René Lacoste iki alanda ün kazanan meşhur bir Fransız tenisçiydi: tenis ve moda. 1926 U.S Open şampiyonasını kazanırken, René kendisinin tasarladığı birşey giymişti: beyaz, kısa kollu, sıcaktan kaynaklanan nemi almaya yarayan ‘jersey petit piqué’ adı verilen hafif kumaştan yapılmış sporda performans giyiminin ilk versiyonu olan bir gömlek. Gömlek zamanın tenis modası olan uzun kollu, ağır, örgülü oxfordlardan radikal bir ayrılıştı. 1927’de Davis Kupası sırasında Amerikan basını timsah derisi bir bavul üzerine bir bahis yüzünden “timsah” lakabını takmıştı. Anadiliyle hiçbir bağı olmadan, lakap Fransızca le crocodile’e değiştirilmişti. Lakap kortlardaki kurbanına sıkıca yapışıp bırakmayan davranış biçiminden dolayı kaldı. Lacoste’ın arkadaşı Robert Geore, kortlarda giydiği blazer’a bir timsah resmi çizdi.
Tenisten emekli olduktan sonra Lacoste zamanın en büyük Fransız örgü giyim üretici şirketinin sahibi ve Başkanı André Gillier ile birlikte 1933’te La Societe Chemise Lacoste’u kurdu. Lacoste’un tasarladığı ve kortlarda giydiği göğsünde timsah armalı, bir markanın giyimin üstünde görünmesinin ilk örneği olan, devrim niteliğindeki tenis gömleğini üretmeye başladılar Tenis gömleklerine ilaveten, Lacoste golf ve yelkencilik gömlekleri de üretti. 1951’de, şirket “tenis beyazından” başka renklere dallanmaya ve büyümeye başladı. 1952’de gömlekler, ABD’ye ihraç edildi ve yüksek sınıfın giyim tercihlerini etkileyecek “rekabetçi sporcunun statü sembolü” olarak pazarlandı.