|
Sponsor |
|
||||
NİHAT BEKDİK (1902-1972) 1902 yılında İstanbul'da doğan Bekdik, Galatasaray Lisesi'nde okuduğu yıllarda futbola başladı.. Kısa zamanda A Takıma yükselen ve olağanüstü bir performans sergileyen Bekdik'i taraftar "Aslan Nihat" olarak benimsedi. Bekdik' e Arslan unvanı, takımı için çok iyi mücadele etmesinden dolayı seyirciler tarafından verilmiştir. Arslan Nihat, Galatasaray'da tam 18 yıl futbol oynayan ve bunun yanında daha pek çok özelliği ile adını Sarı Kırmızılı takımın tarihine altın harflerle yazdıran bir sporcudur. Bekdik, 1923 yılında 11 metre 92 santimetrelik derecesiyle, üç adım atlama' da, 1.58 metre ile de yüksek atlamada Türkiye rekorlarının sahibi olmuştu. 1936 yılında futbolu bırakana dek sarı kırmızılı formayı giydi ve son 8 yıl Galatasaray'ın kaptanlığını yaptı. Ayrıca 1931 yılında Milli Takımı bırakana kadar da 18 kez milli formayı giydi. Savunmada görev yapan Bekdik 5 kez İstanbul Ligi Şampiyonluğu yaşadı. Bekdik, 10 kez de Milli Takım kaptanlığı yaparak bu konuda da adını futbol tarihimize yazdırmıştır. Aktif futbolculuk yaşantısından sonra da sporu sürdüren Arslan Nihat, binicilik, yelken ve yüzme sporlarını yaptı. Katıldığı yarışlarda dereceler ve madalyalar kazandı. Yaşıtlarının artık kendilerini emekli ederek köşelerine çekildiği dönemde bile Arslan isimli teknesiyle yarışlara katılıp şampiyonluklar kazanan, Boğazı yüzerek geçme yarışlarına katılan Nihat Bekdik neredeyse bütün ömrünü sporcu olarak geçirdi. 1957 yılında milletvekili olan Bekdik, 21 Ekim 1972 'de İstanbul'da ölmüştür. |
|
||||
ULVİ ZİYA YENAL (1908-1993) 1908'de İstanbul'da doğan Yenal futbol hayatına Galatasaray Lisesi'nde okurken başladı. 12 yaşındayken genç takıma ve 16 yaşında da Milli Takım'a seçildi. Galatasaray'da 4 kere İstanbul Ligi Şampiyonluğu gördü ve Milli Takım'ın formasını 6 kez giydi. Futbolu bıraktıktan sonra Hakem Kurulu, Futbol ve Tenis Federasyonlarında başkanlık yaptı. 1953-54 ve 1962-65 yılları arasında Galatasaray Spor Kulübü'nün başkanlığını üstlendi. MEHMET LEBLEBİ (1908-1972) 1908 yılında doğan Mehmet Leblebi, Galatasaray Lisesi'nde okuduğu yıllarda futbol oynamaya başladı ve kısa sürede yıldızlaştı. Leblebi lakabını Galatsaray'ın Vefa Takımı'na karşı 20-0 kazandığı maçta tam 14 gol attıktan sonra kazandı. Bu skor ile Mehmet, Türk futbol tarihine bir maçta en fazla gol atan futbolcu olarak geçti. 16 kez A Milli Takım'a çağrılan Mehmet Leblebi 5 kez de İstanbul Ligi Şampiyonluğu yaşadı. Soyadı kanunu çıkınca lakabını soyadı olarak kabul eden leblebi, 1935 yılında futbolu bıraktı. Uzun yıllar sarı kırmızılı camiada yöneticilik yapan Leblebi 1972 yılında vefat etti. |
|
||||
BODURİ (1921-1942) Asıl adı Nikola Büyükvafiadis' tir. Boyunun kısalığı nedeniyle kendisine takılan "Boduri" lakabı ile bilinir. Futbola Beyoğluspor'da başlamıştı. İnanılmaz derecede yetenekli ele avuca sığmaz bir oyuncuydu. O kadar iyi bir ayak hakimiyetine sahipti ki, yağmur yüzünden salonda yapılan çalışmalarda topu eliyle atar gibi basket yapardı. Galatasaray'a 1938-39 sezonunda gelmişti ve ne yazık ki üçüncü sezonunu bile tamamlayamadan, vefat etmiştir. Boduri'nin ölümü tam bir trajedidir. O sırada asker olan Boduri, birliğinden izinli olarak gelip oynadığı Beyoğluspor maçından sonra kışlasına dönerken, kar altında yürüdüğü uzun yol nedeniyle zatürreeden ölmüştü! Boduri henüz 21 yaşındaydı. O yıllarda henüz pek çok ilaç bilinmediğinden, zatürree öldürücü bir hastalıktı ve Boduri