Finaller Guzeldir
Temel sabah uçagi ile parise gidiyor. Islerini tamamlayip aksam uçagi ile Istanbul'a dönmek istemekte...aksilik uçagi
kaçirir. Saat 23.30'de lüks bir otelin yolunu tutar. Odasina çikip uyur. Sabah yedide resepsiyona gidip hesabini sorar. Eline bir fatura uzatirlar Temel sasirir:
- Lan bir basimizi koyduk ve kalktik 400 dolar...olur mu?
- Ama efendim hizmetlerimiz var.
Temel faturaya bakar T.K.P 100$
- T.K.P ne?
- Tenis kortlarini kullanma parasi
- Ben kullanmadim ki? der Temel
- Kullansaydiniz efendim 6 tane kortumuz var. der
Resepsiyon memuru yine bakar
- H.K.P 150$
- Bu ne?
- Havuzu kullanma parasi
- Kullanmadim ki? der Temel.
Resepsiyon memuru gayet sakin bir sekilde
- Kullansaydiniz 3 tane havuzumuz var 2 tanesi olimpik.
Temel çok sinirlenir ve hemen bir kalem ister.
Faturanin altina aynen sunu yazar.
T.S.P 500$ ve resepsiyon memuruna uzatir.
- Ver bakalim 100$ sizin de bana 500$ borcunuz vardir,
der Temel.
Resepsiyon memuru sasirir
- T.S.P ne oluyor?
- Temel'i s..me parasi.
- Aman efendim olurmu öyle sey estagfirullah. der resepsiyon memuru
- Kardesim Temel burdaydi s..seydiniz bütün gece müsaittim!
------------------------------------------------------------------
Minik oğlan bahçede oynarken; babasının arabasıyla sokaktan geçip, ormana doğru gittiğini görmüş. Merak bu ya. O da arabayı izleyerek ormana gitmiş.
Bir de ne görsün. Babası ile teyzesi arabanın yanında durmuş öpüşüyorlar. Çocuk bu ya, gördüğünden etkilenmiş durumda koşarak eve dönmüş, nefes nefese heyecanlı bir şekilde annesine :
- Anne! anne! Biraz önce babamı ormanda
derken annesi sözünü kesmiş ve :
- Dur biraz. Nefes al. Sakinleş. Öyle anlat.
Oğlan sakinleştikten sonra devam etmiş :
- Bahçede oynarken babamın arabasıyla ormana doğru gittiğini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babamı teyzemle öpüşürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömleğini çıkardı. Sonra arabanın arka koltuğuna geçtiler.
Anne çocuğa dönmüş :
- Dur bakalım, ne kadar ilginç bir öykü bu. Devamını anlatma, sakla. Aksam yemeğinde babanla beraberken bitirirsin. Sen bu öyküyü bitirirken babanın suratını görmek istiyorum.
Akşam olmuş, yemeğe oturmuşlar. Anne çocuga dönmüş ;
- Bu gün neler yaptığını bize anlatsana.
Oğlan baslamış :
- Bahçede oynarken babamın arabasıyla ormana doğru gittiğini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babamı teyzemle öpüşürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömleğini çıkardı. Sonra arabanın arka koltuğuna geçtiler. Ardından geçen sene babam seyahatteyken senin Amcamla yaptığın şeyden yaptılar_!
--------------------------------------------------------------------
Orta okul oğrencisi kahramanımız, babasının omuzuna dokunarak, sorar:
-Baba, okulda ders verdiler, "plitika nedir", anlatmamız lazım. Nedir politika?
Baba oğlunun yaşına uygun bir formül bulur:
-Bak yavrum, şimdi şu kelimeleri iyice aklında tut.. Ben ücretli calışıyorum, buna KAPİTALİZİM diyoruz. Parayı nasıl yöneteceğimize annen karar veriyor, ona HÜKÜMET de. Hepimiz aslında senin için cabalıyoruz, sen HALK'sın. Bebek kardeşine bakan dadın, İŞCİ SINIFI. Kardeşini de GELECEK diye düşün. Şimdi bunları böyle ezberle, yarın kahvaltıda sana politikayı anlatırım.
