evlilik fıkraları
Hala Balayı
Evde kadın kocasını haşlıyor: - Hiç olmazsa şu yan komşularımızı örnek al. Kaç yıllık evliler ama birbirlerine hala balayında gibi davraniyorlar. Adam karısını arabada, kapının önünde, her yerde öpüyor. Yazıklar olsun! Sen neden aynı şeyi yapamıyorsun? - Yaparım yapmasına ama, ben kadını iyi tanımıyorum ki..
Metres
Karı koca yemek yiyor. O sırada masaya yaklaşan heykel gibi güzel bir esmer, adamı selamlayıp geçiyor. Adamin karısı soruyor: - "Kim bu afet?" Adam: - Eğer mutlaka bilmek istiyorsan söyleyeyim, metresim! Kadın: - Bir de bu kadar pervasızca söylüyorsun. Boşanıyorum senden! Adam: - Yani Etiler'deki apartmanı, Kandilli'deki yalıyı, Göcek'teki tekneyi ve Nice'deki villayı bırakıyorsun... Uzun bir sessizlik olur. Çift yemeğini çatallarken kadın birden sorar: - Şu arkada oturan Fuat değil mi? Yanındaki kadın kim? Adam: - Fuat'in metresi. Kadın: - Ay bizimki çok daha güzel!
karısını yöneten
Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanrı'nın huzuruna çıkarlar... Tanrı der ki: "Erkekler 2 sıra olsun; bir sırada karıları tarafından yönetilen erkekler, diğer sırada karılarını yöneten erkekler. Ayrıca bütün kadınları cennete aldım; onlar meleklerle birlikte gidecekler şimdi.." Böylece kadınlar gittikten sonra Tanrı erkeklerin karşısına geçer. Bir bakar ki karıları tarafindan yönetilen erkeklerin sırası 100 km.'den uzun; ama karılarını yöneten erkeklerin sırasında sadece bir adam duruyor. Tanrı diğer sıradakilere çok kızar: "Kendinizden utanın!! Sizi bu dünyada güç ve idarenin temsilcisi olarak yarattım ve şuraya bakın, hepiniz güçsüz karaktersiz 100 km.lik bir sürü olmuşsunuz. Bakın bir tek erkek kulum şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor. Ondan ders alın! Oğlum, sen anlat bunlara, sen ne yaptın da "karılarını yöneten erkekler" sırasında bir tek sen oldun?" Ve adam cevap verir: - "Bilmem... karım bana burda durmamı söyledi"
|