SEDEF VE SEDEF KAKMACILIĞI
Bazı deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan ve sedefçilikte kullanılan sert, beyaz ve gökkuşağı pırıltılı, fosforik özelliği olan maddeye sedef, bu maddeyi işleyen kişiye de sedefkâr denir
Osmanlıda sedef işlemeciliğinin ilk örneklerini 15 yüzyıl sonlarına doğru görmek mümkündür Edirne’de tek kubbeli Beyazıt Caminin kapı kanatlarında görülen sedef işçiliğinin XVI Yüzyılda olgunluk devresine girdiği bilinmektedir Bu dönemde sedefçilik kapı, pencere, dolap kanatları, kürsü, çekmece, Kur’an muhafazası, rahle, masa, koltuk, kanepe, sehpa gibi mobilyalar, silah kabzası, nalın, körük, tütün tabakası, kahve takımı vb gibi ahşap eşyada görülmüştür
Yaşayan kaynaklardan edinilen bilgiye göre; sedef kakmacılığının Gaziantep’te 1963 yılında başladığı bilinmektedir Gaziantep’te ilk sedef atölyesini açan kişi Arif Demir isimli ustadır ve hala hayattadır
Gaziantep’te işlenen sedefte; gümüş, kurşun ve sarı pirinç tel ile alpako tel kullanılmaktadır Kakma tekniği ile yapılan sedef işçiliğinde kullanılan ağaç genellikle cevizdir Renkler kızıl ve siyah olup kullanılan motiflerde çeşitli geometrik desenler bir arada görülür