WHEN I went home, my mother was outside (Eve gittiğimde annem dışarıdaydı)
while ile ilgili cümleler
I was watching television WHEN he called me (O beni aradığı zaman televizyon izliyordum)
WHEN it started raining, we were waiting for bus (Yağmur yağmaya başladığında otobüs bekliyorduk)
WHEN she saw me, I was going to the cinema with my friends (O beni gördüğünde, arkadaşlarım ile sinemaya gidiyordum)
She was driving Ankara, WHEN she had an accident (O kaza yaptığında, Ankara'ya gidiyordu)
WHILE I was going to the school, I saw my uncle (Okula giderken, amcamı gördüm)
WHILE my mother was washing the dishes, the phone rang (Annem bulaşıkları yıkarken telefon çaldı)
The teacher came WHILE the students were running in the classroom (Öğrenciler sınıfta koşarken öğretmen geldi)
WHILE I was doing my homework, my brother went outside (Ben ödevimi yaparken, kardeşim dışarıya çıktı)
I was doing my homework WHEN my brother went outside (Kardeşim dışarıya çıktığı zaman ödevimi yapıyordum)
WHEN I knocked the door, you were watching tv
(Kapıya vurduğumda tv izliyordun)
çalıntı