Oğlan bunları ezberler, akşam olur, her kez yatar. Gece bizimki, kardeşi küçük bebeğin ağlamasıyla uyanır. Gider bebeğin odasına bebek altını kirletmiş ağlamaktadır. Annesinin odasına girer, annesi derin bir uyku cekmektedir, uyanamaz. Dadısının odasına gider, bir bakar ki, babası dadısını beceriyor, "bebek ağlıyor" demesine hic aldırıs eden bir halleri yok. Bizimkisi arkasını döner, ve isyan ede ede yatar.
Ertesi sabah kahvaltıda babasına şöyle der:
-Baba ben politika neymiş cözdüm.
-söyle neymiş bakalim yavrum? Diye sorar babası..
-HÜKÜMET uyurken, KAPİTALİZİM İŞCİ SINIFINI s*kiyor, HALK isyanlarda ve kimsenin umrunda değil ve geleceğimiz böylece bok içinde..
--------------------------------------------------------------------
Adamın biri avlanmayı çok seviyormuş. Piyangodan büyük ikramiyeyi kazanınca olan parayı 15 günlük bir safariye yatırmış.
15 gün sonra dönmüş gelmiş köy kahvesine,ayakta karşılamışlar, hepbir ağızdan, 'de hele anlat,neler yapmişsen,neler görmüşsen?' demişler.
Bizim avcı demiş ki 'valla zebra avlamışem'.
Demişler 'ulaaa zebra da ne olaki?'.
Demiş: Bizim eşşeği bilisen?
-He bilirem.
-Ha iste bizim eşşeğin çizgilisidir, boyle pijama giymiş gibi olanıdir.
Sonra zürafa avlamışem.
-Ula zürafa da nolir?
-Bizim eşşeği bilisen?
-He bilirem.
-İşte bizim eşşeğin böyle boyu 3-4 metre olanıdir.
Sonra, başka, ee, piton avlamışem.
-La piton da nolir?
-Bizim eşşeği bilisen?
-He bilirem.
-Eşşeğin sikini bilisen?
-He bilirem.
-Aha odır, ama eşşek yohtır!
-------------------------------------------------------------------
Kadının biri kocasından iltifat duymak istiyormuş ve kocasına sormuş:
- Sence ben güzel miyim? demiş
Kocası:
- Kıçın tıpkı bir çamaşır makinesine benziyor... demiş, kadın tabi sinir olmuş.
Ertesi gün adamın canı sevişmek istemiş, karısına sırnaşmaya başlamış.
Kadın da:
- Git başımdan küçücük şey için koca çamaşır makinesini çalıştıramam, elinle çitiliyiver.
---------------------------------------------------------------------
Sihirli bir kurbaga ormanda yalniz yasiyomus. bi gun etrafi gezmeye cikmis ve onune ilk cikan bir ayi ve tavsana kiyak yapmak istemis.
"3 sey dileyin benden ne dilerseniz" demis.
ayi
- bu ormandaki tum ayilar disi olsun ve hepsi bana
hasta olsun demis. kurbaga hemen yerine getirmis istegi
tavsan
- bana bi kask ver demis o da hemen olmus ama ayi
icinden "manyak mi bu tavsan cuvalla para istesin istedigi
kadar kask alsin. deli bu yaaa" demis.
ikinci istek olarak ayi yine
-yan ormandaki tum ayilar disi olsun ve hepsi beni arzulasin demis. trilink!!!! o da tamam tavsan
- bana bi motosiklet verin
demis ve yerine gelmis ama ayi iyicene sasirmis. bu tavsan deli olmali diye dusunmus.
sira gelmis son isteklere ayi
-bu gezgendeki tum ayilar disi olsun ve hepsi benim yanimda olsun demis. kurbaga bu istegi de hemen yerine getirmis.
tavsan once kaski takmis, motora binmis. marsi calistirmis. ve istegini son istegini soyleyip gaza basmis:
- bu ayi *yasak kelime ! olsun!
-----------------------------------------------------------------------
Bir kadin firtinali havada denize dusmus,imdat feryatlariyla ortaligi yirtiyordu,geminin kaptani her nekadar tayfalarina kizi kurtarmalari icin denize atlayacak babayigit icin emirler veriyor ama hic kimse bu emire itaat etmiyordu,kiz boguldu bogulacak derken geminin guvertesinden 70"lik temel dede tarzan vari bagirisiyla azgin sulara baliklama atlayip uzunca bir ugrastan sonra kadincagizi kurtariyor.tabiki geminin kaptani temelin yanina gidip ovgu dolu sozler ile iltifat ediyor,bizim temel bayagi yordun ve argin gozler ile kaptan ula kaptan burak baa iltifat etmeyuda beni yukardan iten ibna cimdu?
