Kabala veya Kabbala, Tanah'ın mistik bir şekilde yorumlanışı esasına dayalı antik Yahudi öğretisi. İlk başta sözlü olarak ve ezoterik metodlarla (şifreleme dahil) muhafaza edilmiştir. Orta Çağ'da zirvesine ulaşmıştır. Hasidizm'de önemli bir yer tutar.
Etimoloji Kabbala (İbranice קַבָּלָה "alma", Standard İbranice Qabbala, Tiberian İbranice Qabbālāh; muhtelif şekillerde yazılabilir; mesela: Cabala, Cabalah, Cabbala, Cabbalah, Kabala, Kabalah, Kabbala, Qabala, Qabalah, Kaballah) "alma, kabul etme" anlamına gelen "qibbel" kökünden gelir. Rabbi İbranicesinde qabbalah "gelenek" demektir.
Bu öğretiye göre Tanrı bütün kainatı 10 Sefirot (Sayılar) aracılığıyla yaratmıştır. Sefira ya da çoğulu Sefirot'un sayısı on adet'tir. Sefirotların sayısı değişmez; toplam 10 dur. Bu sayı bir eksik ya da bir fazla olamaz. 10 Sefirayı birbirine bağlayan 22 yol vardır. Bu 22 yol Eski İbrani Alfabesindeki 22 harfe denk düşer. Her İbrani harfinin bir anlamı bulunmaktadır.
Tarihçe Kabbala yetmiş kişiyle meydana getirilmiş bir fikir mahkemesi, yönetmelikten ibarettir. Bu dini yüksek fikirler gizli olarak belirli insanlara öğretildi. Sonra bu fikirler kitap şeklinde toplandı. Kabbala iki kitaptan oluşur:
1- "Yaratılışın kitabı" anlamına gelen Sefer Yetsirah (Sepher Yetzirah).
2-"Nur'un kitabı" anlamına gelen Sefer Ha-Zohar. Bu eser kainatın sırlarından bahsetmektedir.
Zohar'dan parçalar * Bütün ruhlar, cisimler, cemadad ve melaikeler, Tanrının tek olan varlığından doğmuştur.
* Eşyada çokluk ve namütenahilik olmasına rağmen değişmeyen bir tek varlık vardır ki ona da Sefrit Sira veya Sefirot adı verilmektedir.
Kabbala alimleri fikirlerini Zohar'da kaydetmişlerdir. Tanrı birdir. Bütün varlıklar ondan doğmuştur. Onun varlığında anlayış, hikmet meydana gelmiştir. Hikmet baba, anlayış ise anadır. Bunlardan oğul olarak ilim doğmuştur. Akıldan Azamet ile Kudret meydana gelmiştir. Bunlar Tanrı'nın iki kolu mesabesindedir. Tanrı bunların birincisiyle hayatı doğurur: İkincisiyle onu yok eder. Kabbala tefekkürüne göre Tanrı hiçbir çıkar düşünmeden sevmek (aşk) ve kalp nuru aracılığıyla, ruh kendi benliğinden tecerrüt eder, aslına kavuşur. O zaman Tanrı'nın irade ve tefekküründen başka kendisinin irade ve düşüncesi kalmaz. İnsan için böyle bir İlahi Aşka malik olmak büyük nimettir.
Bahir Ağacı Kircher Ağacı