çift taraflı olanına yakalanınca kurtulamamıştı. Son maçını, yetiştiği takım olan Beyoğluspor'a karşı oynamış olması da, ilginç bir rastlantıydı. Onu izlemiş olanlar, daha sonraki yılların büyük yıldızı Lefter ile kıyaslamışlardır. Bu kıyaslamada oyunu Boduri lehinde kullananlar da çok olmuştur. Boduri İstanbul Karması'nın Taksim Stadı'nda Budapeşte karması ile yaptığı karşılaşmada oynadığı futbolla Macarların bile hayranlığını kazanmıştı. Büyük Fikret gibi bir yıldızla yan yana oynayan Boduri, rakip takımı adeta sürklase etmiş ve İstanbul karması maçı 5-0 kazanmıştı. Macar takımının kaptanı ve dönemin büyük yıldızı olan Dr. Saroşi, "Hayatımda ilk kez bir maçta aciz kaldığımı hissettim. Bu kadar büyük iki yıldızın karşısında oynamaktan daha büyük bir şanssızlık olamaz" demişti |
|
||||
EŞFAK AYKAÇ (1918-2004) 1918'de doğan Eşfak Aykaç, Galatasaray Lisesi'nde okuduğu yıllarda futbola başladı. Henüz 18 yaşındayken sarı kırmızılı formayı giymeye başlayan Aykaç, 1945'te futbolu bırakana dek Galatasaray'da sağ bek olarak görev yaptı. 1956 yılında A Milli Takım'ın Macaristan'ı 3-1 yendiği maçta tek seçici olarak görev yapan Aykaç, futbolu bıraktıktan sonra da bir süre spor yazarlığı yaptı GÜNDÜZ KILIÇ (1919-1980) 1919 yılında İstanbul'da doğan Gündüz Kılıç, Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra futbol hayatına sarı kırmızılı takımda santrafor olarak başladı. Güçlü, büyük, iyi eğitimli, incelikli, karizmatik, cana yakın ve başarıya aç...Sahte gösterişe asla yer vermeyen, ancak hiçbir zaman da insanı sıkmayan biri... 1938 yılında futbol hayatına ara vererek yüksek öğrenim için Almanya'ya gitti. Döndüğünde tekrar Galatasaray forması giyen Kılıç, dönüşünde 2 Türkiye Ligi Şampiyonluğu yaşadı. 11 kez A Milli Takım'da görev yapan Kılıç 1953 yılına kadar Galatasaray'da görev yaptı. Baba lakaplı futbolcu 1980 yılında vefat etti. Galatasaray'da Gündüz Kılıç devrimi 1952 yılında, bir sabah erkenden, takım kaptanının üniformasını dolabına astıktan sonra koç üniforması giyerek arkasına bakmadan ıslık çalmasıyla başladı. Bir zamanlar Galatasaray takımının kaptanı olan Gündüz Kılıç eski takım arkadaşlarının ve takıma aldığı parlak, genç yeteneklerin koçluğunu yaparak, 1934-1952 arasında tek bir şampiyonluk olmadan geçen, dertli ve kederli ok sekiz uzun yılın ardından takımı sayısız şampiyonluğa taşıdı. Her Galatasaray oyuncusu , öğrencisi ya da taraftarı Gündüz Kılıç'ta örnek birini görmüştü; çok iyi oynayan biri, çok iyi motive eden biri, çok iyi eğitim veren biri, birlikte çalıştığı her bir kişinin en iyi yanlarını ortaya çıkaran biri...Saha içinde de dışında da gerçek bir centilmen olan Gündüz Kılıç Galatasaray`ı , yepyeni parlak hedeflere taşıdı. Gündüz'ün liderliği altında Galatasaray Türkiye kupası ve uluslararası maçlar gibi sayısız şampiyonluğa imza attı. Vizyonu geniş koçluk biçimi ve güçlü iletişim yetenekleri Türkiye'de yıllar boyunca koçluğun belkemiği olarak kalacaktı. |
|
||||
