KeLBaYKuŞ Forum

Geri git   KeLBaYKuŞ Forum > Genel Başlıklar > Genel Kültür


Genel Kültür - Bilginizi arttırmak istiyorsanız buraya tıklayın


Cevapla
 
Seçenekler
  #1 (permalink)  
Alt 21.09.08, 17:27
kasvet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
red
 
Kaydolma: 10.01.07
Erkek - 34
Mesajlar: 6.935
Teşekkürler: 260
Üyeye 945 kez teşekkür edildi
Tamam İstanbul'un ilkleri...

Tarihi kaynaklar çerçevesinde İstanbulda yaşanan bazı ilkler şunlar:

İLK DEPREM

İstanbulda bilinen ilk yer sarsıntısı, miladi 358 yılında oldu.Kentte büyük hasara yol açan depremde, büyük taş binaların çoğu zarar gördü. İstanbuldaki ilk sütun, bugün bulunduğu semte de adını veren Çemberlitaş. Romanın dünyaya yayıldığı yıllarda Frigyadan alınarak Romadaki Apollon tapınağı önüne dikilen sütun, I.Konstantinus tarafından Romadan getirtilerek, 11 Mayıs 330 tarihinde şimdiki yerine dikilip üzerine de kendi heykeli kondu.

İLK NÜFUS SAYIMI


Fetihten 2 yıl sonra 1455te, Fatihin emriyle İstanbulda ilk nüfus sayımı yapıldı. Bu sayıma ait defterde, Galata mahallelerinde oturanlar, devlete vergi ödeyen ve ödemeyenler, zengin ve fakirler, fetihten sonra gidenler, kalanlar veya tekrar dönenler, medeni ve ailevi durumları, dinleri ve sosyal nitelikleri belirtildi. 1477 yılında yapılan nüfus sayımı uyarınca da, İstanbul (Avrupa) yakasında 14 bin 803 hanelik nüfusun 8 bin 951i Müslüman Türk, Galatada ise 1521 hanelik nüfusun 535i Müslüman Türktü. Bu rakama askerler, medrese öğrencileri ve tutsaklar eklenince kentin nüfusu yüz bine yaklaşıyordu.


YURTDIŞINA KAÇIRILAN İLK ESER

İstanbul, 13 Nisan 1204 tarihinde 4.Haçlı Seferi ile ilk olarak Latinler tarafından işgal edildi ve kent 3 gün boyunca yağmalanıp tahrip edildi.57 yıl süren işgal, 1261 yılında sona erdi. İstanbulu yağmalayan Venediklilerin götürdükleri Bizans ganimetleri arasında en değerli parça, bugün hala Venedikte San Marco Kilisesinin kapısının üzerinde duran dört at heykeli.Bu heykeller, İstanbulda Hipodromda bulunuyordu.

İLK HOKKABAZLIK - ILK GÖZBAĞCI


İstanbulda hokkabazlık, 1492 yılında Portekiz ve İspanyadan kaçıp kente gelen Yahudiler tarafından getirildi. İstanbula gelen ilk gözbağcı olan Amerikalı Jakop Philadelphia ise (1735-1795) Sultan 3. Mustafaya oyunlar gösterdi.



İLK KAHVE VE KAHVEHANE

Türkiyede, 16. yüzyılın ortalarına kadar kahvenin adı dahi bilinmiyordu. Kahvenin ilk defa İstanbulda kullanılmaya başlanması hakkında 3 tarih var; 1551, 1552 ve 1561. İlk kahvehaneleri 1552 veya 1554 yılında Tahtakalede Halepli Hakem ile Suriyeli Şems açtı. Kente ilk kahve de 1551 yılında getirildi, ancak Tophane gümrüğünden içeri sokulmadı. İstanbulda açılan ilk kahvehaneler, okur-yazarların, dönemin kibar ve münevver insanlarının devam ettiği birer kültür merkeziydi.


