Malatya / Darende
Doğu Anadolu Bölgesi’nin batı kesiminde Malatya İli’ne bağlı bir ilçe olan Darende’nin batı ve kuzeyinde Sivas, doğusunda Hekimhan, güneyinde Akçadağ, Elbistan, kuzeybatısında Gürün, kuzeyinde Kulancak ve Kangal ilçeleri bulunmaktadır
İlçe topraklarını Güneydoğu Torosların kuzeye doğru yönelmiş dağ sıraları ve bunların arasında bulunan çöküntü alanı engebelendirmektedir Bu alanın güneyinde Nurhak Dağları’nın uzantıları bulunmaktadırAyrıca kuzeydoğuya doğru uzanan ve Tohma Suyu vadisi ile kesilen bu dağlık alanda ayrı ayrı dağlar bulunmaktadır Güneydoğu Torosların bir kolu olan Hezanlı Dağı (2283 m) ilçenin batısını engebelendirir
Darende’nin doğu sınırı boyunca uzanan Akçababa Dağları ise Nurhak Dağları’nın kuzeydoğu uzantılarıdır Ancak bunlar çok fazla yüksek dağlar değildir Akçababa Çalı Tepe (2164 m) ve kuzeydeki Leylek Dağı (2052 m) bu bölümdeki en yüksek dağlardır İlçede aşınma sonucu ortaya çıkmış platolar oldukça geniş bir yer tutmaktadır
İlçe topraklarını Tohma Suyu ile onun kollarından Balıklıtohma Çayı sulamaktadır Bu iki akarsuyun birleştiği yerde ilçenin en önemli ovası olan Mığdı Düzü Ovası bulunmaktadır Yaklaşık 5000 hektarlık bir alana yayılan Mığdı Düzünün orta kesimleri düz olup, kenarlara doğru yükselir ve engebeli bir görünüm alır Akarsuların taşıdığı alüvyonlardan ötürü bu ova tarım yönünden oldukça verimlidir İlçede sulanabilir arazi olarak Tohma Çayı boyundaki araziler sayılabilir Yeniköy, Balaban, Ağılyazı ve Başdirek ovaları ilçenin tarım yapılabilen diğer ovalarıdır
İlçede karasal iklim hüküm sürmektedir Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçer İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1006 m dir Yüzölçümü 1540 km2 olup, 2000 Yılı Nüfus sayımına göre 54438’dir
İlçenin ekonomisi tarım hayvancılığa dayalıdır Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, arpa, buğday, şeker pancarı, nohut, patatestir Sulak kesimlerde de sebzecilik yapılmaktadır İlçe meyve bahçeleri ile ünlü olup, dut, kayısı ve üzüm önde gelmektedir Hayvancılıkta sığır, koyun ve kıl keçisi besiciliği yapılmaktadır İlçe topraklarında krom ve demir yatakları vardır
İlçenin en büyük gelir kaynağı kayısı olup, 1 buçuk milyon civarında kayısı ağacı vardır Malatya’nın toplam kayısı üretiminin 4’te birini karşılayan Darende sadece Türkiye’ye değil, dış ülkelere de kayısı satıyor Mişmiş diye de tabir edilen kayısı, tam bir şifa deposu, kalpten üreme sistemine, böbrek, mide ve bağırsak rahatsızlıklarından kansere, kansızlıktan kemik hastalıklarına kadar iyi gelmektedir
Tohma’nın suyuyla hali hazırda kendi elektriğini üreten Darendeli, Gökpınar tamamlanınca verime verim katacak Kış aylarında enerji üretimi için elektrik santraline su taşıyacak kanallar, yaz aylarında da tarımsal amaçlı sulama için hizmet verecek
Geçmişte Timelkia, Tiranda, Tiryandafil, Derindere, sonraları da Darende ismi ile anılmıştır İlçe yüzyıllar boyunca bir kültür ve ticaret merkezi olmuş, stratejik özelliğini her zaman korumuş İlçenin sembollerinden Zengibar adıyla anılan Darende Kalesi bunun kanıtlarından biridir
