Türkiye'nin İran konusunda devreye girmesine ABD yeşil ışık yaktı
Türkiye’nin İran’ın nükleer programı nedeniyle yükselen tansiyonu düşürmek için devreye girmesine ABD yeşil ışık yaktı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley dün gece yaptığı açıklamada, Ankara'nın İran'ın nükleer programına ilişkin sorunların çözümünde gösterdiği gayreti takdir ettiklerini söyledi.
Crowley, “Durumu aynı şekilde görebilir ya da görmeyebiliriz, ancak tabii ki Türkiye'nin bu konuların çözümüne katkı sağlama çabası çerçevesinde oynadığı role değer veriyoruz” diye konuştu.
Crowley ayrıca İran'a, izlemekte olduğu yolun doğru bir yol olmadığını ifade ederek, nükleer programlarıyla ilgili uluslararası toplumun kaygılarını gidermeye dönük net mesajlar vermesi gerektiğini belirtti.
İran’ın uranyum zenginleştirme oranını artırma kararı, uluslararası kamuoyunun tepkisini çekerken, ABD’de yeni ve ağırlaştırılmış yaptırımlar için kolları sıvadı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, konuyla ilgili temaslarda bulunmak üzere Salı günü Tahran’a gidiyor. Türkiye, İran’ın nükleer programı üzerinde yaşanan uyuşmazlık için daha önce arabuluculuk teklif etmiş ancak taraflar bu öneriye sıcak bakmamıştı.
ABD yönetiminden yetkililer ayrıca, uranyumunu yüzde 20 oranında zenginleştirdiklerini söyleyen İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın açıklamalarını inandırıcı bulmadıklarını belirtti. Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs, İran liderlerinin fiziğe değil siyasete dayalı bir dizi açıklama yaptığını söyledi.
“GADDARCA BİR ADIM”
Ahmedinecad dün İslam Devrimi'nin 31'inci yılı kutlamalarında yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyumda ilk parti üretimini tamamladıklarını açıklamıştı. Ancak İran halkına "nükleer müjde"nin verildiği kutlamalara yine protestolar damgasını vurdu.
İran'da dün yaşanan olaylar ABD'li yetkililere de soruldu. Dışişleri Bakanlığı’ndan Crowley, İran’ın dünkü kutlamalar öncesinde muhaliflerin protesto gösterileri için organize olmalarını engellemek amacıyla iletişim araçlarına uyguladığı kısıtlamaları da eleştirdi.
Crowley, "Kendi halkını güç kullanarak korkutmak, toplanma ve ifade özgürlüğünü kısıtlamak, bu daha önce görülmemiş bir şey ve gaddarca bir adım" diye konuştu.