|
Sponsor |
|
||||
Cevap: Hikaye Serisi Yazıcaz :)
Solnok ırmağının yakınlarında bulunan orman cücesi Torgon birilerinin birşeyler aramakta olduğunu hissetmişti. Frank ve arkadaşlarının yolunu kesti.
"Ne arıyorsunuz ormanımda?" "Bir iblis kız kardeşimi kaçırdı. onu arıyoruz. izler buralarda bir yerlerde olduğuna işaret ediyor" "Genç çocuk öfkeli, genç çocuk öfkesini yenmeli..." Torgon söylenmeye başladı. "Size yardım edeceğim, fakat daha sonrasında bir daha bu ormana adım atmayacaksınız, her ne amaçla olursa olsun." Frank'in kabul etmekten başka seçeneği yoktu. Sonuçta orman bu yaşlı cücenindi ve her milimetre karesini ezbere biliyor olmalıydı... |
|
||||
Cevap: Hikaye Serisi Yazıcaz :)
Ana Fckan buna pek iyi bakmadı ama başka secenegi yoktu
Frank a cevrilip -ona guvenmelimiyiz dedi Frank :mecburen evet diye cevap verdi aslında cuce crimson u kacıran o iblisti ve form degiştirip cuce kılıgına girmiş Acaba bu kimdi Fckan bunu tanıyormuydu olaylar nasıl olacak tı Frank delirecek miydi acaba neler olacaktı not: devamı sizden |
|
||||
Cevap: Hikaye Serisi Yazıcaz :)
Henry'nin acısı yetmezmiş gibi şimdide Crimson kaybolmuştu. Olaylar ne kadar çabuk gelişiyordu. Herşey hızlıca akıp gidiyordu, zaman hızlanmıştı adeta, bu bir kıyamet alametimiydi?
Frank bir shapeshifter olarak bunu sezmişti. Crimson'ı kaçıran iblisin o cüce olduğunu anlamıştı. Şekildeğiştirdikten sonraki kokuyu iyi bilirdi Frank. Bunu anladığı cüce Torgon'a çaktırmamalıydı. Bir plan yapıp Crimson'ı kurtarmalıydı. Şimdi yanında sadece James ve Elijah vardı. 3 erkek bir kız için mücadeleye girmeye hazırdı. Crimson açısından ne güzel bir durumdu bu, her zaman yanında onu koruyan birilerinin olmasını bilmek. Biri yaratıcısı,biri kardeşi ve biride sevgilisi. ***** Barda Frank olmasa bile işler gayet iyiydi. Lily barı çok iyi yönetiyordu. Stefan ve Remus barda kalmayı seçmişlerdi. Bardaki kızların başına her an bir şey gelebilirdi. Bara tanımadık yaratıklar girip çıkıyordu ne de olsa. Stefan tekrar Lily'e ilgisini gösterme çabalarına girmişti. Remus ise kendi başına bir kenarda içkisni yudumlayım, birinin gelipte kendisini büyülemesini bekliyordu. Belki bir kızla tanışırdıda o da mutlu olurdu. Bu mesaj; Walter Bishop tarafından '29.09.09 - 20:09' tarihinde değiştirildi. Sebep: Üst üste birden fazla mesaj yazamazsınız. |
|
||||
Cevap: Hikaye Serisi Yazıcaz :)
chief beni unutun
Ve boylece 4 erkek cuceyi takip eder herkez cucenin iblis oldugunu anlamıştş saldırıya hazırdı tam o sırada aniden crimson gorundu bişey demeye calışıyordu Ama ne Torgon onu buldunuz diye bagırdı Frank torgona saldırdı ama o iblis gene duman olmuş ve kaçmış ama bu dunyada verilen soz tutulmalıymış ve karakterler bidaha solnok ormanına gelmeyecek lerdi Ama Fckan iblis oldugundan soz tutmak diye bir sorunu yoktu ve aniden şavaşçılar belirdi zırları parlıyor du Fckan normal formunu aldı eger savaşırlarsa kayıp vere bilirlerdi Ama komutan cıkıp -yolu acın burasını temizlemeliyiz karalımız buradan gececek farank kızgın şekildeize ne bu orman kralınızın malımı diye bagırdı Elijah ve Fckan şavaş pzusyonu aldı ama bunlar iblislerden korktukları için geri çekildiler |
|
||||
Cevap: Hikaye Serisi Yazıcaz :)
Savaş çok çekişmeliydi. İki varlık tüm güçlerini zafer için kullandılar. Yenen taraf iyilik olmuştu...
