|
Teşekkür Edenler: | ||
Sponsor |
|
||||
Bir Ramazan Şarkısı
Bir andı sokak ortasında
salise kadar bir an silahlar patlıyordu durmadan, taradılar kaç el uzaktan vurulmuştu kardeşim adı Ramazan soyadı Turhan. Kan ter içinde yetiştik acile Doktor “ ölmüş” dedi. Kurşun Ramazan’ı vurmuş, Doktorun sözü bizi vurmuştu. Ramazan öldürülmüş, biz ise ölmüştük, alaca karanlıkta ayrıldık Ramazan’dan Ramazan alacakaranlıkta, memleket karanlıkta kalırken dudaklarımızda bir Ramazan şarkısı kaldı… Her an karşıma dikilmemelisin Ramazan, gençtin, yüzünde tüy yoktu yüreğinde vatan sevgisi örtülü istilaya başkaldırmıştın yürüdüğün yolun, varacağın menzilin farkındaydın dönüp gelme Ramazan bıraktığın insanlar uzaklara gittiler memleket eski memleket değil, geriye kahır sahipleri kaldılar doğru-yanlış, eksik-fazla dün davalar vardı. Ya şimdi, canlar verildi, dünyalık işlere dönüp bakılmadı, fedakarlık övülen davranıştı, başkasını düşünmek, onun için kaygılanmak alkışlanıyordu, şimdi aptal yerine koyuyorlar adamı Ramazan, gelme, görme! asılanlara ne demeli peki, kademe kademe, gün gün ölüme yaklaşmak, saat saat ölüme yürümek, ölümden beter değil midir Ramazan neyse… Bembeyaz gözlerini tüysüz, masum çehreni uçan ten kafesini soğumuş, buz gibi ellerini son sözlerini ve yüreğini hiç unutmadım Ramazan… |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
MUSTAFA’NIN MEZARI (Mustafa Pehlivanoğlu)
Mustafa’nın mezarını aradım o gün
Türk Bayrağı asılı mezarlara gözüm takıldı Bunlar, asker şehitlerin yatağıydı çoğu yirmisinde hayata veda etmişlerdi yirmidört saat Kur’an okunuyormuş gördüm mezarını diz çöktüm karşısına ne de çok hatıran vardı ah! Mustafa ah! çabuk gittin be! görüş günlerinde gül açardı yanaklarında gözlerinin içi gülerdi sokulurdun yanıma anlatırdın neler konuştuğunu mektup yazardın bazen, gelen mektubu okuturdun bana bilirdim, paylaşmak isterdin mutluluğunu tuhaf biriydin be Mustafa latife yapar ara sırada kavga ederdin benimle hiç kavga etmedin ama geçmişi anlatır suçsuz olduğunu haykırırdın beni bazen yargıç, bazen savcı bellerdin de dökerdin içini suçsuz olduğunu ben bilirdim bilirdim de, mahkeme vermişti bir kez kararını idamın onaylanmıştı da gülerek gelip “bizi asacaklar” demiştin sağdan soldan sana laf atılmıştı “sandalyeni biz tekmeleriz” diye ne de çok gülmüştün hatırlıyor musun? nişanlını anlatırken başka bir dünyaya giderdin gelecekten bahsederdin, hayal kurardın, sesli düşünürdün, mest olurdun. Yargıtay cezanı onaylayınca Demiştim ki; “gel, kaçmayı dene” soğuk durmuştun “olmaz” demiştin neden böyle demiştin? sonra kaçarken bile gönülsüzdün. Suçsuzdun, tamam ama, asılacaktın. Kaçmaktan başka şanın yoktu. Seni anlamalarını bekliyordun, nerde sen topun ağzındaydın nitekim öyle olmadı mı? ot bürümüştü Mustafa’nın üstünü benden konuşmamı istediğini hissediyordum anlatırım Mustafa, anlatırım annenle konuştum, o söyledi nişanlın başkasıyla evlenmiş ölüyü bekleyeni tarih yazmıyordu Mustafa, şimdi nerdedir, ne eder haberim yok, muhtemelen çoluk çocuk sahibi olmuştur, hayatın telaşı içinde yitip gitmiştir. arkadaşlar mı? ne sen sor, ne ben söyleyeyim dün yaşanmamış sanki idealizmden kaçıyor insanlar sorumluluk sıkıyor. dava mı? davayı tarif eden yazıların mürekkebi silikleşiyor cümleler okunmaz oluyor gittikçe unutuldu değerler Mustafa… |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
Med -Cezir
ALLAH ALLAH ALLAH HU
İLEYKE soyun lan! Maraş’ı, Bahçelievler’i, Maltepe’ yi siz yaktınız değil mi? Mamak, Antep. Elektrik acısı tuhaftı hele işkencelerden sonra kıldığım namazlar ufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz Yeşil bir simge belki de yeşillendik. Radyodan isimlerimiz okunurken biz İstanbul sokaklarında varolmaya çalışıyorduk. Adanalı Hasan, Diyarbakır’lı Ali Tanrı Türkü korusun ve yüceltsin Esir Türkler Fikirde hür, emirde robot, Lider, doktrin teşkilat Bahçelievler son durakta Türkün Türk’ten başka dostu yok. Kaç sene oldu çıkalı dışarıdayım Muhsin Yazıcıoğlu, Ozan Arif, Ramazan Turhan, Mustafa