En Komik Fıkralar Uyarı : Öğretmenlere sölemeyin
Uyarı:Hocalarınıza anlatmayın yanlış anlarlar
FIKRA
Eski zamanlarda öğretmenlerle öğrenciler ayrı yemek yermiş.Bir gün bir öğrenci,öğrencilerin tarafının dolu olduğunu görmüş ama öğretmenlerin tarafında bir yer boşmuş koskocaman profosörün yanı ..Gitmiş oturmuş , profosör bunu görünce sinirlenmiş ve "oğlum burda oturamassın düşün bir öküzle kuş aynı seviyedemidir ?" cocukta "tmm pardon o zamn ben uçarak gidim demiş .Koskoca profosör şok olmuş içinden "ben nasılsa seni yakalarım"demiş.Profosör bir sınıfa ders anlatmaya gitmiş bakmış o cocuk profosör içinden "işte seni yakaladım seni sözlü edimde gör" demiş.
-Kalk bakalım evladım seni sözlü yapim
-tamam hocam yapın
-yolda giderken 2 kese buldun birinde para birinde akıl var hangisini alırsın
-parayı alırım
-oğlum sen kafayımı yedin neden parayı alıyon insan akılı alır ondan yücesi varmıdır ben olsam akılı alırdım
- hocam herkes ihtiyacı olanı alır...
Profosör delirmiş "sen görürsün yazılıda" demiş içinden.sonra yazılı zamanı gelmiş.yazılı olunmuş bakmış çocuğun kağıdına yüzlük kağıt profosör gıcıklığından notu kırmışş kağıdın üzerine sadece öküz yazmış.. kağıdı cocuğa vermiş.
Çocuk"hocam buraya imzanızı atmışınızda notumu yazmamışsınız"
profosör krize girmek üzereymiş tmm ben bunla daha uğraşmam demiş
Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş, dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her postadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 1,2,3.. tıkanmış. İngiliz başlamış 3,5,7.. o da tıkanmış. Fransız 15,20.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü, Nam-ı Kemal'in duracağı yok, 95.yi yaparken "yok efendim bu 94." diye tutturmuş. Nam-ı Kemal, "Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boşuna mı çarpı atıyoruz, sayıyoruz" dese de kadın dinlemiyor, "hayır bu daha 94." diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: - "Başlarım şimdi çarpına da sana da, sil hepsini sıfırdan başlıyoruz."
Bir gün stadyumda en çok kim boşalacak diye yarışma düzenleniyor. Önce Alman boşalıyor ve tam 2 litre çıkartıyor, spiker stadyumdaki seyircilere "2 litre" diye söylüyor. Sonra Fransız boşalıyor ve tam 5 litre çıkartıyor. Spiker "5 litre çıktı" diyor seyircilere. Bizim Nam-ı Kemal geliyor. Spikerin elinden mikrofonu alıyor ve şöyle diyor "lütfen yüzme bilmeyenler stadyumu terk etsin."
Günün birinde şair bir padişaha ilham perisi gelir ve başlar yazmaya: - "Çıktım ağaca yedim hamını mamını,....?" - "Çıktım ağaca yedim hamını mamını,....?" gerisi bir türlü gelmez. Padişah geceleri uyku uyuyamaz olur şiirini tamamlayamamıştır bir türlü. En sonunda ülkesinin bütün şairlerini sarayında toplatır ama yine nafile onlar da bu mısranın devamını getiremez. Sıra en sonunda Nam-ı Kemal´e gelir ve padişah başlar: - "Hadi Nam-ı Kemal getir şunun devamını da ne istersen vereyim sana!" - "Buyrun Padışahım..." - "Çıktım ağaca yedim hamını mamını..." Nam-ı Kemal hemen devam eder: - "Düşersen aşağı görürsün ananın *mını..."
Ülkenin birinde çok azgın bir kadın varmış, kimse bu kadını cinsel doyuma ulaştıramamış! En sonunda akıllara Nam-ı Kemal gelmiş olsa olsa bu işi o becerir demişler ve onu çağırmışlar.. Nam-ı Kemal´in de "Ben bu işi ancak karanlık bir odada yaparım" diye özel bir isteği olmuş.. Neticede Nam-ı Kemal ve kadın karanlık bir odada başlamışlar sevişmeye... 1 saat, 2 saat 3,5,7,10,15,20 saat olmuş ikisinde de tık yok... 24 saat sonra kadın artık pes etmeye başlamış ve seslenmiş: - "Yeter artık Nam-ı Kemal yeter, ben öldüm!" - "Ne Nam-ı Kemal´ı abla ben Recep!" - "Recep mi? Peki Kemal? O nerde?" - "O dışarda bilet kesiyo abla"
Bu mesaj; _Devilmarcry_ tarafından '03.05.10 - 18:12' tarihinde değiştirildi.
|