|
|
|
Seçenekler |
Sponsor |
|
||||
Cevap: ::: dünyanın yeni 7 harikası adayları :::
02 - El Hamra Sarayı - İspanya
İspanya'da Araplar tarafından kurulan Endülüs İslam Devleti'nin 13. yüzyıldan itibaren gerilemeye başlamasıyla birlikte Muhammed İbn'ül Ahmer adlı kumandan, devletin idare merkezini Kurtuba'dan (Cordoba) Gırnata'ya (Granada) nakletti ve 1232 yılında burada "Beni Ahmer Devleti"ni kurdu. Bu devlete "Beni Nasr Devleti" de denir. Bu devlet zamanında Endülüs'te yapılan en güzel eser Elhamra Sarayı'dır. Elhamra, Gırnata'ya hakim bir tepe üzerindeki düzlükte, savunma kalesi ve saray olarak yapılmıştır. Bu yüzden dışarıdan biraz hantal görünür. Fakat hantal kale duvarlarının içinde eşsiz güzellikte bir sarayla karşılaşılır. Duvarlarında kırmızı tuğla, damında kırmızı kiremit kullanıldığı için adına da Elhamra, yani "Kırmızı" denmiştir. Nasri hükümdarları yeni yapılarla kaleyi büyüttüler. Böylece Elhamra, saray ve köşklerden kurulmuş bir topluluk haline geldi. Sarayların içi kadar avluları da güzeldir. Bunlardan en güzelleri uzun bir havuzla süslü olan El-Bürke Avlusu, döşemesi mermer kaplı Meksuar Avlusu ve Arslanlı Avlu'dur. Arslanlı Avlu, 1354-1359 yılları arasında hüküm süren V. Muhammed zamanında yapılmıştır. Avlunun ortasındaki 12 arslan, ağır ve yuvarlak bir havuz yalağını destekler. Havuzun ortasındaki fıskiyeden fışkıran sular, çevredeki revakların kemerlerine benzer kıvrımlar yaparak dökülürler. Birbirine dik olan Arslanlı Avlu ile El-Bürke Avlusu'nun etrafındaki salonlar eşsiz güzelliktedir. Birinci avlu 36 metre uzunluktadır. Bu avlunun iki büyük kenarı üzerine açılmış karşılıklı kapılardan yan salonlara geçilir. Avlunun kuzey ve güneyinde bulunan yedi kemerli galerinin süslemeleri gözkamaştırıcı güzelliktedir. Avlunun kuzey kenarındaki kapısından bir dehlize ve oradan da Elçiler Divanhanesine geçilir. Bu salonun kenarları 11,24 metre, yüksekliği 18 metre, duvarlarının kalınlığı ise 3 metredir. Bu kalınlık yüzünden pencereler birer oda görünüşündedir. Elhamra Sarayı, zarif ve zengin süslemeleri, bahçeleri ve havuzlarıyla bir şiir gibidir. Fakat Charles-Quint (Şarlken) Endülüs'ü zaptedince sarayın bir bölümünü yıktırdı ve yerine Rönesans üslubunda bir saray yaptırmak istedi. 1522'deki bir depremde, 1590'daki bir patlamada saray bir miktar daha hasar görmüştür. Ancak, 19. yüzyıl ortalarından itibaren korunmaya alınmış ve günümüze dek gelebilmiştir. 1001 gece masallarındaki rüya sarayların gerçek alemdeki izdüşümü sayılabilecek olan Elhamra'nın doğal çevreye uyumu, girift yapısı, eşsiz süslemeleri ve yaşanan mekan ile su ve yeşili belli bir ahenk içinde buluşturabilmesi, kazandığı şöhretin hiç de haksız olmadığını gösterir. Paris'teki İnstitut du Monde d'Arap (Arap Dünyası Enstitüsü) eski Başkanı Edgar Pisani sarayın, İslam medeniyetinin insanlığı ulaştırabileceği en yüksek noktalardan biri olduğunu söyledikten sonra Elhamra'yı şöyle anlatır: 1348'de 1. Yusuf tarafından inşa edilen Adalet Kulesi."Endülüs İslam sanatını, Müslüman İspanya tarihinden ayrı düşünmek imkansızdır... Elhamra inşa edilirken hiçbir şey tesadüfe bırakılmamış, her detay itina ile hesaplanmıştır. Kavislerin bölünüşünde, tek ve çift sütunların hoşa geden bir tarzda yerleştirilmelerinde, kapı ve pencere yerlerinin tespitinde bunu anlamak mümkündür. İşte bu sayede harikulâde perspektifler ortaya çıkmış, avlular ile açık salonlar arasında güneş ışığı, suların akışı ve gölgelerin oyunu buluşturularak, dış alemle inanılmaz bir uyum ve zarafet sağlanmıştır. Bu, sanki el değince kırılıp dökülecek hissi veren yüksek bir zarafettir. Elhamra'yı gerçekten anlamak için, sarayın içindeki pek çok kitabeyi anlayarak okumak gerekir. Kur'an'dan alınan ayetlerin ve İbn-i Zamrak'la diğer Müslüman şairlerin mısralarının