MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Samsun’un İlkadım İlçe Belediyesi’ni ziyaretinde, Meclis’teki kavgayla ilgili olarak, “MHP’yi ahlaksızca suçlamaya kalkışmışlardır. Sandıkta gerekli cevap verilecektir ve o Meclis’ten Sayın Başbakan Yüce Divan’a gönderilecektir” dedi.
Bahçeli şunları söyledi:
- (Başbakan size 100 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Ne diyorsunuz? sorusu üzerine) Dava açmak Başbakan’da alışkanlık haline gelmiştir. Bu alışkanlığını devam ettiriyor. Dava açıp zaman kaybedeceği yerde Meclis Başkanlığı’na bir dilekçe vererek ‘Bundan sonra Devlet Bahçeli’nin bütün maaşlarını bana vermenizi istiyorum’ demesi daha ahlaki ve dürüst olur diye düşünüyorum.
- (Başbakan’ın faşizm ile ilgili açıklamalarının üzerine) Sayın Başbakan faşizmin ne olduğunu bilmez. Birisi kulağına birşey söylemiştir onu tekrar ediyor.
- Meclis’teki kavgayı başlatan AKP’li milletvekilleridir. Sayın Başbakan müdahale edebilirdi. ‘Nereye gidiyorsunuz arkadaşlar’ diyebilirdi. Demediği gibi çatışma başladıktan 3-4 dakika sonra oradan ayrılmış ve çatışmayı serbest bırakmıştır. Biz ise orada oturduk. Sonuna kadar da olayları yakından takip ettik. Ama sayın Başbakan olayı başlatıp sonra salondan ayrılması hali ‘Bundan sonrasını siz yapın, gerisini siz getirin’ demektir.
- Böyle bir yüz karası olay Millet Meclisi’nde gerçekleşmiştir. Ak Parti o tarihten itibaren bir kara parti haline dönmüştür. Meclis’i karartmıştır. Görüntünün dışarıya verilmesi de engellendiği için olayları birçok yönüyle insanlarımız görme imkanı bulamamıştır. Yandaş medyanın öncülüğünde bazı medyaların desteği ile kamuoyunu aldatmaya ve kamuoyunu farklı yönlere yönlendirmeye arkasından da MHP’yi ahlaksızca suçlamaya kalkışmışlardır.
Zaman bu işin ilacıdır. Sandıkta gerekli cevap verilecektir. Ve o Meclis’ten Sayın Başbakan Yüce Divan’a gönderilecektir.
- Meclisin bugünkü yapısı anayasa değişikliğini yapmaya uygun düşmemektedir. Meclis’te oluşturulacak anayasa komisyonu çalışmalarını tamamlar, uzlaştıkları maddeleri bir demokratik sözleşme haline getirir. Arkasından da bir erken seçimi en kısa zamanda yaparak oluşacak olan Meclis’e bu demokratik sözleşme verilir ve yeni Meclis’te yepyeni bir anayasa yapma fırsatı bulur. Türkiye’nin siyasi konjektürünü de değerlendirerek 7 Kasım 2010 tarihi erken seçim için uygun bir tarih olarak düşünüyoruz.