-----------------------------------------------------------------------
Temel ve cemal durmadan bilimsel bir konuda kavga ediyorlarmış.Cemal:
-Dünyada hiçbir şey değişmez
Temelünyada herşey değişir
diyormuş.Böylece bu 2 yakın arkadaş birbirine küsmüşler.Cemal bir gün Temeli kızdırmak için
-TEMEL HAKLIYMIŞSIN DÜNYADA HERŞEY DEĞİŞİR.Mesela birgün sen öleceksin,toprağa gömecekler,ot bitecek inek yiyecek kakasını yapacak,tezek olacak bende sana yaklaşıp UYYY TEMEL ÇOK DEĞİŞmİŞSİN diyeceğim.
Temel de şöyle demiş;
-Aslında sen haklıydın,birgün sen öleceksin,gömecekler,ot bitecekinek yiyecek kakasını yapacak tezek olacak ve ben de o tezeğin yanına gelip uyy Cemal hiç de değişmemişsin diyeceğim
---------------------------------------------------------------------
Bir gün çok zengin bir adam bir yarışma düzenlemiş ve bir havuza bütün tehlikeli deniz yaratıklarından koymuş .
Bu yarışmaya da Türkiye'den Temel,bir fransız bir ingiliz gitmiş.Bu zengin adam demiş ki bu havuzun bir tarafından diğer tarafına yüzene 1.000.000$ vereceyim.
Hiç kimse kabul etmemiş bu sefer adam yat vereceyim, kat vereceyim,ev vereceyim ,kadın vereceyim falan ama yinede hiç kimse kabul etmemiş
bunun üzerine adam İbne vereceyim demiş, o anda Temel atlamış havuza yüzmüş karşı taraftan çıkmış herkez şaşırmış ama Temel çıkar çıkmaz nerde o *yasak kelime ! diye bağırmış.Bunun üzerine ev sahibi Beyefendi ne kadar sabırsızsınız deyince Temel cevabı yapıştırmış.
-"Sizin vereceğiniz İbneyi değil beni suya iten İbneyi arıyorum
-------------------------------------------------------------------------
Sarhoşun biri sabaha karşı zil-zurna evine dönmüş kapının önünde gürültülü bir şekilde kapıyı açmaya çalışıyordu.
Gürültüye uyanan karısı camdan başını çıkartıp bağırdı:
-"Al hınzır herif! Al anahtarı atıyorum, gürültü etme de gir içeri kahrolası!"
- "Karıcığım" dedi sarhoş:
-"Bende anahtar var mümkünse sen bana anahtar deliğini göster!"
-----------------------------------------------------------------
Padişahın birgün canı sıkılır vezirine küfretmek istediğini söyler.
Vezirde Nam-ı Kemal adında birini tanıdığını ve çok küfürbaz olduğunu anlatır. Padişah Nam-ı Kemal'i çok merak etmişti.
Vezirine emir vererek Nam-ı Kemal'i çağırır.
Nam-ı Kemal geldikten sonra Padişah :
- Çıkma yemiş ağacına koparma dalını malını
Nam-ı Kemal hemen :
- Düşersen aşağı görürsün ananın *mını.
Padişah bu küfür karşısında çok sinirlenir ve Nam-ı Kemal'i zindana atar. Aradan birsüre geçtikten sonra Padişahın canı tekrar sıkılır.
Vezirine Nam-ı Kemal'i çağırmasını ve Divanı topladıktan sonra Nam-ı Kemal'in küfür edemeyeceğini söyler.
Nam-ı Kemal gelir. Padişah :
- Gittim karadenize tuttum bir alabalık.
Namık Kemal :
- *ikerdim ananı ama etraf kalabalık.
