Origami
Origami altbirimi 2000 yılında oluşturulmuştur, aynı zamanda TJİT'in ilk altbirimidir.
İlgilenenlere iki farklı düzeyde düzenli haftalık derslerle kağıt katlama sanatı origamiyi bilimsel temellere dayanarak anlatmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, katılımcılara Japon Haftası'ndaki geleneksel origami sergisine yönelik çalışmalar için yardımcı olunmaktadır.
Origaminin geçmişi
Origami kesme,yapıstırma gibi işlemler kullanılmadan sadece kagıdı katlayarak şekil elde etme sanatıdır.Standart origami kagıdı ince,dayanıklı,kolay katlanabilir özelliktedir.Genelde bir yüzü beyaz diger yüzü renkli ve 15cmlik kare boyutundadır.Origami sanatının malzemesi kagıt oldugu icin ortaya çıkışıda kagıdın icad edilmesine dayanır.
Kagıt 105 yılında Çinli Ts’ai Lun tarafından icat edilmiştir.Bazı kaynaklara göre Çinliler o dönemlerde komşu oldukları Türklerden esinlenerek kagıdı geliştirmişlerdir.Türkler yün parçalarını suda bekletip çeşitli işlemlerden geçirip kurutarak ince keçe tabakalar elde ediyorlardı.Çinliler ise yün yerine bazı bitki liflerini kagıt yapımında kullanmışlardır.6 y.y.ın sonlarına dogru Budist bir keşiş olan Don-Ho kagıdı Japonya’ya tanıtmıştır.Her ne kadar Çinliler,Koreliler ve Japonlar origaminin kökenlerinin kendilerinde oldugunu iddia etselerde gerçek tam olarak bilinmemektedir.Fakat origaminin Japonlarla özdeşleştigide bir gerçektir.Origami sözcüğü Japonca ori(katlamak) ve kami(kagıt ) kelimelerinden oluşmuştur.Heian döneminde (794-1185) origami törensel bir gelenek ,bir asalet göstergesiydi.Kagıt çok az bulundugu için origami sadece törensel olarak-özellikle Shinto törenlerinde(dini bir tören)-kullanılıyordu.Zaten kami kelimesi Japoncada aynı zamanda “tanrı,ruh”gibi anlamlar taşımaktadır.Samurailer birbirlerine noshili hediyeler verirlerdi.Noshi hediyelerin üstüne iliştirilmiş kagıttan katlanmış süslerdi.Bunların kurutulmuş et parçalarıyla birlikte verilmesi iyi şans demekti.Shinto asilzadeleri dügünlerde sake bardaklarını dişi ve erkek kelebek şeklinde katlanmış kagıtlara sararlardı(kelebekler gelin ve damadı temsil ediyor.)Kamakura(1185-1333) ve Muromachi(1333-1573) dönemlerinde origami kagıdında yaygınlaşmasıyla halkın her kesimine yayılmıştı.O dönemlerde kagıdı katlama şekli insanların toplumdaki yerlerini belirliyordu.Şu anda origami hakkında bildiklerimizin çogu Edo (1603-1867) dönemine dayanmaktadır.Bu zamana kadar origami anneden kıza anlatılarak yeni nesillere aktarılıyordu.Bu dönemde ilk defa Senbazuru Orikata (1797) ve Kan no modo(1845) adlı kitaplar basılmıştır.Origaminin batıdaki hikayesi ise Arapların 8.y.y.da origamiyle tanışmalarıyla başlamıştır.İslamiyette insan ve hayvan figürleri hoş karşılanmadıgı için Araplar modüler origamiyi geliştirmişlerdir.12.y.y.da ise İspanya Araplar sayesinde origamiyle tanışmış,geometrik şekillerin yapımında ilerlemiş ve günümüde hala İspanya ve Arjantinde yaygın olan papiroflexia adlı sanatı geliştirmişlerdir.1902 yılında İspanyol Miguel de Unamuno origami üzerine “Aşk ve Pedagoji” diye bir deneme yazmıştır. Leanardo da Vinci,bir Amerikan sihirbaz olan Gudini, “Alice Harikalar Diyarında”nın yazarı Karroll ve Lev Tolstoy batı dünyasında origamiyle ilgilenmiş ünlülerdir.
Günümüzde origami tüm dünyada yaygın bir sanat haline gelmiştir.Bu sanata en çok katkıda bulunan kişi Akira Yoshizawadır. Yoshizawa 1950 yılından beri yüzlerce model geliştirmiş ve bunların bazıları kitap olarak basılmıştır.
|