Geçen hafta New York'a gittiğimizde Sean Patrick Kilisesi'ni gördüm.Bayağı güzel bir evde oturuyorsun.(Frank)

*Eğer ben Tanrı olsaydım, bu kadar iyi olmazdım.Bunu aklından çıkarma.(Michelle)

*Canım Tanrı..Kucaklaşmayı sen mi buldun? Çok güzel bir şey.(Brenda)

*Sevgili Tanrım niçin TV'ye çıkmıyorsun?(Kim)

*Öğretmen, günlerin önce kısaldığını, sonra uzadığını söyledi.Artık bir karar vermelisin.(Mindy)

*Eğer öldükten sonra yaşayacaksak, niye öldürüyorsun?(James)

*Sevgili Tanrı, sen zengin misin, yoksa sadece ünlü mü?(Steven)

*Yeni öyküler yazamaz mısın? Yazdıklarının hepsini okuduk, bitirdik ve yeniden başa döndük.(Terry)

*Yağmur yağdığında ne kadar süreceğini nereden biliyorsun?(Sonia)

*Kitabını okudum ve beğendim. O kadar fikirler nereden aklına geldi?(John)

*Doktor olmak istiyorum. Ama o aklına gelen nedenden değil..(Fred)

*Niçin daha sonra yeni hayvanlar bulup göndermedin? Hala eskileri ortada dönüp dolaşıyorlar.(Johny)

*Şu hergün ezip durduğum karıncaların umarım sence bir önemi yoktur.(Alis)

*Eğer gönderdiğin bebeği geri almazsan odamı temizlemem.(Joy)

*Tanrım, hıncımı aldım teşekkürler.(Raymond)

*Ne olur beni kuş yap. Söz veririm senden uzun bir süre bir şey istemeyeceğim.(Lee)

...........

odasnı temzlemeyecekmiş süper ama bi o kadr da düşndürücü

süperdi :

*Şu hergün ezip durduğum karıncaların umarım sence bir önemi yoktur

çok masumca .. çocukluk işte