-----------------------------------------------------------------
Adamın biri Nam-ı Kemal'in garsonluk yaptığı lokantaya gider. N.Kemal adamın yanına gelir ve sorar ne istersiniz. Adam bizim N.Kemal'e şaka yapmak için derki "Bana cacik macik daracik ....mcik getirirmisiniz." Bunu duyan N.Kemal'de lafmı yok. Adama şöyle der: Bugünkü mönümüzde bunlar yok. Bugun mönümuzde dalak malak kol gibi ....arak var
-------------------------------------------------------------------
am-ı Kemal bir aralar ün yapmış. Kimse kendisi ile laf yarışına giremiyormuş. Bunu yunanlı bir kadın duymuş ve ben onu mort ederim demiş. Neyse bu kadın Türkiye'ye gelmiş Nam-ı Kemal'le görüşmüş. Nam-ı Kemal'e demiş ki:
" Seninle laf yarışına girmeden önce seninle yapmak istiyorum" demiş.
Nam-ı Kemal de kabul etmiş. Başlamışlar işe kadın sormuş:
"Yunanistan mı büyük Türkiye mi?"
Nam-ı Kemal de
"Türkiye" demiş.
Kadın bir daha sormuş. Nam-ı Kemal de yine Türkiye demiş. Kadın:
"Hayır Yunanistan daha büyük bak Türkiye'yi içine aldı".
Nam-ı Kemal söyleyecek bir şey bulamazken *aşşaklarını görür ve derki:
"Bak adalar dışarıda kaldı."
------------------------------------------------------------
Nam-ı Kemal günün birinde Afrika'da yamyam bir kabilenin eline düşer. Kabile reisi Nam-ı Kemal'e kurtulabilmesi için tek şartın bir dizi testten başarıyla geçmesi olduğunu söyler. Bunun üzerine Nam-ı Kemal ölmektense testi kabul eder. Bunun üzerine kabile reisi testin kurallarını açıklar. Testte üç ayrı kulübe bulunmaktadır. Birinci kulübede bir kasa viski, ikinci kulübede dişi çekilecek vahşi bir aslan, üçüncü kulübede ise kabilenin en azgın hatunu. Nam-ı Kemeal önce bir kasa viskiyi içecek sonra aslanın dişini çekecek en sonolarakta kadını mutlu edecek. Derken test başlar ve Nam-ı Kemal birinci kulübeye girer, aradan saatler geçer bizimkinden ses yok derken 6-7 saat sonra yalpalayarak dışarı çıkar ancak ayakta zor durmaktadır. Zar zor ikinci kulübenin yolunu bulur ve girer. Girmesiyle birlikte kulübede gürültüler kopmaya başlar, toz duman birbirine girmiştir, aslanın acılı kükremeleri kulakları sağır eder. Aradan 2-3 saat geçtikten sonra Nam-ı Kemal sallanarak dışarı çıkar ve reise dönerek "dişi çekilecek *yasak kelime ! nerde" diye sorar.
--------------------------------------------------------------------
Temel ve Dursun bir gün ellerinde sazla Amerikaya giderler. Bayağı dolaştıktan sonra yorulurlar ve uyurlar. Sabah kalktıklarında etraflarında bir sürü kızılderili görürler, çok korkarlar.. Temel Dursun'a "Dur bunlar hayatta saz görmemiştir, bi saz çalayım da kaçsınlar" der. Temel'in sazı çalmasıyla kızılderililer hızla kaçarlar. Dursun "vaay sen bunları sadece bir sazla kaçırdın... o zaman buranın adı TEKSAZ olsun" der. Ertesi gün uyurlar; uyandıklarında gene karşılarında kızılderilileri görürler. Bu sefer Temel "dur başka bi yöntemim var" der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar kaçmaya başlarlar. Dursun da "mademki adamları osurup ta kaçırttın buranın adı LAZVEGAZ olsun" der. Ertesi gün dolaştıktan sonra tekrar uyurlar; sabah kalktıklarında etraflarında gene kızılderilileri görürler. Bu sefer Dursun "bi de ben saz çalayım de korkup kaçsınlar" der. Dursun sazı çalar ama kızılderililer korkmaz ve sazı Dursun'un ?ötüne sokarlar. Temel de "ehe...bu sazı senin ?ötüne soktular o zaman buranın adı ARKANSAZ olsun." der
----------------------------------------------------------------------
Bir hırsız bir gün gözüne kestirdiği bir zenginin evini soymaya karar verir.Evi takip eder ve evde hiç himsenin olmadığı bir akşam eve girmeye karar verir. Bütün herşeyi toplamış çıkacakken bir gelen oldugunu farketmiş.Hırsız can korkusundan elindeki herşeyi bırakarak kendisini pencereden aşagıya,bahçeye atlar.Ev sahibide işin farkına varmıstır ve hemen bahçeye dolaşır.Hırsızı bir köşede sıkıstırır ve "hey sen ne yapıyorsun orada" der. Hırsızda fazla bozuntuya vermeden "büyük tuvaletimi yapıyorum" demiş.Ev sahibi bir düşünmüş ve "çekil bakim oradan" demiş. Adam çekilince birde ne görsün! Köpek pisliği.Ev sahibi "ulan bu senin pisliğinmi?Bu bal gibi köpek pisliği lan" demiş. Hırsızda cevabı yapıştırmış: "Be birader sende bırakmadın ki,bizde adam gibi yapalım"
------------------------------------------------------------------
Egitmen doktor senenin ilk gunu tip fakultesi ogrencilerini etrafina toplamis bir kadavranin basinda derse baslamis.
