BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Belçika'da gerçekleştirilen PKK operasyonunda parti bürosunun basılmasına tepki gösterdi.
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak da, Roj TV'ye yönelik operasyonun Türkiye'ye bir jest amacıyla kurgulandığını ileri sürdü.
Kışanak, "Roj TV'ye yapılan başlı başına skandaldır. Bu basın özgürlüğüne ve Avrupa hukukunu hiçe sayan saldırıdır. Böyle bir baskın yapılmasının da bir gerekçesinin olmadığını gün boyu devam eden operasyonda anlamış bulunuyoruz. Şu anda Roj TV'nin hiçbir çalışanına ya da yöneticisine yönelik suçlamalar da söz konusu değildir" dedi.
"Sanırım Türkiye'ye karşı bir jest yapılmak amacıyla özel dizayn edilmiş operasyondu bu" diyen Kışanak, "Ama ne karşılığında olduğunu bilemiyoruz" dedi.
Kışanak ayrıca, "Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal yaklaşık 17 yıldır Avrupa'dalar. Bunu herkes biliyor. Daha birkaç hafta önce Avrupa Parlamentosu'nda yapılan bir konferansa katıldılar. Türkiye'den giden gazeteciler onlarla röportajlar yaptılar. Gelip röportajlarını yayınladılar. Köşelerinde yazdılar. Ben böyle iadenin gündeme gelmeyeceğini düşünüyorum" dedi.
Ermeni tasarısının ABD'de kabul edildiği gün Roj TV baskınının gerçekleştiğini ve bunların arasında bir bağlantı kurabileceklerini de söyleyen Kışanak, "Acaba Amerika, böyle bir balans ayarı mı yapmak istiyor diye düşünmeden edemiyoruz. Ama artık lütfen Kürtler üzerinde kimse balans ayarı yapmasın. Maalesef Türkiye'de de böyle oluyor. Ne zaman Ergenokonculara yönelik bir operasyon olsa, ardından Kürtlerin demokratik siyaset alanlarına yönelikte bir operasyon oluyor. Hani böylece birileri de kendince balans ayarı mı yapıyor bilmiyoruz" diye konuştu.
BDP Milletvekili Emine Ayna da, partisinin Brüksel temsilciliğinde basın toplantısı düzenledi ve "Türk askeri anayasası tarafından bile yasal olarak kabul edilen bir parti olan" BDP'ye ait temsilciliğin Belçika polisince terör örgütü tanımlamasıyla basılmasını kabul edemeyeceklerini söyledi.
"Türkiye AB yoluna girerken, statükocu ve baskıcı anlayışın ortadan kalkacağı ve AB demokrasi kriterlerinin Türkiye'de de gelişeceği umudu içinde olduklarını" ifade eden Ayna, "Bizler Türkiye'nin değişmesini beklerken, AB değişerek statükocu ve baskıcı bir anlayış içine girmiştir. Bu, bugüne kadar nasıl Türkiye'yi bir çıkmaza sokmuşsa, başta Belçika olmak üzere Avrupa'yı da bir çıkmaza sokacaktır" dedi.
Ayna, Belçika ve Avrupa'nın nasıl çıkmaza sokulacağı konusunda bilgi vermekten kaçındı.
Emine Ayna, Avrupa Parlamentosu kapatılan DEP'in eski milletvekili Leyla Zana'ya Saharov ödülü verirken, aynı siyasi mücadele içindeki arkadaşları olan Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal'ın AB üyesi Belçika'da terörist muamelesine tabi tutulmasını "şiddetle kınadıklarını" söyledi.
Ayna, Belçika'da PKK terör örgütüne ve bağlı kuruluşlara yönelik operasyonun ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ndeki Ermeni tasarısının oylanmasının hemen öncesine denk gelmesinin, "bir pazarlık sonucu olduğunu ve Türkiye'de gelişebilecek tepkileri aza indirmek ya da törpülemek" amacına işaret ettiğini öne sürdü.
Belçika'daki operasyonun Türkiye ile işbirliği içinde yapıldığını iddia eden Ayna, her iki ülkenin benzer suçlamalarda bulunduğunu ve baskınlarda benzer yöntemler uyguladığını söyledi.
Ayna, Belçika'daki operasyonda parti temsilciliklerinin basılması nedeniyle yargıya suç duyurusunda bulunacaklarını ve gerekirse Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını ifade etti.
Terör örgütüyle ilgisi bulunan dernek, hücre evi ve kuruluşlara yönelik dünkü baskınlarda BDP Brüksel temsilciliğine de giren polis, temsilci Eyyüp Doru'yu gözaltına alarak, bürodaki bilgisayarlara ve evraka el koymuştu. Doru, sorgusunun ardından serbest bırakılırken, temsilciliğe ait bilgisayar ve dokümanların incelenmesi sürüyor.