İLK TÜTÜN KULLANIMI


Tütünün İstanbulda kullanılmaya başlanması ise 17.yüzyılın ilk yıllarına rastlıyor. İstanbula, bir İngiliz donanma gemisiyle getirilen ilk tütünün ardından (1605-1606), tütün kullanımı Sultan 1. Ahmet döneminde iyice arttı. Tütünün kahve ile birlikte içilmesi, halkın kahvehanelere gitmesine yol açtı. Bu dönemde henüz sigara yapımı bilinmediği için tütün, ucuna tütün konulan lülesi bulunan çubuklarla içilirdi.

İLK BEDESTEN SOYGUNU

Kapalıçarşının kapanış saatinden önce üç kapı kapanır, İnciciler Kapısı çarşı boşalıncaya kadar açık tutulurdu. Bir bölükbaşı elinde kalın bir sopayla dükkanları dolaşır, içeride gündüzden saklanmış kimsenin bulunup bulunmadığını kontrol ederdi. Bu sayede çarşıda yüzyıllar boyunca tek hırsızlık olayı olmadı.Ta ki bedesten soygunu olarak geçen 1591 yılındakine kadar... Bir sabah dükkanlarını açan tacirler, dolaplarının açık olduğunu görerek paniğe kapıldı.Yapılan sayımda çalınanın 30 bin altını geçtiği görüldü. Bedesten kapatılıp içindeki dükkanlar tek tek arandı. Şüpheli görülenler sorgulandı, ancak suçlular bulunamadı. Yeniçeri Ağası�nın suçluyu bedesten dışından aramaya başlamasıyla bir Acem�in dükkanında çalıntı eşya ve altın bulundu. Soyguncu da, suçunu itiraf edince idam edildi.

LATİN ALFABESİNİN İLK KULLANILIŞI


Türkçenin Latin harfleriyle yazılması ilk kez 3. Selim döneminde İstanbulda gerçekleşti. Padişahın kız kardeşi ve 3. Mustafanın kızı Hatice Sultan�ın Sahil Sarayının batı üslubuna göre restore edilmesi sırasında Latin alfabesi kullanıldı. Sarayın restorasyonunu gerçekleştiren Fransız mimar Melling�in şahsen görüşmesi imkansız olduğu için Hatice Sultan ile yazışarak yaptığı görüşmelerde Latin alfabesi tercih edildi. Türkçe konuşabilen Melling Arap harfleri ve alfabesini bilmediğinden, Hatice Sultan Mellinge isteklerini bildirmek için Latin harfleri ile Türkçe pusulalar gönderdi. Böylece Türkçe�de Latin harfleri ilk kez kullanılmış oldu.

İLK VE SON RECM OLAYI

17. yüzyılda, Sultan 4. Mehmet döneminde, Aksarayda oturan Abdullah Çelebi adlı bir adamın genç ve güzel eşinin bir Yahudi çırağıyla ilişkisi olduğu söylentisi çıktı. Dedikoduların artması ve zina yapıldığının da söylenmesi üzerine, durum mahkemeye intikal etti. Olay büyük yankı yaratırken, davaya Ahmet Efendi baktı. Ahmet Efendi, önce suçluları, sonra da şahitleri dinledi ve recm kararı verdi. İnfaz, Atmeydanında gerçekleşti. Hükmü veren Beyazıtzade Ahmet Efendi de, suçlunun başında bizzat bulundu. Olayın yankıları uzun süre devam ederken, devrin uleması kararı veren Ahmet Efendiye selamı sabahı kesip onu boykot etti.


İLK TRAFİK KAZASI

İstanbulda ilk trafik kazası, 1912 yılında, bugünkü Şişli Camii önünde oldu. İtalyan elçiliğinin şoförü, bir Arnavuta çarparak yaraladı. Kazayı yaptıktan sonra kaçmaya çalışan şoför, Pangaltıda arabasıyla giderken yakalandı.

İLK KUMARHANE

İstanbulda ilk kumarhane, Encümen-i Ülfet adıyla, 1870 yılında zamanın Maliye Nazırı Mısırlı Prens Mustafa Paşa tarafından Çemberlitaştaki Asım Paşa Konağında açıldı.

İLK SİNEMA

Sinematograf, Osmanlı İmparatorluğunda ilk defa Yıldız Sarayında Sultan 2.Abdülhamitin huzurunda sihirbaz Bernard tarafından gösterildi. İstanbul�da halka açık sinema gösterisi ise Weinberg tarafından 1897 yılında Galatasaraydaki Sponeck Birahanesinde yapıldı. Kentteki ilk sinema da, Şehzadebaşındaki Fevziye Kıraathanesinde açıldı.