Bakin arkadaslar, tum doktorluk hayatinizda dikkat etmeniz gereken iki nokta vardir.
1. Kesinlikle ve kesinlikle igrenmeyeceksiniz... der ve parmagini kadavranin kicina soktuktan sonra parmagi agzina sokar ve
ogrencilere donup hadi bakalim aynisini yapin sirayla der. Ogrenciler sirayla ayni hareketi tekrarlarlar bitince.... doktor konusmasina
devam eder.
2. onemli nokta ise DIKKAT"dir.. Ben biraz once kadavranin kicina isaret parmagimi, agzima orta parmagimi sokmustum .....
-------------------------------------------------------------------------
Temel hastalanmisti.Doktora gitti.Doktor Temelin tedavisinin hergün parmaklanmak oldugunu söyledi.
Temel bunu kimseye anlatamayacak kadar utandigi için mecburen hergün doktora gidip orada tedavi oluyordu.
Bir gün doktoru yerinde bulamayinca eve gidip durumu utana sikila karisina anlatti.
Karisi Doktoru taklit ederek ona tedaviyi yapabilecegini söyleyince Temel tedaviyi tarif etmeye basladi :
-Karicigim sol elini sol omzuma koy.
-Tamam.
-Sag elinide sag omzu...?!!!!
Temelin jeton dustü :
-Uyyyy Doktor yedum senu....
---------------------------------------------------------------------
Adam iş dönüşü evine geldiğinde karısını yatakta çırılçıplak uyurken gördü. Adamın cinsel arzuları bir anda uyandı. Yanına uzanıp göğüslerinin uçlarıyla oynamaya başladı.
Kadın, uykulu bir sesle:
"Kocacığım, ne yapıyorsun?" dedi.
Adam:
"Karıcığım, kısa dalgadan Çukurova radyosunu arıyorum."
Kadın:
"Kocacığım, fişi takmazsan radyo çalışır mı?"
---------------------------------------------------------------------
Temel birgün pirsuarda iserken yanindaki almanin aleti görmüs. Dayanamamis sormus. Yahu alman kardes sen ne yapiyosunda senin alet bu kadar büyük oluyo demis.
Alman söyle cevap vermis:Biz almanlar sevisirken hizli gider yavas geliriz demis .Sende öyle yap seninkide büyür demis.
Temel hemen solugu evde almis. Fadimeye hadi seviselim demis. Temel hemen almanin dediklerini uygulamaya baslamis. Hizli gidip yavas geliyormus. Tam bu sirada fadime temele :
Yahu temel neden almanlar gibi sevisiyorsun?
İNCE ESPİRİ YAKALAYIN )
---------------------------------------------------------------------
Dursun ile Temel yolda karşılaşırlar,
Dursun arkadaşı Temel'e :
-Ula Temel, 3'lü sexten hoşlanirmisun?
Temel : -Evet, en sevdiğim fantazimdur da.
Dursun: -İyi o zaman, acele sizin eve yetiş..
------------------------------------------------------------------
Temel annesi ve babasi seyahate gider. Fakat otelde bos yer yoktur.Otelci onlara ileride bulunan ciplaklar kampini tavsiye eder.
