|
Sponsor |
|
||||
Yokluğunla Seveceğim Seni
Gideceğim buralardan, kaybetmek korkusu olsa da seni,
Yanacak yüreğim, yokluğuna alışmak zor gelecek Sesini duymak isteyeceğim, Gözlerim ararken gözlerini, Tek tesellim güzelim Masamda duran resmin olacak. Yokluğunla seveceğim seni, Ağlamaklı bakarken ufuklara, Yüreğim, seninle geçirdiğim, O günleri anacak, dalarken kalbim uzaklara Belki de sana yazdığım son şiirim olacak Sevmediğin sigara dumanında Mutlaka gelecek elbet O beklenen saatler Kahrolası günler geçerse eğer. |
|
||||
Vermezlerse
Sevdim seni ta yürekten
Sevdim seni en derinden Bu sevdanın adı başka Dağlar selam durur aşka Töre der ki; isteyelim Allah'ın emri diyelim Nişan, düğün bir arada Bayrağımın arkasında Vermezlerse biz alırız Vermezlerse kaçırırız Köyün töresidir deriz Bozkır töresidir deriz hey Sevip te ayrı kalanlar Günahı kimde ararlar Yunus gibi sevdalanıp Bambaşka çarpar yürekler İstedik te vermediler Sevdayı hiçe saydılar Başka yol kalmadı gayrı Dağlara vurduk atları Kaynana benden günah gitti Para dedin, mal-mülk dedin Bende hiçbiri yok ama Kızın bana gelin geldi Vermezlerse biz alırız Vermezlerse kaçırırız Köyün töresidir deriz Bozkır töresidir deriz hey |
|
||||
Şehitler Dile Geldi
Susun! Susun ve dinleyin bu gençlerin haykırışlarını
Sevda çeken yürekleri bıraktık arkamızda, Rüyalarımızı süsleyen garip, çilekeş Gabar dağını Tanrıdağı’ndan gördük, işte orada, işte tam karşımızda Söke garajından davul zurnayla bindik otobüse Kulak verdik kalbimizden gelen o sese Sıra bizdeydi, bizi bekliyordu vatan toprağı Umurumuzda bile değildi kimin, kimlerin askerden kaçtığı. Ben Balat'lı Şerif, ölümlerin en güzelini tattım Ne kadar ağlatsam da anamı, babamı, bacımı Katlanmak kolay mı demeyin, Alperenlerle saf tuttum. Sizlere, sizlere bıraktım karalar bağlayan nazlı yarimi. Ölürken bile gülmek nedir hiç, düşündünüz mü? Tekbir verip toprağa, al bayrağa sarılıp düştünüz mü? Bilmiyorum sizler acaba anam gibi yandınız mı? İşte ben buradayım, karşınızdayım, ben Sökeli Hakkı Uyar! Aşkı olmayan yiğide destan yakılmaz beyler, Bu destan, bu mısralarla anlatılmaz beyler, Karalar bağlamasın, yanmasın artık analar, Dursun milletimin kanı, kapansın bu yaralar Ben öğretmendim, okulumdan çıkarken vurdular İki aylık yavrumu öksüz, babasız bıraktılar Kızımın adını Hilal koymuştum, hilalimi yere çaldılar Söylesenize, söylesenize Hilal’imin intikamını alacak yiğitler nerede Kalk yiğidim kalk! Düşmek yakışmaz sana İntikamın alınacak, söz veriyorlar bak sana Son yiğit, son yiğit çıksa bile o son akına Bu bayrak bir daha düşmeyecek, vasiyettir sağ kalana Kardeşlik, insan hakları oyunun bir parçasıydı Bizi kalleşçe vururlarken insan hakları neredeydi Söylesenize, söylesenize, kundaktaki yavruyu kim katletti Söylenecek söz kalmadı gayrı, azıcıkta siz düşünün Bu soysuzlar, bu vatansızlar sarsa da yurdumu Ben Yaradan’dan alırım asil kanı ve gücü Bir yiğit düşse de arkamdan haykırır milyonlarca genç Allahuekber Bırakmam, bırakmam bayrağımı, akıtsalar da son damla kanımı Ya Rab, Ya rab güç ver bize, davamız senin, bu canlar senin için Şahlansın artık milletim, şehitler aşkı için Titresin, titresin gönüller acaba bu haykırışlar ne için? Bu yürekler desin ki; Bayrak bir, vatan bir, Allah bir Ülkümüzün ufkunda güneş gibi Türkiye’yi de görüyoruz Bu mısraları söylerken sizler gibi ağlıyoruz Heeey, şehitler dile geldi, biz niye susuyoruz Şehit anaları karşımızda mağrur mağrur bakıyor İşte bakın, işte bakın... Türkiye ufkunda Hilal ve Yıldız buluşuyor |
|
||||
Sarı Zeybek
Dağlarda vatan için çarpışırız
Canımızla, kanımızla savaşırız Çöllerde, susuz kalsak da çöllerde Canımızla savaşırız hey Bizim için önce Allah sonra vatan Bayrak için kurşun yeriz hiç korkmadan Hiç üzülme sonra sen gelirsin hey yar Sonra sen gelirsin yarim hey! Sarı zeybek çıkmış bak Kocatepe'ye Ardında milyonlar, Turan ellerde Sen düşünme, biz varız Mustafa Kemal Biz buradayız Mustafa Kemal. Evlatların ayrılmadılar yolundan Ay-yıldızı düşürmediler elinden Unutmadık, yıldızlara uzandık Yıldızlara uzandık hey. |
