım bedenimi...
ya canım tamamda neden gömülesinki
yani bana o zaman bunun için bi sebep söle...
ama sebebin lütfen biz böyle gördük yok işte din böle söylüyor gibi olmasın akla uygun bi sebep istiyorum senden canım
benim nedenimi söleyem gömülmemek için ;
ölüyorum... Üzerinden bi kaç yıl geçiyor mezarıma gelen kişiler git gide seyrek gelmeye başlıcak , zamanla bu durum iyice azalıcak... Ve tamamen ayakları kesilecek... Eee hani gömülmek din gereği - ziyarette hem örf hemde saygıdandı... Noldu şimdi... Bari küllerimi eve götürsünlerde gördükçe akıllarına dank eder bi dua ederler bence... ,Gömülmenin extra bi ssevabıda olduğunda sanmıyorum... Sadece efsaneye göre topraktan geldik toprağa gideriz mantığı başka bişe değil...
- ya canım tamamda neden gömülesinki
yani bana o zaman bunun için bi sebep söle...
ama sebebin lütfen biz böyle gördük yok işte din böle söylüyor gibi olmasın akla uygun bi sebep istiyorum senden canım
benim nedenimi söleyem gömülmemek için ;
ölüyorum... Üzerinden bi kaç yıl geçiyor mezarıma gelen kişiler git gide seyrek gelmeye başlıcak , zamanla bu durum iyice azalıcak... Ve tamamen ayakları kesilecek... Eee hani gömülmek din gereği - ziyarette hem örf hemde saygıdandı... Noldu şimdi... Bari küllerimi eve götürsünlerde gördükçe akıllarına dank eder bi dua ederler bence... ,Gömülmenin extra bi ssevabıda olduğunda sanmıyorum... Sadece efsaneye göre topraktan geldik toprağa gideriz mantığı başka bişe değil...
sana katılmıyorum kusura bakma canım...
bi kere seni birileri ziyaret etsin diye gömülmüyorsun..sonuçta ölen birisinin mezarına gitmeden evden bile ona dua etsen o ona ulaşır..bu ayrı bi konu..
ayrıca tamda dinle alakalı bi konuyu nasıl dinden soyutlayayım..
yani başka bir dinden yapanlarını yapmaktansa sırf öyle gördüğüm için gömülmeyi tercih ederim..
- sana katılmıyorum kusura bakma canım...
bi kere seni birileri ziyaret etsin diye gömülmüyorsun..sonuçta ölen birisinin mezarına gitmeden evden bile ona dua etsen o ona ulaşır..bu ayrı bi konu..
ayrıca tamda dinle alakalı bi konuyu nasıl dinden soyutlayayım..
yani başka bir dinden yapanlarını yapmaktansa sırf öyle gördüğüm için gömülmeyi tercih ederim..
tamam canım sadece senin bana anlayış göstermeni beklerim benim sana gösterdiğim gibi... Herkesin karalarına saygım var...