Dünya var olduğundan beri dünyamızı ısıtan , hayat veren , gündüzü aydınlatan , geceleri ayı ışıldatan güneşimiz ve onun gibi milyarlarca yıldız , evrenimizin ışıldayan ışıkları. Yıldızlar her zaman bizlerde merak uyandırmıştır.

Dünya var olduğundan beri dünyamızı ısıtan , hayat veren , gündüzü aydınlatan , geceleri ayı ışıldatan güneşimiz ve onun gibi milyarlarca yıldız , evrenimizin ışıldayan ışıkları. Yıldızlar her zaman bizlerde merak uyandırmıştır. Dünya en yakın yıldızdan yani güneşten ve dünyaya uzak olan yıldızlara kadar hepsi bizim merak alanımızdadır. Çocukluk yıllarımda tatil bitimleri köy yerinden şehire döndüğümde ardımızda bıraktığımız bulutsuz , açık geceleri ve onları süsleyen yıldızları unutamazdım. çoğu zaman gözlerimi onlara zom yaparak uyuduğumu hatırlarım , bu büyülü ışıklar devamlı ilgimizi çekmiştir.Bilim alanında yıldızlar devamlı araştırma konusu olmuşlardır; çünkü zamanla evrende yıldız çeşitliliği gözlemlenmiştir.gökyüzünün ışıkları, yıldızların parlamasının nedeni meydana gelen çekirdek kaynaşması(füzyon) sonucu tepkimelerinde ortaya çıkan enerjinin ışınım yaymasıyla meydana gelmektedir. Işınımla birlikte ısıyayımda olur; oluşan ışınım ve ısıyayım fotonlar sayesinde dağılır. Yıldızlar elektromanyetik dalganın toplam enerjisini oluşturan, enerji paketcikleri veya öbür adıyla foton salınımı yapmaktadırlar. Yıldızların yapısını anlattıktan sonra değineceğim olay ; yıldızlarda atom çekirdeklerinin kaynaşması sonucu , füzyon tepkimelerle ortaya çıkan enerjinin sadece füzyonla ilgili bir enerji olmadığı , füzyonun kütlenin dışında var olan pasif enerjinin etkisiyle ağır kaynaşmayı devam ettirdiğini düşünüyorum ve bunu destekler düşüncelerime devam ediyorum. Yıldızların evrende var olan pasif enerjiyi tükettiği yani emilimini yaptığı bu enerjiyle devamlılığını idame ettirdiğini düşünüyorum. Yıldızlar pasif enerji tüketimi sonucunda aktif enerji üretirler. Pasif enerjiyi ,enerji paketciklerine yani fotonlara dönüştürerek yine salınımını evrene yaparlar. Yıldızların yoğunluğu ve sayısı düşünüldüğünde evrene salınan enerjinin ne boyutlarda olduğu sorusu önümüze çıkmaktadır.Gökbilimciler gözlenebilir evrende en az 70x10 üzeri 22 yıldız olduğunu tahmin etmektedir, bu sayı samanyolunda bulunan 300 milyar yıldızın 230 milyar katıdır. 70x10 üzeri 22 yıldızın ürettiği bu enerji evren içinde nereye dağılıyor? Yıldızlardan salınan bu kadar enerjiye ne oluyor? Pasif enerji yıldızlar tarafından emilip,aktif enerjiye dönüşürken devamlı var olan pasif enerjinin kaynağı ne? Bu sorulara cevap arayacağız.Bu sorulara cevap ararken değineceğim ikinci konuda karadelikler(uzay girdapları) konusudur.Karadeliklerin çekim alanı , her türlü madde oluşumu ve ışınımın kendinden kaçmaya izin vermeyecek derecede güçlü olan , kütlesi büyük kozmik cisim olarak nitelendirilir, karadeliklerin tekillik dolayısıyla üç boyutlu olmadıklarını, sıfır hacimli olduğu kabul edilir.Kozmik döngü karadeliklerin tüm madde ve enerji çeşitliğini içine alarak , içine çekerek onları pasif hale getirmesiyle başlar, karadelikler aktif enerjiyi pasifize eder ve pasifleştirir. Karadelikler pasif enerji santrali görevini görür. Karadeliklerde üretilen pasif enerji , füzyonla devinim yapan yıldızlar tarafından emilir. Bunun sonucu olarakta ışınım ve ısıyayım olarak daha doğrusu aktif enerji paketciklerine(foton) dönüşüp evrene yayılırlar. Yıldızlada pasif enerjyi aktif enerjiye çeviren kozmik santrallerdir. böylece evrende bir döngü gerçeğinin olduğu, bu döngünün 2 ana unsurla hareket ettiği bu unsurların 1- karadelikler(uzay girdabı) 2-yıldızlardır. bunlar denge içinde aktiften pasife , pasifdende aktif enerji üreterek kozmik dengeyi sağlamış olurlar.Bu döngünün sonuçlarından biride beyazdeliklerin sorgulanmasıdır. beyazdelikler yada akdelikler , karadeliğe düşen bir maddenin solucan delikleri aracılığı ile evrenin başka bir yerinde ortaya çıktığı noktalar olarak bilinir.beyazdeliklerin başka bir zamana ve bebek evrenlere çıkabileceği savunulmuştu. Kozmik döngü içinde beyaz delikler gibi bir olgu yoktur. Kesin bir şekilde yok dememin sebebi karadeliklerin iç evren döngüsünün dengelerinden biri olması ve bunun gereği yuttuğu tüm madde, enerji ve türevlerini içine çekerek sonsuz bölmesi ve parçalaması pasifize edip başka bir enerjiye çevirmesidir. Çıkış sadece pasif enerji yoluyla olabilir.Kozmik döngü evrenin dengelerini sağlayan en önemli olgudur.bu olgu üzerinde yaşadığımız gezegendeki su dengesine benzer su buharda olsa yerdede olsa dünyadaki su miktarı sabite yakındır. Evrendeki döngüde maddeye sıkışmış aktif enerji ile maddenin dışında evren zarı sınırı içerisinde var olan pasif enerjinin birbirine denk olduğu ortaya çıkmaktadır. Pasif enerji oranı düştüğünde karadelikler devreye girip aktif enerji yutmaya başlarlar ve pasifle aktifi dengelerler. evrende karanlık enerji olarak bilinen olgunun,aslında pasif saf enerji olduğu maddenin ve kütlenin dışında yoğun ve homojen olması, evrenin fonundan dolayı bu enerjiyi karanlık etmiştir.gerçekte seffaf yoğunluğu olan ama hacmi olmayan bir enerjidir. Evrende artı(+) ile eksi(-) gibi bir denge söz konusudur, yarı yarıya % 50-50 lik bir oran ortaya çıkmaktadır.bu oran devamlı, kozmik enerji santralleri tarafından dengelenmektedir.