Fckan havada bir toz bulutu halini alıp gözden kayboldu. Elijah arkasına bir bakış fırlattı. Crimson'ın iyi olup olmadığını kontrol etti böylelikle. Frank Crimson'ı kolundan tutmuş, dirençli olmasına yardım ediyordu. Hep birlikte ormanı terkettiler. * Bara döndüklerinde gözlerine inanamadılar:Remus bir kızla konuşuyordu. Evet, gözlerini yumuşturdu Crimson, eski neşesi yerine geldi. "Remus! Seni koca hayvan!" diyerek koştu boynuna atladı dostunun. Amacı kızla nasıl bir durumda konuştuğunu anlayabilmekti. Simsiyah gözlerini açarak ikisine bakıyordu genç bayan. Yanakları kızardı, o sırada Remus da şaşkına dönmüştü. Ne diyeceğini bilemedi. "Yapma ama koca bebek, bu zavallı dostuna sarılmayacak mısın?" Crimson'ın bu sözüyle kızın rahatlayışını görmemek işten bile değildi. "Sarılacağım tabi ki seni şapşal kız!" Crimson kıza göz kırptı,"Dostuma iyi bak. Bu arada ben Crimson." "Ben de Tarja" kendinden gayet emin bir şekilde ağzından dökülüvermişti sözler. Crimson donakaldı. Ağzı açık bakıyordu karşısındakinin gerçekten Tarja olduğuna... Geri dönmüştü. Güzel melek Tarja geri dönmüştü. Bu sefer daha güzel bakıyordu gözleri. "Pepeepeekİ...SEN...yani NASIL?" "Ölmemiştim o gün, sadece biraz özütümden verdim onlara o kadar. Bu arada, şu köşedeki yakışıklının da Vladimir olduğunu unutma, sonra asılırsın ona falan karışmam..." Tarja'nın gözlerinin içi gülüyordu. "Sen muhteşemsin! Ahh! Beni mutlu ettin!" Crimson deliler gibi sarıldı genç meleğe. "Heey millet, gelin ve gerçek bir melekle tanışın! Vladimir, kardeşim..yeniden bir aile olacağız!" Vladimir köşede oturmuş ablasının bu şaşkın haline kıs kıs gülüyordu... Frank ise olayı tam kavrayamamış olsa da Vladimir'in dönüşüne abisi olarak çok sevinmişti. Mackenzie ise her zamanki gibi Vladimir'e laf yetiştirmek derdine düşmek için an kolluyordu. "Eskisinden daha çirkinsin Vlad!" "Senin için aynısını söyleyemeyeceğim Macky" Mackenzie yüzünün kızardığını hissedebiliyordu. |
|
||||
Cevap: Hikaye Serisi Yazıcaz :)
Fckan bara donup tarja yı gorunce hemen oradan uzaşmış Traja
-nereye gitiyosun diye kıgın şekilde bagırmış Fckan sadece gulup yurumeye devam etmiş Crimson şaşkınlık içinde onalara bakar ve - siz ikiniz çok benziyosunuz diye soylenir aslında Traja Fckanın kız kardeşiymiş ama o melek olarak meydana gelmiş ve Traja onlara olayı anlatır Traja aslında orda yardım istemek icin bulunuyormuş goblinler ve minions lar birleşip buyulu orman yani 'kastova'ya saldıracakmış Ama frank tetirginleşir bir iblis ile melek nasıl kardeş olurlar diye Ama crimson kabul etmiş ve kastovaya dogru yol almışlar yolda karşılarına dev cıkmış ve gulerek:buradan gecme curetini size kim verdi şapşal bebekler diye alay eder Fckan ve Traje onun boyutuna gelinca dev geri yurumeye başlamış ve ucurumdan duşmuş not: isalah sagsalım ulaşırız kastovaya |
|
||||
Cevap: Hikaye Serisi Yazıcaz :)
Frank barda kalıp birazda bar işleriyle uğraşmak istiyordu. Lily'le bütün yükleri yüklememek gerek tabikide. Hmm Stefanıda başı boş bırakmamalı. Kurtadam olarak avlanmayı seven bir tip nasıl olsa. Frank dinlenmek için ofisine doğru ilerken aklına Henry'nin cenazesi geldi. Yarın Henry için bir cenaze düzenlecekdi. En yakın arkadaş olan Henry kaybetmenin açısını yaşıyordu şimdi de Frank.
Herşey ne çabuk gelişip ne çabuk oluvermişti. Bundan sonra artık mutlu olma vakti gelmemişmiydi hala. Nasıl mutlu olacakdı Frank. Daha bir kız arkadaşı bile yoktu. Onun gibi bir şekil değiştiren kız arkadaşı olmasını nerdeyse bütün bardakiler çok iyi biliyordu. Kaç kere o barın kapısından bir kızla girmişti. hiçbiriyle yapamamıştı ve her defasındada kendi gibi birini aradığını söyler dururdu. Barın kapısından kaç kız girmişti kimse Frank'ı etkileyemezdi. Zaten Frank kendi gibi birinin kokusunu hemen alırdı. Frank sevilen biriydi fakat yanlız çocuğu oynuyordu. Onu karizmatik yapıyordu belkide bu yanlızlık ama o artık sıkılmıştı. Yeni bir aşk istiyordu hayatından, yeni bir heyecan, yeni bir tecrübe yaşamak istiyordu. Crimson ne kadar mutluydu Elijahla, onun gibi bir aşk yaşamak ne kadar çok istiyordu. NOT: ya Frank'ı iiyice sinirli biri yaptınız ama |
|
||||
Cevap: Hikaye Serisi Yazıcaz :)
(haklısın...neyse hikaye karman çorman olmaya başladı sankim)
Frank aşkı yıllardır arıyordu ama burnunun ucunda olduğunu hiç görmemişti... Birinin gözleri bu bar açıldığından beri onun üzerindeydi... Tatlı Lilly'nin... |