TURGAY ŞEREN (1932- ) 1932'de doğan Galatasaray Lisesi mezunu Turgay Şeren, Galatasaray tarihinin en büyük kalecilerinden biridir. 1950 yılında ilk kez A Milli Takımı'nın kalesinde görev alan Şeren tam 49 kez Milli Takım forması giydi ve 35 kez kaptanlık görevini üstlendi. 1951 yılında A Milli Takımın Federal Almanya ile oynadığı 2-1`lik zafer maçında kalesinde devleşerek müthiş bir performans sergiledi. Alman Kicker dergisi Türk milli takımının kalecisi Turgay Şeren'i 'Bir insan nasıl olur da bu kadar yükseğe sıçrayabilir?' başlığıyla kapak yaptı. Bu maçta sergilediği kahramanca oyunculuğu sayesinde 'Berlin Panteri' lakabını alan Şener o zaman daha on sekizindeydi. 1959 yılında Galatasaray kaptanlığını alan Turgay Şeren 1966'da futbolu bırakana kadar bu görevi sürdürdü. Harika refleksleri ve alışılmadık gol hamleleri sayesinde zamanının en iyi kalecilerinden biri oldu 19 yıl Galatasaray'da oynayarak rekor kıran Turgay Şeren 1966'da futbolu bıraktıktan sonra Galatasaray da dahil olmak üzere çeşitli takımlarda teknik direktörlük yaptı. Futboldan hiç kopmayan Şeren, şimdilerde spor yazarlığı, yorumculuk ve Profesyonel Futbolcular Derneği'nin başkanlığını yapıyor. Galatasaray hayranlarının hala gözdelerinden olan Şener liderlik vasıfları ve Tanrı vergisi yetenekleriyle Türk ve Galatasaray futbol tarihinin vazgeçilmez isimlerinden biri olarak kabul edilir. |
|
||||
METİN OKTAY (1936-1991) Türkiye'nin en büyük golcülerinden biri olarak kabul edilen Metin Oktay 1936 yılında İzmir'de doğdu. 1954 yılında Yün Mensucat takımından İzmirspor'a transfer olan Metin Oktay aynı sezon 17 gole imza atarak 2.Lig'de gol krallığını ilan etti.Böylece Metin Oktay'ın gol krallığı dönemi başlamış oldu. 1955 yılında Gündüz Kılıç, Metin Oktay'ı 5 yıllık sözleşme karşılığında Chevrolet marka bir otomobil vererek sarı kırmızılı renklere bağladı.Galatasaray'da oynamaya başladığında henüz 19 yaşındaydı. Fakat genç yaşına rağmen Galatasaray camiasına çabuk ısındı ve daha ilk sezonunda 19 gol atarak gol kralı oldu. Aynı sezon Galatasaray da İstanbul Ligi'nde şampiyon oldu. Yalnız 1961-62 sezonunu İtalya'nın Palermo takımında geçiren Metin Oktay 1969 yılına kadar Galatasaray forması giydi. Futbol hayatı boyunca 6 kez gol kralı oldu ve 217 gollük bir rekora imza attı. Bu rekor 1988 yılında Tanju Çolak tarafından kırıldı. Taçsız Kral olarak anılan Metin Oktay derbi maçlarının büyük golcüsüydü. Ağları delip geçen meşhur golüyle birlikte Fenerbahçe'ye tam 18 gol atan Metin Oktay, Beşiktaş'a da 13 gol attı. 36 kez A Milli Takım'da oynayan Metin Oktay bu formayla da 19 gol attı. Hayranlarınca daha çok 'Kral' olarak bilinen efsanevi oyuncu Metin Oktay, Türk futbol tarihindeki her rekoru kırdı: En çok gol atan oyuncu (632), birkaç sezon aralıksız en çok gol atan oyuncu (11), tek sezonda en çok gol atan oyuncu (38), uluslararası bir müsabakada en çok gol atan Türk oyuncusu (19). Taçsız kral 1969 sezonunda futbola veda etti. 1991 yılında vefat eden Metin Oktay Galatasaray Spor Kulübü'nün efsaneleşmiş golcülerinden biridir. |
|
||||
FATİH TERİM (1953- ) 1953 yılında Adana'da doğan Terim, futbola Adana Demirspor' da başladı. 2. Türkiye Ligi'nde şampiyon olarak 1.Lige geçen Demirspor' da sergilediği oyun ile herkesin ilgisini üzerine çekti ve bir sonraki sezon Galatasaray'a transfer oldu. 1985'te futbola veda edene kadar Galatasaray'da futbol oynayan Terim bir süre de takımın kaptanlığını üstlendi. Galatasaray'daki oyunculuk kariyeri boyunca yürüttüğü kaptanlığı sayesinde tüm zamanların en sevilen Galatasaray oyuncusu haline geldi. Galatasaray formasıyla 327 maç oynadı. A Milli Takım'da aralıksız 51 kez forma giyen Fatih Terim bir kez daha adını Türk futbol tarihine yazdırmış oldu. Futbol hayatına noktayı koyduktan sonra kısa bir süre ticaret ile uğraştı. Fakat daha sonra futbola geri dönen Fatih Terim için başarılarla dolu yepyeni bir teknik direktörlük sayfası açıldı. Ümit, A Milli Takım' larında alınan başarılı neticelerden sonra Galatasaray'da da 1996-2000 yılları arasında görev yapan Terim, Galatasaray'ı 4 yıl üst üste şampiyon yaptı ve 2000 yılında da ilk kez bir Türk takımına UEFA Kupasını kazandırdı. Galatasaray'ın yanısıra Fiorentina ve Milan'ı çalıştıran Terim, Galatasaray'a dünya çapında kupalar kazandırarak önemli başarılara adını yazdırdı. Hayranlarının deyimiyle 'İmparator' 2002-03 sezonunda Galatasaray Teknik Direktörlüğünü tekrardan üstlendi. 