KARNE İLE İLK EKMEK


İstanbulda, 14 Ocak 1942 tarihinden itibaren ilk kez karne ile ekmek satılmasına başlandı. Bu tarihten sonra Francala ekmek üretimi durduruldu. Ekmek alabilmek için nahiye müdürlüklerinden karne temin etmek gerekiyordu.

İLK GREV

İstanbulda ilk grev, Beyoğlu telgraf işçileri tarafından 1872 yılında yapıldı. Tramvay ve tünel işçilerinin 1920 yılının Mayıs ayında yaptıkları grev ise İstanbul tarihindeki ilk büyük grevdi. Yevmiyelerinin artırılmasını ve bazı sosyal haklar isteyen işçiler, olumlu yanıt alamayınca 10 Mayısta greve başladı.

İLK TÜRKÇE EZAN VE KURANIKERİM


İlk Türkçe ezan, 30 Ocak 1932 tarihinde Hafız Rifat Bey tarafından Fatih Camiinde ikindi vakti okundu. Türkçe Kuranıkerim çalışmaları da, 1932 yılında başlatıldı. Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Ağa Camiinde ise bu tarihten itibaren imam, smokin ile cuma vaazı ve hutbeyi okudu.

İLK PADİŞAH SUİKASTI

Saltanat arabasıyla Hamidiye Camiine cuma namazına gelen Sultan 2. Abdülhamit namaz çıkışında Şeyhülislam Cemaleddin Efendiyle konuşurken, bombalı araba patladı. Olayda Sultan yara almadan kurtulurken, 26 kişi öldü, 58 kişi yaralandı, 20 at da telef oldu. Ermeni terör örgütünün gerçekleştirdiği bu suikastta, suikastçıların arasında Belçikalı anarşist Edward Joris de bulunuyordu.


İSTANBULUN İLK GECE KULÜBÜ


Osmanlı İstanbulunda, Pera (karşı yaka) dışında meyhane ya da benzeri eğlence yerlerinin açılmasına izin verilmezdi. Batılı anlamdaki ilk kulüp, Sadrazam Mehmed Emin Ali Paşanın himayesinde 24 Kasım 1870te Encümen-i Ülfet(Dostluk Cemiyeti) ismiyle açıldı. Alkollü içki ve kumarın serbest olduğu kulüp, Ramazan ayının ilk günü hizmete girdi. Böylelikle ilim ve irfan erbabının, şairlerin ve sanatkarların hoşça vakit geçirmelerini amaçlıyoruz mesajı verilmek istendi, ancak kulüp tepkiler üzerine açıldıktan bir yıl sonra kapatıldı.


İLK GENELEV

İstanbulda ilk genelev düşüncesi, Kırım Savaşı sırasında (1853-1856) kente çok fazla Avrupalının gelmesi ve yaşantı şekillerini burada da sürdürmeleri sonucunda ortaya çıktı. Kente yerleşen Avrupalılar, Galata ve Beyoğlunda çeşitli ahlaki sorunların yaşanmasına neden oldu. Bölge sakinlerinlerinden bazılarının da aynı yaşantıya eğilim göstermesi sonucu, mahalle aralarında bu amaçla kullanılacak evler kurulmaya başlandı. Beyoğlunda
Altıncı Daire vadı altında fuhuş yapan kadınlar, bir çeşit denetim altında tutuluyordu. Fuhuş yapılan evlerin mahalle içlerine doğru yayılması üzerine, 1884 yılı Şubat ayında Şura-yı Devlet kararıyla bir talimatname yayınlanarak ilk genelev Beyoğlunda kuruldu.Abanoz Sokağı adı verilen bu genelev dışında genelev açılması ise yasaklandı
Alıntı ile Cevapla
Sponsor
Cevapla






© 2013 KeLBaYKuŞ Forum | AtEsH
Telif Hakları vBulletin v3.8.4 - ©2000-2024 - Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.2.0'e Aittir.
Açılış Tarihi: 29.08.2006