KOZMİK DÖNGÜ ZİNCİRİ

Madde+enerji-----karadeliklerde yutulur--------------pasif enerji olarak kütleler arasına birikir----------------------yıldızlarda tarafından emilir---------------füzyon sonucunda foton ışık ve ısı yayım olarak ortaya çıkar---------------------------yine karadelikler tarafından yutulur-------------------------------ve döngü yine başadöner-------------------------

SONUÇLAR

1-)evrende bir döngü düzeni mevcuttur.
2)-bu döngü madde enerji ve enerji formatları arasında olmaktadır.
3)- evrende bu döngüdeki dengeyi sağlayan enerji pasif ve aktif enerjilerdir
4)-evrende artı(+) ile eksi(-) gibi, %50-50 bir denge vardır.
5) bu %50-50 lik dengeyi ayakta tutan döngü bozulmaya yaklaştığı anda karadelikler sayı olarak çoğalmaya başlayıp pasif enerji üretirler, buna karşılık yıldızlada aktif enerji üretir. Enerji dengesi bozulduğunda devreye giren karadelikler evrenin refleksleri gibidir.
6)-kozmik döngüde 2 önemli unsur vardır. Üretimlerinden dolayı onlara kozmik santraller diyorum.
A) karadelikler(uzay girdapları) B) yıldızlar
7)- kozmik döngünün çalışma düzeninden dolayı beyazdeliklerin hiç olmadığı gerçeği ortaya çıkmıştır.