Uyarı

Görmek için lütfen buradan üye olunuz.

46. Münih Güvenlik Konferansı, sert ve çarpıcı tartışmaya sahne oldu. İlk tepki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan geldi. Davutoğlu, Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’a yönelik tavrı nedeniyle İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşmacılar arasında yer almasına itiraz edince, oturum iki bölüm halinde yapıldı.

İlk bölümünde konuşan Davutoğlu, İsrail’in Gazze saldırılarını eleştirdi ve Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arındırılması için İran’la birlikte İsrail’i de adres gösterdi. İkinci oturumda konuşan Ayalon’un, Davutoğlu’nun İsrail’e yönelik eleştirilerine yanıt vermemesi dikkat çekti. Ancak Ayalon, oturumun ikiye bölünmesinden duyduğu rahatsızlığı gündeme getirirken Davutoğlu yerine El-Faysal’ı hedef aldı. Ayalon, “Bunun sebebi de bir önceki bölümde tam da benim yerimde oturan petrol zengini ülke temsilcisinin bizimle aynı panelde oturmak istememesiydi” dedi.

Hürriyet'in haberine göre oturumu dinleyiciler arasında takip eden Eski Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı El-Faysal’ın yanıtı gecikmedi ve “Bizim sizinle aynı panelde oturmamızın sebebi sizin İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı olmanız değil. Türk büyükelçisine yönelik aptalca davranışınızdı” sözleri ile çıkıştı. Bunun üzerine tansiyonu düşürmek için “Madem aynı panelde değiliz ve bu sizin yüzünüzden değil, uzattığım eli sıkar mısınız? İster siz buraya gelin, ister ben sizin yanınıza geleyim” diyen Ayalon, platformdan inerek Turki El Faysal ile tokalaştı.

ORTADOĞU İÇİN YENİ BİR VİZYONA İHTİYACIMIZ VAR

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Orta Doğu'da Güvenlik ve İstikrar" konulu panelde yaptığı konuşmada, Orta Doğu'da barış ve istikrarın sağlanması gerektiğini belirterek, "Orta Doğu için yeni bir vizyona ihtiyacımız var" dedi.

Orta Doğu'nun imajının değiştirilmesi gerektiğini, bölgenin tarihi ve kültürel geçmişinden dolayı günümüzdeki kötü imajı hak etmediğini ifade eden Davutoğlu, bölgede karşılıklı saygının sağlanması, bölgenin, devletler topluluğu için bir yük olmaktan çıkartılarak, kazanç haline getirilmesi gerektiğini
kaydetti.

Davutoğlu, Orta Doğu'da reaktif bir politikaya ihtiyaç olduğunu, krizlerin unutulma aşamasına gelmesine izin verilmemesi gerektiğini belirterek, "Bir Filistinli çocuğun, bir İsrailli çocuk kadar değeri var" şeklinde konuştu.

Bölgede öncelikle sınırların tanınması, bunun için de sınırların nerede olduğunun bilinmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, Orta Doğu'da bir Filistin
devletinin kurulmasından yana olduklarını ve İsrail devletinin de güvenli sınırlar çerçevesinde güvenlik içinde var olması gerektiğini vurguladı.

Gazze Şeridi'ndeki saldırıyı da bu bağlamda Eleştirdiklerini kaydeden Davutoğlu, bölgede, ne İsrail, ne de İran olsun hiç bir ülkenin nükleer silahlara
sahip olmasını istemediklerini, dünyada nükleer silahların azaltılması, hatta tümüyle kaldırılması için çaba harcadıklarını söyledi.

Türkiye'nin, Orta Doğu'daki vizyonu gerçekleştirmek için 4 prensip üzerinde ağırlıklı olarak durulması gerektiğine inandığını dile getiren
Davutoğlu, ilk prensibin bölgede her insan için güvenlik sağlanması olduğunu kaydetti.

İkinci prensip olarak siyasi diyaloğun artırılmasından yana olduklarını belirten Davutoğlu, 3. prensip olarak bölgede ekonomik bağımsızlığın sağlanmasını gerekli gördüklerini bildirdi.

4. prensip olarak da farklı kültürlerin yan yana yaşamalarının sağlanmasını istediklerini kaydeden Davutoğlu, Orta Doğu'daki şehirlerde çok kültürlülüğe ihtiyaç olduğunu anlattı.

Davutoğlu, İsrail devleti kurulmadan önce bölgede bulunmuş olan Filistinlilerin haklarının kısıtlanmaması gerektiğini de belirterek, "Gazze'deki gibi bir olayı kabul edemeyiz" dedi.

Dünyada nükleer silahlara da ihtiyaç olmadığını, bu tür silahların korunma değil, bir tehdit unsuru olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bizim bu silahlara ihtiyacımız yok. Biz NATO'nun koruması altındayız. Ancak ekonomimiz
için nükleer enerjiye ihtiyacımız var" diye konuştu.