Adamın biri arabaya binip orman yoluna gider.
İlerde birisi onun el hareketiyle durmasını ister.
Adam arabasıyla yaklaştığı zaman bakar ki adam tepeden tırnağa kırmızı giyinmiş,
arabanın camını hafif aralayıp "hayırdır arkadaş ne istiyorsun?" diye sorar.
Kırmızılı adam der ki: "Beyefendi ben bu ormanın kırmızılı ibn..siyim,
uzun zamandır ağzıma bir lokma almadım bana yiyecek bir şeyler verir misiniz?"
Adam hafif bir tebessümle yanındaki sandviçi kırmızılı adama uzatır ve iyi akşamlar dileyerek oradan ayrılır.
Az ilerde göl yolu vardır. Orada da bir kişi el işaretiyle onun durmasını ister.
Adam tekrar camı aralayarak bakar ki bu da tepeden tırnağa sarı giyinmiş ve sorar "hayırdır arkadaş?"
sarılı adam aynen şöyle der: "Beyefendi ben bu gölün sarılı ibn..siyim. Yanınızda içecek bir suyunuz varsa verir misiniz?"
Adam yandaki kutu kolayı uzatarak hafif bir tebessümle iyi akşamlar der ve yoluna devam eder. Daha sonra asfalt yoluna çıkar. Hızla ilerlerken yine yolun kenarında el işareti yapan bir şahıs görür. Yaklaştığı zaman bakar ki bu da tepeden tırnağa mavi giyinmiş.
Bu sefer tepesi atar arabayı durdurur, el frenini çeker, hızla dışarı çıkar ve aynen şöyle der: "Söyle bakalım asfaltın mavili ibn..si sen ne istiyorsun??!!
Adam: "Ehliyet ruhsat lütfen!!!"