Pehlivanoğlu, Süleyman Özmen, Hasan Hüseyin Sanlı Abdullah Çatlı, Fikri Arıkan Ali Bülent Orkun, Selçuk Duraç Ergin Bayramcı, Recep Haşatlı Dursun Önkuzu, Halil Esendağ Bekir Bağ, Mehmet Karanfil, Yusuf Yüzlüler Ya ölenlere ne diyeceğiz Zaman şartlar yıllar falan filan Metin:Remzi Çayır Kurgu: Hasan Sağındık NE TEVVE HU AH ESİRGE SULTANIM HARAB OLDU VATANIM GEL KALDIR ADAVETİ ARTIR GIL MAHABBETİ HIRS-U TAMA A MAĞLUB OLDU SEVVADÜL GULÜB İNS İNSE OLUP ESİR ANA BABA EVLAT HASİR GEL KALDIR ADAVETİ ARTIR GIL MAHABBETİ "MEDET YA İLAHEL ALEMİN GÖNÜL HÛN OLDU ŞEVKÎNDEN BOYANDI YA RESULALLAH. NASIL BİLMEM BU HİCRANE DAYANDIM YA RESULALLAH MEDET YA SAKİMEL İMDAT MEDET YA İLAHEL ALEMİN." ALLAH ALLAH ALLAH HU İLEYKENE TEVVE HU AH ESİRGE SULTANIM HARAB OLDU VATANIM GEL KALDIR ADAVETİ ARTIR GIL MAHABBETİ ALLAH ALLAH ALLAH HU İLEYKENE TEVVE HU |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
İsmailce
İl GÖÇsÜn GÖÇtÜĞÜn Vakİt
Yol Yansin GeÇtİĞİn Vakİt Suyundan İÇtİĞİn Vakİt Kaynak Senden İncİnmesİn Burdayim De Ararlarsa DoĞru SÖyle Sorarlarsa Tabutuna Sararlarsa Bayrak Senden İncİnmesİn Yollar Uzun Yollar İnce Yol Kisalir AŞk Gelİnce Yat Kurban Ol İsmaİl'ce BiÇak Senden İncİnmesİn Burdayim De Ararlarsa DoĞru SÖyle Sorarlarsa Tabutuna Sararlarsa Bayrak Senden İncİnmesİn |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
Aynı Yolda
Yar gülüm ey
Yangınların ölümlerin arasından Çıkıp ta gelmişim ben bu günlere Yar gülüm ey Künye gibi boğazıma ölümleri Takıp ta gelmişim ben bu günlere Mazlumun ağıdında dinlersin beni İçine bak gözlerimin anlarsın beni Dönen dönsün kalan kalsın Ben giderim aynı yolda yar Yeter ki dost can sağ olsun Ben giderim aynı yolda yar Eğilmeden bükülmeden Ben yürürüm aynı yolda yar. Yar gülüm ey Taşıdığım değerleri atmadım Sanatımı üç kuruşa satmadım Yar gülüm ey Hiçbir yerden makam, rütbe almadım Bildiğimi dedim, korkak olmadım Mazlumun ağıdında dinlersin beni İçine bak gözlerimin anlarsın beni |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
Kayıp Şehir
KAYIP ŞEHİR...
Her ikindi bir kuş iner avluya Sancısı tutuşur, Günün, Özgürlüğün, Kayıp şehrin, Annemin Her ikindi bir kuş iner avluya... --- Her ikindi bir kuş iner avluya.. Güneş değil ufkumda beliren rüya Dört mevsimlik güz, Kül rengi yaşam/ Mahzun ve kırılgan... Sigaramdan şehre savurduğum Duman değil Donan zaman... Alır demini çayım şehrin karanlığından Şehir kayıp, Şehir zindan, Darağacı apartmanlar. Bu bekçisiz mahpusluktan bana düşen pay Ölüme doğru firar. İnsan değil artık bir insanın sırdaşı Ya avluya inen kuş, Ya saksıda tutsak toprak, Ya da solgun fotoğraflar Yaşamak, Yaşamak uzun soluklu bir intihardır şimdi Ve en güzel hüviyet bir mezar taşı... Sancısı tutuşur, Günün, Özgürlüğün, Kayıp şehrin, Annemin |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
Gel Artık
-BENİM YALNIZLIĞIM SANA DA YETER..-.
Belki ayrılığı yanlış anladık Belki de kalplerin hilesi zaman Vakti bir yerinden kırıp gel artık Bir kaç mevsim getir hatıralardan Say ki geceleyin hiç ağlamadık Ve beni yollara salıp gitmedin Gittiğin akşamı alıp gel artık En kırık yerine bırak kalbimin Bil ki her şey tamam, biz yarım kaldık Yüreğim vurdukça eksiliyorum Kayan yıldızları bulup gel artık Artık bu geceyi çekemiyorum. |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
Kıyas
Benİ Dİnle Ey Kadi
Bozuldu İŞİn Tadi ZulÜmse EĞer Adi Kenan Yapsa Da Ayni Yunan Yapsa Da Ayni SÖylenecek SÖz Varsa SÖyle Sende YÜz Varsa Hak'ka TecavÜz Varsa Nokta Yapsa Da Ayni Yekta Yapsa Da Ayni Bu Gemİ BÖyle Gİtmez Gİderse ZulÜm Bİtmez Kİm Örnektİr Farketmez Nefsİm Olsa Da Ayni Hasmim Olsa Da Ayni |
Teşekkür Edenler: | ||
|
||||
Allı Turnam
ALLI TURNAM DOST ELİNDEN
GÖNLÜMÜZE SELAM GETİR SAZIMIZDAN SÖZÜMÜZDEN DÖN ONLARA KELÂM GÖTÜR. "Aman turnam vurmasınlar Kanadını kırmasınlar Seni yarsız koymasınlar" ALLI TURNAM ÇIK GECEDEN KANADINI VUR YÜCEDEN MENZİL MENZİL EN YÜCEDEN ÖTELERE SEVDAM GÖTÜR. "Aman turnam vurmasınlar Kanadını kırmasınlar Seni yarsız koymasınlar" |
Teşekkür Edenler: | ||