kazınmış olduğu bu kitabeler bazı duvarları tamamen kaplamakta, kemerler, kapı çerçeveleri ve sütun tekneleri boyunca uzayıp gitmektedir. Öyle ki, bu yazıları süsleme motiflerinden ayırmak neredeyse imkansız haldedir. Evet, Elhamra konuşur. Hem de kutsal kitabının sesiyle konuşur." Girift bir yapıya sahip olan Elhamra Sarayı, birbiriyle bağlantılı sayısız odalar ve salonlar, bu mekanların arasında yer alan avlular, ferahlatıcı yeşil alanlar, fıskiyeli havuzlar, akar çeşmeler ve bahçelerden ibarettir. Ama tüm bu mekanlar belli bir ahenk içinde dizilmiş, rahatsız edici olmayan geçişlerle birbirine bağlanmış bir düzene sahiptir. Bu düzen, Yahya Kemal Beyatlı'nın İspanya'daki elçilik görevi sırasında (1929) kaleme aldığı satırlarda şöyle özetlenir: "... Elhamra'ya basit bir dış kapıdan giriliyor. Girerken hârikulâde bir mekan içine girileceğinin farkına bile varılmıyor. Girdikten sonra bir alemden başka bir aleme geçmiş, sanki bir rüyanın ortasına düşmüş gibi gözlerimi kapadım ve açtım, öylesine bir hayret içindeydim. Bu şaşkınlık daireden daireye geçtikçe arttı. Nazar değmemiş bir beyazlık içinde, sülüs bir yazı sarmaşığı gülümseyen bir güzellikle bütün duvarları sarmış; nakışın ve oymanın hudutsuz oyunları, tavanların derinliklerine kadar her tarafı örtmüş, ama her taraf yine de bembeyaz görünüyor." Saray içindeki tüm oda ve salonları çepeçevre dolaşan bir sözcük, dünyanın bu en nazenin, Ortaçağın en ünlü, Endülüs'teki 780 yıllık İslam hakimiyetinin de en önemli sarayı sayılan Elhamra'nın sırrını adeta özetleyen Arapça bir cümledir. Tüm Elhamra’ ya damgasını vuran bu tılsımlı sözcük, "Allah'tan başka galip yoktur" anlamını taşır. Bu bakımdan Elhamra, Allah'ın tek galip olduğunu tüm dünyaya haykıran bir saraydır ve dünyanın hiçbir yerinde Allah adını bu kadar çok zikreden sütun, kemer, kubbe, tavan, kapı ve duvara sahip başka bir saray bulmak mümkün değildir. Belki de sırf bu sebeple Elhamra Sarayı'nın kıyamete kadar ayakta kalması ve batı insanını İslam sanatına hayran bırakan bir başeser olarak varlığını sürdürmesi mukadder kılınmıştır. Saray mevcut haliyle halen göz alıcı bir güzelliğe sahip olmasına rağmen, buranın çok uzun yıllar kendi kaderine terk edildiği, adeta dilencilerin ve evsiz barksız insanların barınak yeri haline geldiği bilinmektedir. Bu dönemde bakımsızlıktan dolayı bazı yerlerde duvar kabartma süsleri dökülmüş, hor kullanmadan dolayı kapı ve pencereler tahrip olmuştur. Öyle ki, bekçilik yapan bir ailenin korumasına teslim edilen sarayın bahçesine, ilgisizlikten dolayı gecekondu misali kaçak evler bile yapılmıştır. Sarayın Mexuar denen idari bölümü avlusunun bir zamanlar koyun ağılı olarak kullanıldığı, yine bu bölümün arka kısmında kapel haline çevrilen ibadethaneye geçiş için bir duvarın yıkılarak kapı haline dönüştürüldüğü bilinmektedir. Sarayın harem kısmındaki bir oda ise 1829 yılında Washington Irwing'in ikametine tahsis edilmiş ve Amerikalı yazar bu odada Elhamra ile ilgili anılarını kaleme almıştır. Granada'nın 1492 yılında düşüşünden sonra 5. Carlos sarayının yapımı için Elhamra'nın bir kısmının yıkıldığı bilinmektedir. Bu yıkılan bölümlerin neler olduğu, bu yıkımla sarayın neler kaybettiği ise hiçbir zaman öğrenilememiştir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Elhamra'nın ayakta kalmak için zamana karşı başarıyla direndiği söylenebilir. 19. yy sonunda başlayan restorasyon çalışmaları 20. yy.da, özellikle yabancı ziyaretçilerin artışı sonucu hız kazanmış, eksik yönleri olsa da, sarayın yavaş yavaş eski ihtişamına kavuşmasına sebep olmuştur. İspanyol makamlarının restorasyonda süslemelerin aslına ve obje fonksiyonlarına mümkün olduğunca sadık kalmaya dikkat ettiklerini de özellikle belirtmek gerekir. Bu mesaj; kasvet tarafından '22.08.08 - 14:43' tarihinde değiştirildi. |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
