The Economist, son sayısında şok iddiada bulundu. Dergiye göre, büyük çoğunlukla 100 milyon kız bebek ya daha doğar doğmaz öldürüldü..
İngiliz The Economist dergisinin son sayısında yayımlanan bir makale, dünya çapında kadın-erkek dağılımında artan dengesizliğin nedenlerine yönelik bir araştırmaya yer veriyor. Birçok ülkede erkeklerin sayısı kadınlar karşısında hızla artarken makalede bu durum, Mary Anne Warren'ın 1985 tarihli kitabının ismi olan “Cinsiyetkırım” (Gendercide) ismiyle sunuluyor.
The Economist'in “100 milyon kız bebeğe ne oldu?” başlığıyla kapak yaptığı makaleye göre, büyük çoğunlukla Çin'de 100 milyon kız bebek ya daha doğar doğmaz öldürüldü ya doğmadan kürtaj yoluyla alındı ya da görmezden gelindi. The Economist, 100 milyon sayısına Çin'de tek çocuk politikası uygulanmadan önceki “doğan kız/erkek bebek oranı” verileriyle günümüzdeki oranları karşılaştırarak ulaşıyor.
Araştırmaya göre Çin, kadın-erkek dağılımında dengesizliğin en dikkat çekici olduğu ülke konumunda. Normalde her 100 kız çocuğuna karşılık 103 ila 106 erkek doğması gerekirken Çin'de bu oran 100'e 124'e ulaştı. Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nin araştırması 2020 itibariyle her beş genç erkekten birinin kadın sayısının azlığı yüzünden eş bulamayacağını ortaya koydu. Akademi, on yıl sonra 19 yaş ve altı erkek sayısının aynı yaş grubundaki kızlardan 30-40 milyon kadar daha fazla olacağını öngörüyor. Çin'in nüfus artışının önüne geçmek için 1978'den bu yana uyguladığı tek çocuk politikası, erkek oranındaki artışın baş nedeni olarak görülüyor. Ancak, bu görüş gerçeği tam olarak yansıtmıyor.
Ailelerin kültürel olarak erkek çocuk tercihi artan dengesizlikte gerçekten rol oynuyor, öte yandan bu fenomen sadece Çin'e özgü değil, Asya'daki Güney Kore, Hindistan gibi ülkelerin yanı sıra Balkanlar ve Kafkaslardaki birçok ülke, kadın-erkek dengesizliğinde ilk sıralarda yer alıyor. Aynı şekilde tek çocuk politikasının uygulandığı 1985-89 yıllarında Çin'de her doğan 100 kıza 108 erkek gibi kabul edilebilir bir oran bulunuyor.
ABD'li nüfusbilimci Nick Eberstadt nüfus dengesizliğini herhangi bir ülkenin politikasına bağlamıyor. Gerçek nedenin “erkek çocukların tercih edilmesi ile hızla yayılan doğum öncesi cinsiyet belirleme teknolojisinin gelişimi ve düşen doğum oranlarının bileşimi” olduğunu söyleyen Eberstadt, bunun küresel bir eğilim olduğuna da dikkat çekiyor.
Kürtajın etkisi
Ultrason, Hindistan ve Çin'de artık yoksulların bile ulaşabileceği bir teknoloji, dolayısıyla kız çocuk istemeyen aileler sıklıkla kürtaja başvuruyor. Hindistan'da ultrasonun reklamını yapan doktorlar, “Bugün 5000 rupi ödeyin, yarının 50000 rupisini kurtarın” diyerek evlenecek kızları için çeyiz masrafını karşılamak zorunda kalacak ailelere sesleniyor. Aynı zamanda, geliri yüksek ve daha iyi eğitimli ailelerin çocuklarında dengesizlik daha fazla oluyor çünkü daha az çocuk yapan bu aileler erkek çocuğu tercih ediyor.
BEBEĞİN ÖLÜMÜ!
Çinli yazar Xinran Xue, “Bilinmeyen Bir Çinli Anneden Mesaj” kitabında yeni doğan bir kız çocuğun öldürülmesine tanık olduğu anı şöyle anlatıyor: “Henüz mutfağa oturmuştuk ki yan odadaki kadının acı iniltisini duyduk: İçerden gelen çığlıklar yükseldikçe yükseldi. Sonra bir adam aksi bir sesle suçlarcasına 'İşe yaramaz şey!' dedi. Bir anda arkamdaki pis su kovasından bir ses duydum. Kovada bir ayak gördüm. Bu bir cinayet desem de yaşlı bir kadın 'Buralarda kız çocuk doğurmak matah değildir, bu civarda erkek çocuk olmadan hayatta kalamazsın' dedi.”
(Milliyet)