Darende tarihi yönden olduğu kadar turizm yönünden de son derece zengin bir yapıya sahiptir İlçenin 20 km güneybatısında, Yeniköy mevkiindeki Aslantaşlar bulunmaktadır
Koca Ragıp Paşa’nın “Olamazsın Beş Beldenin Birinden” sözü ile Osmanlıca tabirle Belde-i Hamse-i Mutahhara yani Temiz seçilmiş Beş Belde içerisinde; Divriği, Gürün, Eğin, Arapgir ve Darende'yi kastetmiş ve asırlardır bu tabir dilden dile aktarılarak bugünlere kadar gelmiştir
Darende 7000 yıllık tarihi bir geçmişe sahiptir Hititlerin yerleştiği buraya Asurlular hâkim olmuş, Mezopotamya ile Anadolu arasındaki ticaret merkezlerini ellerinde tutabilmek için Tohma Suyu boyunda koloniler kurmuşlardır Sonraki yıllarda Persler tarafından işgal edilmiş, buradaki Zengibar Kalesini askeri üs haline getirmişlerdir Darende’nin ilk yerleşim bu kalenin içerisinde idi Makedonyalılardan sonra Romalılar ve Bizanslılar yöreye egemen olmuştur VIII yüzyıldan sonra Araplar buraya hâkim olmuş ve Zengibar Kalesindeki yerleşimi kültür ve ticaret merkezi haline getirmişlerdir
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Selçuklular buraya egemen olmuş ve yerleşim Zengibar Kalesinin dışarısına yayılmıştır Yıldırım Beyazıt 1399’da Malatya ve yöresini ele geçirmişse de Ankara Savaşı’ndan (1402) sonra Timur bu topraklara hâkim olmuştur Sonraki yıllarda yöre Osmanlılarla Memlüklular arasında çekişmeye neden olmuş, Yavuz Sultan Selim 1515’te Malatya ve yöresini kesin olarak Osmanlı topraklarına katmıştır
XVII yüzyılda Darende’ ye gelen Evliya Çelebi Seyahatname’sinde; o günün Darende’ si hakkında “Kalesi harap olduğundan Dizdarı ve neferleri yoktur Şehir nehir kenarında kerpiç ve tasla yapılmış 1000 kadar haneli, bağlı ve bahçeli, 7 mihrap camili, hanı, hamamı, çarsısı, pazarı olan şirin bir kasabadır” diye söz etmektedir
XIX yüzyılda Sivas’a bağlı bir ilçe yapılmıştır; kaynaklarda “Sivas Vilayeti Merkez Sancağı’nda, Tohma Çayı kıyısında kaza merkezi bir kasaba” olarak tanımlanmıştır Cumhuriyetin ilanından sonra 1934’te Malatya’ya bağlı ilçe konumuna getirilmiştir
İlçede her yıl Haziran ayında, Darende Belediyesi ve Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı’nca organize edilen Darende Somuncu Baba ve Hulusi Efendi Kültür Etkinlikleri yapılmaktadır
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında;
Zengibar Kalesi
Ulu Cami
Abdurrahman Erzincani Camisi
Abdurrahman Gazi Camisi
Sadrazam Mehmet Bey Camisi
İkiz Türbe
Somuncu Baba Türbesi
Hasan Gazi Türbesi ve Şehitlik Anıtı
Hasan Paşa (Çarşı) Hamamı
Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba) Zaviyesi
Mehmet Paşa Kütüphanesi
Şeyh Hamid-i Veli Cami Kitaplığı
Hacı Hulusi Ateş Efendi Kitaplığı
Hacı Hüseyin Paşa Bedesteni
Taş Köprü
Nadir Köprüsü
Kavlak Köprüsü
Türk Sivil Mimari Örneklerinden evler bulunmaktadır Ayrıca ilçede;
Balaban İçmesi
Gürpınar Şelalesi Mesire Yeri
Somuncu Baba ve Çevresi Mesire Yeri gibi doğal güzellikler vardır