Cevap: ::: dünyanın yeni 7 harikası adayları :::
03 - Angkor Tapınağı - Kamboçya
Kamboçya'nın büyük kentlerinden biri olan Siem Reap'a 6 km uzaklıkta bulunan Angkor Vat Tapınağı, Kamboçyalıların en büyük gururlarından biri... 208 hektarlık bir alana kurulmuş Angkor Vat Tapınağı, dünyanın en büyük kutsal mekânı olarak Hindistan'daki Tac Mahal veya Mısır'daki piramitlerle birlikte dünya mucizeleri arasında yer alıyor. Angkor Vat, bir mezarlık yerine ruhsal dinginlik sağlayan bir kutsal mekân... Bu görkemli tapınağı, cesur ve yetenekli savaşçı Khmer Kralı Suryavarman? inşa ettirmiş. Suryavarman ?, 1113 yılında tahta geçmesinin ardından ülke topraklarını genişletmek üzere başka ülkelerin topraklarını işgal etti. Bu dönemde Kamboçya'nın toprakları, Malezya Yarımadası'nın doğusundaki denizlere kadar genişlemiştir. Ancak Suryavarman ?'nin en büyük katkısı, Angkor Vat'ın inşası olmuştur. Suryavarman ?, Angkor Vat Tapınağı'nı Hinduizm'in kutsal varlığı Vişnu'ya saygısını göstermek amacıyla yaptırmış. Vişnu'nun batıyı temsil etmesinden ötürü, Angkor Vat Tapınağı, Angkor'daki tarihî kalıntılar arasında kapısı batıya doğru açılan ender yapılardan biridir. Batının aynı zamanda ölümü simgelemesinden dolayı, Khmerliler, Angkor Vat Tapınağı'nı Ölüm Tapınağı olarak da adlandırmıştır. Angkor Vat Tapınağı'nın inşası sırasında, Suryavarman ?, ülkedeki en iyi zanaatkâr, inşaat ustası ve heykeltıraşları çalıştırmış ve yapı 37 yılda tamamlanmıştır. Taşlardan yapılan bu tapınakta çimento, kireç, çivi ve direk hiç kullanılmamıştır. Bu özelliğiyle tapınak, eski zanaatkârların zerafet ve becerisini yansıtır. Angkor Vat Tapınağı, doğu, batı, güney ve kuzey olmak üzere dört bölümden oluşur. Her bölümde bir ana kapı bulunur. Angkor Vat Tapınağı'nın dış duvarlarını, günümüze kadar son derece iyi korunmuş Apsara kabartma heykelleri süsler. Bu, Angkor Vat Tapınağı'nın ilk göze çarpan özelliklerinden biridir. Tapınağa giden ana taş yolun iki yanında dikdörtgen biçiminde iki bina dikkat çeker. Bu da "Khmer Sanatının Mücevher Kutusu" olarak adlandırılan kütüphanedir. Kütüphanenin hemen önündeki iki yapay göl, nilüfer çiçekleriyle doludur. Angkor Vat Tapınağı'nın göle yansımasıyla oluşan manzara ihtişamlı ve büyüleyicidir. Bu mesaj; kasvet tarafından '22.08.08 - 14:43' tarihinde değiştirildi. |
|
||||
Cevap: ::: dünyanın yeni 7 harikası adayları :::
04 - Chichen Itza - Yucatan, Meksika
Chichen Itza (ya da okunuşuyla Çiçen İtza), ’nın Yarımadası’nda, Valladolid ve Mérida arasında yer alan, öncesi dönemde kurulmuş bir kentidir. Muhtemelen bir dönem Yucatan’ın dini merkezi olmuştur. Günümüzde Meksika’nın en çok ziyaret edilen ikinci arkeolojik sit alanıdır. Chichen-Itza’daki El Castillo (kale) adıyla tanınan Kukulkan (Kukuul Kaan) piramidinin yüksekliği üst platforma nazaran 24 m.’dir. (10. yy. sonunda yüksekliği 40 m. olan ’daki piramitten daha alçaktır.) 7 Temmuz 'de seçilen biridir. Efsaneye göre kent 10.yy.’da Quetzalcoatl önderliğindeki ’ce alınmıştır. Kentteki önemli yapılar şunlardır:
Bu mesaj; kasvet tarafından '22.08.08 - 14:43' tarihinde değiştirildi. |
|
||||
Cevap: ::: dünyanın yeni 7 harikası adayları :::
05 - Kurtarıcı İsa Heykeli - Brezilya
Bu İsa heykeli 38 metre yüksekliğindedir ve Rio de Janeiro şehrine tepeden bakan Corcovado Tepesinin üzerine yerleştirilmiştir. Brezilyalı Heito da Silva Costa tarafından tasarlanan ve Fransız heykeltıraş Paul Landowski tarafından gerçekleştirilen bu anıt dünyanın en çok tanınan anıtlarından biridir. Heykelin yapımı beş yıl sürmüştür ve Ekim 1931’de açılışı yapılmıştır. Ziyaretçileri kollarını açarak karşılayan heykel şehrin ve Brezilya halkının sıcaklığının sembolü haline gelmiştir. |
Teşekkür Edenler: | ||