|
||||
Ne Çare
Ey Tanrı’m; sana sığınıyorum
Bir nefes ve de bir hıçkırık Bu beden bu kalbi zor taşıyor Çünkü ben sensiz yapamıyorum Bu şehirin bir de gözlerinin Söylediğin anlamsız sözlerinin Hayatımın en zor anlarının İçinden çıkamıyorum Tek bir söz söyleyip gideceğim Gözlerime bir daha bak ne olur Eyvahlar sarıyor her yanımı Ne çare bu gönül artık dayanamıyor Biliyorum son son sözü söyleyip Gideceksin ardına bakmayıp Benim için zor olanı yapıp Bu defteri kapatacağım Söylenmedik hiçbir şey kalmasın Yaşanmadık bir anın olmasın Sen gülesin bu güller açmasın O gülleri koparacağım |
|
||||
Gel
Gümüş bir gece vakti,
Tut elmas yıldızları, Yakut adımlar ile altında bakırda gel Hani gamzelerin var, hani gözlerin nerde, O ciddiyet timsali gözlükleri kır da gel. İstanbul'a benzeyen, Yanlarını toparla. İstanbul'a gideyim, Kollarıma orda gel. Üsküdar'dan uzanıp Çengelköy'e varınca, Adresi bulamazsan bir bakkala sor da gel |
|
||||
Dinleyin Ağalar
Dinleyin Ağalar, dinleyin beyler
Bacılar, kızanlar Bir destan anlatacağız size Hikaye değildir bunlar Bir musibet, bin nasihatten İyi demiş atalar Kaç musibet geçirdik Oyuk oyuk oldu aldığımız yaralar TÜRK! En büyük, en kutlu sevdalarla doğdular TÜRK! Tanrı’nın yeryüzündeki askerleri oldular TÜRK! Yıldırımlarla, kasırgalarla, boralarla yarıştılar TÜRK! Yiğittiler, merhametliydiler, en önemlisi TÜRK’TÜLER !... BAYRAK! Üstüne kanlarının rengini verdiler BAYRAK! Ölürken bile ellerinden düşürmediler BAYRAK! Yeryüzündeki en güzel yere diktiler BAYRAK! Onun için gök kubbeyi dar bildiler VATAN! Akan sular dururdu, anadan-yardan geçtiler VATAN! En zorda bile bir parça kayayı vermediler VATAN! Durup düşünmediler, geriye dönmediler VATAN! Vazgeçmediler, TURAN dediler, KIZILELMA’ya yürüdüler Tekbir İSLAM! Bir tek O’nun önünde, O’nun emrinde eğildiler İSLAM! En büyük insan HZ. Muhammed’in (SAV) müjdecisiydiler İSLAM! Hak’tı, hakikatti, Dünya’ya kabul ettirdiler İSLAM! En büyük davaydı, uğruna ölürken Allahuekber dediler TÖRE! Ana’yı, baba’yı, ata’yı saydılar TÖRE! O balyozun sesini duyunca durdular TÖRE! At, avrat, silah dediler, namus bildiler TÖRE! Vazgeçmediler, yaşadılar, yaşattılar CUMHURİYET! Meclisini şanla, şerefle, irfanla kurdular CUMHURİYET! Milletimin son tapusu, son bekçileri oldular CUMHURİYET! İdealinde sonsuza dek birleştiler CUMHURİYET! Üzerinde yükselecek fikri hür, vicdanı hür nesiller ATATÜRK! Gök mavisi gözlerinde özgürlüğü buldular ATATÜRK! Haykırdılar! Çanakkale, Dumlupınar, Sakarya, Kocatepe’ydiler ATATÜRK! Ya istiklal, ya ölümdü, var oluştu, sonsuzluğa ulaştılar ATATÜRK! Mustafa Kemal Atatürk ülküsünü yaşattılar, unutmadılar Ve asla unutmayacaklar TÜRK! Övünmek hakkı, övünmeye devam edecekler BAYRAK! Onun için gök kubbeyi dar bilecekler VATAN! En zorda bile bir parça kayayı vermeyecekler İSLAM! Davasını kalplerinde hissedecekler TÖRE! Vazgeçmeyecekler, onun için yaşayacaklar CUMHURİYET! Üzerinde yükselecek fikri hür, vicdanı hür nesiller ATATÜRK! Bıraktığın vatanı namus bilecekler KİMLER? Evlatların NEREDELER? İşte buradalar, işte buradalar, işte buradalar |
|
||||
Deli Kurt
Zaman dursun, yürekler sussun
Biz burdayız çakallar kaçsın Sen ey gafil artık çok geç Sözümüz var, özümüz var, adımız deli kurt. Sıkı sımsıkı yürek koç yürek Deli kurtlar buyruk alacak O gün gelecek, şafak sökecek Bu destan hiç bitmeyecek Oralarda uzun yollar O yollarda uçurumlar Söküp atmalı zincirleri GÖKÇEN der ki; yemin ettik, andımız Deli Kurt. Sıkı sımsıkı yürek koç yürek Deli kurtlar buyruk alacak O gün gelecek, şafak sökecek Bu destan hiç bitmeyecek |
|
||||
Çanakkale
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde aynalı çarşı Ana ben gidiyom düşmana karşı Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde bir uzun selvi Kimimiz nişanlı, kimimiz evli Of gençliğim eyvah |