2003-2004 sezonun da görevinin başında olan Fatih Terim, aynı sezonun 27. haftasında Galatasaray'dan ayrıldı. Tüm kalbiyle sevdiği ve değer verdiği takım için kanının son damlasına kadar oyunu götüren genç, karizmatik, tutkulu bir adamı gözünüzün önüne getirin. Başkalarına hiç benzemeyen bu genç adamda güçlü Güneyli kişiliğini yansıtan bütün yetenek, cazibe, görünüş ve mizaç bulunmaktadır. İddialı koçluk tarzı ve karizmatik kişiliğiyle tanınan Terim Türk futbolunun yaşayan efsanesidir. |
|
||||
ZORAN SİMOVİÇ (1954- ) 1954 yılında Karadağ'da doğan Simoviç futbol hayatına SZ Napredak takımında başladı. Yugoslav Milli Takımı'nda kalecilik yapan Simoviç 1984 yılında Galatasaray'a Derwall döneminde transfer oldu. Özellikle kurtardığı penaltı vuruşlarıyla ünlenen Simoviç, sarı kırmızılı forma ile 2 Lig Şampiyonluğu yaşadı. 1990 yılında futbolu bıraktı. CÜNEYT TANMAN (1956- ) 1956 yılında doğan Tanman Galatasaray alt yapısından yetişti. 342 lig maçında görev yapan Tanman, 1.Lig'de en çok forma giyen oyuncu ünvanını aldı. Bu ünvanı 2001-02 sezonuna kadar korudu. Savunma ve orta sahada görev yapan Tanman, 1975-76 sezonunda Giresunspor'da kiralık oynadığı dönem dışında futbol hayatı bitene kadar Galatasaray'da futbol oynadı. 1988-89 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale çıkan Galatasaray'ın kaptanlığını yaptı. 17 kez A milli Takım'da görev yapan Cüneyt Tanman futbola 1991'de veda etti. Daha sonra Galatasaray'da Lucescu döneminde ve A Milli Takım'da Mustafa Denizli yönetiminde menajerlik yaptı. |
|
||||
CEVAD PREKAZİ (1957- ) 1957 yılında doğan Prekazi 1985-86 sezonunda Galatasaray'da forma giymeye başladı. Frikik ustası olan Prekazi, Tanju ve Mirsad ikilisine yaptığı asistlerle sayısız golü hazırladı ve bununla Galatasaray'ın unutulmazlar listesine adını yazdırdı. Galatasaray'ın lig şampiyonluklarında ve Avrupa kupası başarılarında büyük pay sahibi olan Arnavut asıllı oyuncu 1991 yılında Galatasaray'a veda etti. Bir süre Altay ve Bakırköyspor'da top oynadıktan sonra ülkesine geri döndü. TANJU ÇOLAK (1963- ) 1963 yılında Samsun'da doğan Tanju Çolak futbol hayatına Samsun Yolspor'da başladı. Daha sonra Samsunspor'a geçen Tanju Çolak bu forma altında 1984-85 ve 1985-86 sezonlarında gol kralı oldu. 1986-87 sezonunda Galatasaray'a transfer oldu. 1987-88 sezonunda ise 39 gol ile Avrupa Gol Krallığı ünvanını kazandı. Aynı yıl France Football Dergisi'nin düzenlediği Altın Ayakkabı ödülünü de aldı. Bu ödülü bugüne kadar alan ilk Türk futbolcu olarak da tarihe geçti. 1988'de 240 gol atarak Türkiye 1.Ligi'nde en çok gol atan oyuncu ünvanını 217 gol sahibi Metin Oktay'dan devraldı. 1991-92 sezonunda da gol kralı olan Tanju sezon sonunda Fenerbahçe'ye transfer oldu. Futbol hayatına İstanbulspor'da oynadıktan sonra son verdi. Tanju Çolak, A Milli Takım'da 31 kez forma giydi ve 9 gol attı. Gerek Neuchatel gerek Monaco galibiyetlerinde attığı goller ile takımının Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale yükselmesinde büyük rol oynamıştır. |