Baska careleri olmayinca oraya giderler. Birazdan Temel kosa kosa gelir ve annesine sorar: Anne neden bazi kadinlarin gogusleri buyuk bazilarin kucuktur? Annesi cevap verir.Oglum buyuk gogusluler aptaldir kucuk gogusluler akilidir ondan. Temel gider ve birazdan kosarak gelir.
Anne neden bazi erkeklerin organi buyuk bazilarin kucuktur ?
Oglum organi buyuk olanlar akilidir kucuk olanlar aptaldir. Temel biraz dusunur ve annesine cevap verir.
Biraz once babami aptal bir kadinla oynarken gordum ve git gide akillaniyordu.
----------------------------------------------------------------------
Amerika'da, evlilik ve seks danismanlari vardir. Isler iyi gitmemeye basladi mi, bosanmak icin avukatlardan once, bu danismanlara basvurulur, belki son bir umut icin.
Amerikali Temel ile esi, son zamanlarda seks yasamlarinin eskisi gibi olmadigi fark etmisler.Kalkmis danismana gitmisler..
Danisman onlari uzun uzun dinlemis..
"Seks yasaminiza biraz renk katmaniz gerekir. Hep ayni pozisyon, seksi monotonlastirir. Hayalinizi kullanin.. Degisik sekiller deneyin!.."
"Nasil yani" demis, Temel..
"Mesela" demis, danisman.. "El arabasi pozisyonunu deneyin.."
"O nasil oluyor" demis, Temel!..
"Basit" demis, danisman. "Esin yuzukoyun uzanacak.Sen iki ayagini tutup kaldiracaksin. Esin elleri uzerinde kalkacak.Bir yandan yuruyeceksiniz.Bir yandan da. Yani tam el arabasi gibi birlesip gideceksiniz.. Anladin mi?.."
Eve donmusler.. Temel seslenmis.. "Hadi bakalim.. El arabasina hazir ol!.."
"Tamam olurum, ama iki sartla" demis, karisi..
"Birincisi, acitirsa hemen birakacaksin.
Ikincisi.. Annemlerin evinin onunden gecmeyecegiz!.."
---------------------------------------------------------------------
--- VE SONUNCu BOMBA FIKRA ----
TEMELLE Bayburtlu yuruyerek bayburta gidiyorlar.Dağa geldiklerinde feci soguklar iki kafadari fena uşütür.Temel Bayburtluya;
-"Ula hapu ayazda tonacaguz.Kel birbirimizi halledelum da isinalim" der.Bayburtlu fikri begenir ve once Temel egilir'bayburtlu baslar.Isi uzun surmez.Sira temele gelir.Fakat temelin isi bir turlu bitmez.Is saate
varinca Bayburtlu yorulur ve belli belirsiz Temele sorar;
-"Temel dostum eger ısınıyosan bişey demiyorum ama sikiyorsan çok ayip ediyosun"
-----------------------------------------------------------------------------
Ünlü bir haber kanalı, ülkenin en yaşlı adamını bulmuş canlı yayında konuk ediyorlarmış.Spiker bir kaç sorudan sonra muhabbeti ısıtmak için
-"Eeee dede şöyle gençliğinden güzel bir anı anlatırmısın"demiş.
Dede:
-"Anlatayım , daha gençtik günlerden birgün muhtarın kızı koyunları otlatırken yolunu bulamamış ve kaybolmuştu. bütün köyün erkekleri ayrı ayrı yerlere dağıldık muhtarın kızını aramaya başladık. derken kızı ben buldum ve kız o sevinçle boynuma atladı, birbirimize sarıldık derken kaynaştık ve...
Spiker canlı yayın olduğu için biraz bozulmuşve dede demiş
- "başka güzel bir anı daha anlatırmısın?" .
Dede:
- "anlatayım"demiş. "yine bir gün bakkalın kızı koyunları otlatırkenyolunu bulamamış ve kaybolmuştu.bütün köyün erkekleri ayrı ayrı yerlere dağıldık bakkalın kızını aramaya başladık. derken kızı ben buldum ve kız o sevinçle boynuma atladı, birbirimize sarıldık derken kaynaştık ve birbirimizin olduk"demiş.
Spiker bunun üzerine:
"Eee dede bunlar güzel anılar bir de kötü bir anını anlatırmısın?".
Dede başını öne eğmiş ve kısık bir sesle:
"Bir gün de ben kayboldum..."
|